Ertuğrul Özkök: Rus Başkonsolosluğu'ndan gelen iki haber

Abone ol

Gazeteci Ertuğrul Özkök, Rusya Başkonsolosu Andrey Buravov ile gerçekleştirdiği görüşmeyi anlattı.

Gazeteci Ertuğrul Özkök, eşinin adına gönderme yapan 'Tansu'ya Mektuplar' başlığı altında yazdığı ve 'newsletter' olarak paylaştığı yazıları kapsamında bugün Rusya Başkonsolosu Andrey Buravov ile yaptığı görüşmenin detaylarını paylaştı.

Özkök, "O kendi ağzından bir şey söylemedi ama Konsolosluk çevresinden şöyle bir bilgi fısıldandı: Ziraat Bankası, İşbank ile Syberbank ve Gazprom arasında görüşmeler son noktayla gelmiş. Bu konuşmayı yaptığımız saatlerde İngiltere Syberbank’ın hesaplarını da dondurma kararı almıştı. Dört kurum arasında yapıldığı söylenen anlaşma bundan etkilenir mi bilmemem" ifadesini kullandı.

T24'ün aktardığına göre Özkök'ün 'Rus Başkonsolosluğu'ndan gelen iki haber' başlığıyla paylaştığı yazısının bir bölümü şöyle:

Bu hafta başında yazdığım iki yazıdan sonra Rusya’nın İstanbul Başkonsolosluğu’ndan aradılar. Başkonsolos Andrey Buravov bizimle sohbet etmek istiyordu.

TV100’de çarşamba akşamları birlikte program yaptığımız Cengiz Semercioğlu ile birlikte gittik ve 2 saate yakın sohbet ettik.

Başkonsolos, 20 yıla yakın bir süredir Türkiye’de bulunan, Türkiye’yi çok iyi bilen bir diplomat. Ama öyle klasik bir diplomat değil. Rusya’nın yeni nesil diplomatlarından diyebilirsiniz.

1990’dan beri İstanbul’da yaşıyorum ama Rusya’nın buradaki başkonsolosluk binasına ilk defa giriyorum.

Başkonsolosluk Osmanlı döneminde Rusya’nın Türkiye büyükelçiliği için inşa edilmiş. Mimarı İsviçre'nin Tessin İtalyan kantonundan G. Fossati adlı bir mimar. Mimar arkadaşım Ali Esat’ın verdiği bilgiye göre, aynı mimar o yıllarda sultanın isteği ile Ayasofya’yı restore etmiş.

Etkileyici bir bina. Salonları Çarlık döneminin şaşasını tam anlamıyla yansıtıyor.

DUVARDA TANIDIK BİR İSİM: TOLSTOY

Başkonsolos önce bize sarayı gezdirdi. Duvarlarda Rusya’nın bugüne kadarki büyükelçilerinin portreleri asılıydı. Bu galerinin başında ise tanıdık bir isim bulunuyordu.

Pyotr Andreyeviç Tolstoy…

Rusya Çarlığı, 1700 yılında Osmanlı devletine ilk defa devamlı büyükelçi gönderme kararı alınca, Edirne’ye ilk sefir olarak onu göndermiş.

Tabii, Tolstoy adını duyunca yazar Tolstoy’la ilişkisi olup olmadığını sordum. Evet Tolstoy’un büyük büyük atalarından biriymiş.

MOSKOVA'DAKİ MAHALLEMİN ADI SARAYIN DUVARINDA

Sefirlerin portrelerine bakarken tanıdık bir isime daha rastladım.

Kutuzov…

Bu ismi şuradan tanıyorum. 1980’li yılların ikinci yarısında Hürriyet’in Moskova bürosunun başında bulunurken oturduğum evin bulunduğu caddenin adı Kutuzovski Prospect’di.

Yani Kutuzov Caddesi…

Rusya’nın Napolyon’a karşı savaşmış çok ünlü komutanlarından biriydi. Meğer o da büyükelçi olarak İstanbul’da bulunmuş.

ATATÜRK'ÜN VOTKA İÇTİĞİ KOLTUK

Başkonsolos bizi, binanın müze gibi küçük bir odasına götürdü. Orada bir koltuk vardı. Bu, Atatürk’ün Ankara’da Rus Büyükelçiliği’ne gittiğinde oturduğu koltukmuş. Görüşmede bu koltukta oturmuş. Şimdi İstanbul’a getirilmiş.

Ankara’da bir de yine Atatürk’ün oturup votka içtiği koltuk varmış ve o da büyükelçilikteymiş.

Evet binaya ait izlenimler bunlar.

Şimdi başkonsolosla yaptığımız sohbete geçeyim.

İLK SORU RUS ORDUSU ÇEKİLDİ Mİ, YENİLDİ Mİ?

Önce savaşla ilgili konulardan başlayayım.

Tabii ilk soru şu oldu:

“Kiev’den çekildiniz mi, yoksa orada yenildiniz mi?”

Tabii ki o da Rusya’nın resmî cevabını verdi:

“İstanbul’da yapılan görüşmelerde doğan havaya yardımcı olmak üzere çekildik. Zaten Savunma Bakanımız da çekilmeden önce bunu açıkladı.”

İkinci soru:

“Buça’da ne oldu? İngiliz Başbakanı'nın dediği gibi bir soykırım mı?”

Ona da resmî cevabı şuydu:

“Bu bir Batı propagandası.”

Sonra Rusya’nın kendi argümanlarını şöyle anlattı:

BUÇA'DA KATLİAM VARSA BAŞKAN NEDEN GÜLÜYORDU?

