El Salvador'da su rezervleri tükeniyor

Abone ol

Yıllardır darbelerle, iç savaşlarla boğuşan El Salvador’da kriz büyümeye devam ediyor.

Yıllardır darbelerle, iç savaşlarla boğuşan El Salvador’da kriz büyümeye devam ediyor. Orta Amerika’da yer alan ülkede yoksulluk had safhaya ulaşırken insanlar içecek su dahi bulmakta zorlanıyor.

The Guardian’da yayımlanan Nina Lakhani’nin makalesi ülkedeki yoksulluğun ve çaresizliğin ne kadar ciddi boyutta olduğunu gösteriyor.

Lakhani’nin araştırma yaptığı yerlerden biri de El Salvador’un başkenti San Salvador’un kuzeyinde yer alan 59 hanenin yaşadığı terk edilmiş demiryolları bölgesi. Bu bölgede yaşayan Victor Funez, eve su getirebilmek için en yakındaki çeşmeye günde 15-20 kez yolculuk yapıyor.

Funez’in eşi Biancha Lopez aralarındaki iş bölümünü anlatırken şu ifadeleri kullanıyor:

“Kocamın işi su almak, böylece ev işlerini yapabiliyorum. Elektrik olmadan yaşayabiliriz, mumlarımız ve lambalarımız var ama su çok önemli ve kaynağımız her geçen gün daha da azalıyor.”

‘DAHA BÜYÜK BİR KRİZ YAKIN’

Bu küçük Orta Amerika ülkesi dünyanın en ölümcül yerlerinden biri. İşsizlik oranının bir hayli yüksek olduğu çetelerin ve polislerin sürekli çatıştığı ülkede göç oranı tavan yapmış durumda.

Çevre, doğal kaynaklar bakanlığında ekosistemler ve vahşi yaşam müdürü olan Silvia de Larios, tehlikenin altını çizdiği konuşmasında, “Marjinalleşmiş topluluklar gün geçtikçe yeterli suya erişme mücadelesi veriyor. Bu, bir gün sosyal çatışmaya neden olacak. Bütün ülke daha büyük bir krize yakın” diyor.

Orta Amerika’nın en yoğun nüfuslu ülkesi olan El Salvador’da iklim krizi, kirlilik ve denetlenmeyen ticari sömürü düzeni yüzünden su rezervleri hızla tükeniyor. Yapılan bir araştırmaya göre, radikal bir düzenleme gelmezse ülkedeki su kaynakları 80 yıl içinde tükenecek.

‘NEHİRDE YIKAMAK DAHA KOLAY OLURDU AMA…’

Susuzluk sorunu El Salvador’un en büyük problemlerinden biri olan sokak çeteleri yüzünden daha da kötüleşmeye devam ediyor. San Antonio Nehri’nde çamaşır yıkamak isteyen kadınlar için bile ölüm tehdidi oluşturan bu çeteleri önleyebilecek bir güç bulunmuyor.

Göç ve şiddet uzmanı olan Elizabeth G. Kennedy’nin verilerine göre Nejapa bölgesinde 100 bin kişiden 71’i cinayete kurban gitti. Üstteki bölümlerde susuzluğun kendileri için ne kadar büyük bir sorun olduğunu anlatan ve tek gelir kaynağı komşularının çamaşırlarını yıkamak olan Lopez’in şu sözleri çetelerin ne kadar büyük bir problem olduğunu özetler gibi: “Nehirde yıkamak çok daha kolay olurdu ama hayatıma değmez.”

Bazıları için ise risk almaktan başka çare yok. 23 yaşındaki Jocelyn Álvarez ve 46 yaşındaki kayınvalidesi Elena Fuente bunlardan bazıları. Fuente, “Çeteler tarafından vurulma riskini göze alıyoruz çünkü başka seçeneğimiz yok. Temiz kıyafetlerimiz tükendi” diyor.

ORMAN KATLİAMI SÜRÜYOR

Kuraklığın yaşandığı yıllar ülkedeki kentsel ve kırsal alandaki suyun belirli bir oranda azalmasını neden oldu ancak esas problem gittikçe çoğalan atıklar ve yağmur ormanlarında yaşanan doğa tahribatı. Su seviyesi son beş yılda yüzde 20’i azaldı ve eldeki veriler bu hızın arttığını gösteriyor. Bütün bunlar yaşanırken ise Nejapa’nın ciğerleri olarak bilinen yemyeşil bir orman, özel yeraltı kuyuları ve konut inşaatı için kesilmeye devam ediyor.

‘ACIYI YOKSULLAR ÇEKİYOR’

El Salvador’un yüzey suyunun en az yüzde 90’ı araştırmalara göre arıtılmamış atık su, tarımsal ve endüstriyel atıklarla kirlenmiş durumda. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan bir aktivist açıklamasında şu ifadeleri kullanıyor: “Net kurallar yok, yaptırımlar yok, araştırma yok ve büyük şirketler bu yasal boşlukları kullanıyor. En çok acıyı yine yoksullar çekiyor.”

Yükselen su krizinin ilk belirginleştiği dönemde, çevreciler ve katolik kilisesi ağı, kirlenmenin ana nedeni olan metal madenciliğini yasaklayarak önemli bir kazanım elde etti. Ancak politikacılar, kampanyacıların insan sağlığını birinci sıraya koyan bu çabasına engel oldu ve şirketlerin çıkarlarını öne çıkarmaya devam etti.

Orta Amerika Üniversitesi’nden (UCA) bir su ve maden bilgini olan Andres McKinley konuyla ilgili yaptığı açıklamada: “Bu çok büyük bir politik konu. Suyu kontrol edenleri değiştirmeliyiz. İçinde bulunduğumuz savaş sisteme karşı” diyor.

Şiddet önleme uzmanı Jeanne Rikkers ise “Devlet, topluluklara su, eğitim, sağlık ve iş gibi temel insan haklarını sağlamak zorunda. Aksi takdirde çeteler ve şiddet büyümeye devam eder” diyerek konuyla ilgili görüşlerini aktarıyor.

ABD'de bir yılda 911 göçmen çocuk ailesinden ayırıldı Dünya Hindistan’ın en büyük kahve zincirinin kurucusu, nehir kenarında ölü bulundu Dünya Yapay dalga havuzunda mekanik arıza: 44 yaralı Dünya Ünlü manken bavulun içinde ölü bulunmuştu... Korkunç detaylar! Dünya