Başkonsolos Buça iddialarına karşı ülkesini 4 argümanla savunuyor:

(*) “Biz oradan 30 Mart günü çekildik. Aynı gün Buça’nın savaş sırasında dışarı kaçan belediye başkanı şehre döndü ve gülerek konuştu. Konuşmasında bu cesetler hakkında tek kelime söylemedi. Sonra 2 ve 3 Mart günleri Kiev’den bazı yetkililer gelip orada konuştu. Onlar da bu cesetlerden hiç söz etmedi. Ne zaman ki 4 Mart’ta Batı medyasında bu yönde haberler çıkmaya başladı, bu olay ondan sonra patladı. Peki biz çekildikten sonra 3-4 gün boyunca kimse orada bu cesetleri görmedi mi?”

O UYDU O GÜN ORADAN GEÇMEMİŞ

(*) "New York Times uydu fotoğraflarını yayınladı. Güya bu fotoğraflar 19 Mart günü çekilmişti. Biz inceledik, adını verdikleri o uydu 19 Mart günü o yörüngeden geçmemiş.”

(*) “Ayrıca uydu görüntülerinde bir ceset birinde bir yerde yatıyor, ama bir başka görüntüde aynı ceset bir başka yerde görünüyor.”

Cesetlerin çürüme durumu bu iddiaları doğrulamıyor
(*) “Olay 19 Mart’ta olmuş diyorlar ama cesetlerin çürüme durumlarına bakınca o tarihlerle uyuşmuyor…”

O böyle diyor, ama Batı’nın çok ciddi medya kuruluşları da orada insanlık dışı şeylerin olduğu konusunda ısrarlı. Onların da karşı argümanları var ve okuyoruz.

Bence itibarlı bir uluslararası heyetin, objektif adli tıp uzmanları ile orada bir inceleme yapması yararlı olur.

Unutmayalım hiçbir ceset imzasız toprağın altına girmez.

Ölüler de konuşur.

ÇARPICI BİR RAKAM: YAPTIRIM SAYISI 7 BİN

Buradan Türkiye ile ilgili konulara geçtik.

Önce çok ilginç bir rakam.

Batı’nın bugüne kadar Rusya’ya uyguladığı yaptırım sayısı 7 binmiş.

Başkonsolos 3 hafta hafta önce Aydınlık gazetesine verdiği bir mülakatta ilginç bir bilgi aktarmıştı.

Rusya’ya uygulanan yaptırımlara alternatif yollar bulmaya çalıştıklarını ve bu konuda Türkiye ile “ön görüşmelerin başladığını” söylemişti.

Evet bu ön görüşmeler varmış ve anladığım kadarı ile bunun “Çok somut bir sonucu” da önümüzdeki günlerde açıklanacakmış.

Onun ne olduğuna geçmeden önce verdiği bazı ön bilgileri aktarayım:

BAZI RUS VATANDAŞLARI TÜRKİYE'DE KREDİ KARTINI KULLANAMIYOR

Soru şuydu:

“Türkiye’deki Ruslar kredi kartlarını kullanabiliyor mu?”

Tabii ki Visa, Amex, Master Card gibi uluslararası kartlarını kullanamıyorlar. Ancak Rusya’nın en yaygın kredi kartı olan “MİR” kartını kullanabildikleri söyleniyordu.

Durum tam öyle değilmiş.

“Bazı yerlerde geçiyor, bazı bankalar kabul etmiyor. Konsolosluğa bu yolda şikâyetler geliyor” dedi.

KULAĞIMIZA FISILDANAN ÇOK ÖNEMLİ ANLAŞMA

Peki bu iş çözülebilecek mi?

O kendi ağzından bir şey söylemedi ama Konsolosluk çevresinden şöyle bir bilgi fısıldandı:

Ziraat Bankası, İşbank ile Syberbank ve Gazprom arasında görüşmeler son noktayla gelmiş.

MİR kartlarının kullanılması ve ruble ile ödeme yapılabilmesi konusunda varılan bir anlaşma önümüzdeki günlerde açıklanacakmış.

Ancak ihtiyatlı olup, şunun altını çizeyim.

Bu bize başkonsolosun ağzından açıklanmış resmî bir bilgi değil. (...)

ANTALYA KONUSUNDA PEK İYİMSER OLMAYAN ÜÇ HABER

Buradan Rus turistleri konusuna geldik.

Orada verdiği bilgiler bizim açımızdan pek içaçıcı değil.

“Rus halkının şu sıradaki alım gücü turistik seyahat yapmasına izin verir mi bilmiyorum” diyor.

Tabii buna savaşın yarattığı psikolojiyi de eklemek gerekir.

Ayrıca charter uçuşlar kaldırılmış. Bu da olumsuz bir etken.

En önemlisi de şu: Bu olaydan sonra Rusya, iç turizmi destekleme ve geliştirme kararı almış. Yani devlet olarak Rusya içinde tatili teşvik edeceklermiş.

“Ülkemiz çok büyük ve çok güzel yerleri var” diyor.

Ama bütün bunlar Rusların gözünde Antalya’nın önemini azaltır mı, hiç sanmıyorum.

Antalya tesisleri, güneşi, fiyatları daha uzun süre böyle bir rekabete izin vermez diye düşünüyorum."

TBB Başkanı Erinç Sağkan'dan AKP'nin Avukatlık Kanunu’na tepki: İki numaralı barolara kaynak akacak Güncel Kaşıkçı davasının Suudi Arabistan'a devrine iptal başvurusu Güncel Sendika üyesi olduktan sonra işten atılan EnerjiSA işçilerine CHP'li vekillerden destek Güncel 'Erkek Şiddeti Çetelesi Raporu' yayımlandı: Mart ayında en az 25 kadın ve üç çocuk öldürüldü Güncel