DSP'den Tahir Şahin'e açık çağrı

Abone ol

Demokratik Sol Parti (DSP) Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Karakülçe yerel seçimleri değerlendirdi.

Radyo Ege Seçim 2019 programının konuğu Demokratik Sol Parti (DSP) Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Karakülçe oldu. Programda Erhan Gölbey ve Eylem Aslan’ın sorularını yanıtlayan Karakülçe, yerel seçimler ve gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. DSP Genel Başkan Yardımcısı Karakülçe, “2002’den bu yana hem Türkiye’ye hem de İzmir’e ayrı bir hasretimiz var” dedi.

Demokratik Sol Parti Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Karakülçe, Demokratik Sol Parti’nin seçimlere girmemesi ve herhangi bir aday göstermemesinin mümkün olmadığını belirterek, “DSP olarak şu anda Türkiye’nin 81 vilayeti ve 450 küsur ilçesiyle beraber, bütün il ve ilçelerin belediye başkan adaylarıyla halkımızın karşısında olacağız” diye konuştu.

“Seçmenler için DSP bir seçenek”

DSP’nin seçmenler için bir seçenek olduğunu kaydeden Karakülçe, şunları söyledi:
“Türkiye’ye dayatılan iki partili sisteme giden ittifaklar durumundan rahatsız olan partimizin temel programlarından biri olan parlamenter sistemle ancak Türkiye Cumhuriyeti’nin yönetilebileceğini biliyoruz. Ve kuruluş ilkemiz olan çağdaş, laik, demokratik sisteminden ancak parlamenter sistemle, halkın etkili bir şekilde yönetimlere katılmasıyla olacağına inandığımız için bu seçimlerde var gücümüzle Türkiye’nin dört bir tarafında, İzmir’in bütün ilçelerinde ve İzmir Büyükşehirde adaylarımızla, tüm seçmenlerimizin karşısında olacağız.”

“İzmir, ülkenin lider kenti olmak zorunda”

Seçmenler tarafından DSP’nin oyları böldüğü yönünde bir düşüncenin olduğu ve parti olarak seçmenlerdeki bu algıyı kırmaya çalıştıklarını ifade eden Karakülçe, her şeye rağmen seçmenlerin kararlarına saygı gösterdiklerini belirterek, “Yerel yönetimlere seçmene ulaşabilmek için 5 yıllık bir kredi veriliyor. Bu 5 yıl içerisinde nasıl birileri ülkenin kaynaklarını yönetip, istedikleri gibi organizasyon yapabiliyorlarsa yerel yönetimlerde bu 5 yıl içerisinde çalışmak durumundalar. İzmir özeline baktığımız zaman ise İzmir, ülkenin lider kenti olmak zorunda. Muhalefetin iktidara taşınabileceğinin noktası olmak zorunda. Nasıl ki Ahmet Piriştina zamanında İzmir’de büyük değişiklikler oldu ve demokratik solun büyük teveccühü sağlandıysa, eğer CHP gerçekten iktidar olmak istiyor idiyse bunu çok iyi değerlendirmek ve bu yolda ilerlemek zorundaydı. Yapmadı mı yapmış olabilir, bazı noktalarda istenilen gelişmeler var ama asıl mesele yönetimsel olarak biz CHP’de maalesef bu noktadan çok öteye gidilemediğini görüyoruz. CHP’de şu anda yaşanan iç kavgalarının yerel seçimleri de muhakkak çok etkileyeceğini de düşünüyoruz” şeklinde açıklama yaptı.

“DSP, Kiraz’da ittifaklara bir seçenek olacak”

CHP’nin Kiraz’dan tek aday adayı olan Salim Özkarakaş’ın aday gösterilmemesinden sonra DSP’ye geçmesi ile ilgili açıklamada da bulunan Karakülçe, “Kiraz’daki adayımız özelinde, Kiraz gibi İzmir’in en ücra köşesinde, işlevsel manada sanayiden, turizmden uzak kırsal diyebileceğimiz bir noktadaki aile profiline baktığımızda biz geleceğimizi gördük ve ittifakla gidilen iki partide bir seçenek olabilmek DSP’nin Kiraz’daki adayını Salim Özkarakaş olarak belirledik ” dedi.

“Tahir Şahin’e parti olarak her türlü desteği verebileceğimizi söyledim”

CHP’den aday gösterilmeyen isimlerden biri olan Menemen Belediye Başkanı Tahir Şahin’in DSP’den aday gösterileceği iddialarına da programda yanıt veren Karakülçe, şu bilgileri verdi:
“Tahir Başkan bizim de çok sevdiğimiz ve saydığımız, süreç içerisinde değişik diyaloglarda bulunduğumuz, siyasete de DSP’de başlamış bir ağabeyimiz. Seçim sürecinde son durumlar belli olduğunda kendisini aradım. Eğer böyle bir şeye ihtiyaç duyarsa DSP’nin saflarından olabilmesi için her türlü desteği vereceğimi söyledim. Başka da bir şey söylemiyorum dedim.”

“Öncelikle İzmir’e büyük bir hasretimiz var. 2002’den bu yana hem ülkeye hem İzmir’e ayrı bir hasretimiz var” diyen Karakülçe, İzmir’deki aday profilini dürüstlük ve çalışkanlık kriterlerine göre belirleyeceklerini söyledi.

“18 Şubat’ta tüm adaylarımızı açıklayacağız”

18 Şubat’ta İzmir’de dahil olmak üzere Türkiye genelindeki adayları kamuoyuna açıklayacaklarını söyleyen Karakülçe, “Yerel seçim bildirgemiz, Türkiye’de çok büyük etki yaratacak. Kurucu ilkeler üzerinden yerel yönetimleri, yerel politikamızı ve yapacağımız projeleri şekillendirdik. Bununla ilgili ODTÜ’de değerli hocalarımız, yıllarını vermiş insanlar, bildirge üzerinde aylardır çalışıyorlar” diye konuştu.

“DSP’nin mal varlığına el konuldu haberi tamamen spekülatif”

Geçtiğimiz aylarda DSP’nin mal varlığına el konulduğu ile ilgili haberlerin medyada yer almasına da değinen Karakülçe, 2002 yılından beri partinin Hazine yardımı almadığını, DSP’ye gönül vermiş partililerin özverileriyle çalışmalarını sürdürdüklerini ifade etti.

DSP’nin mal varlığına el konması haberinin spekülatif bir hareket olduğunun altını çizen Karakülçe, “partisel olarak zaman zaman ödemelerimizde gecikmeler oluyor, bir takım sıkıntılar yaşanıyor ama her biri en ince ayrıntısına kadar karşılanıyor. Aslı olmayan bir haberdi anında müdahale ettik ama onu yapan haber ajansı haberi düzeltmedi. Böyle de sıkıntılarla karşı karşıyayız ama her koşulda daha çok bileniyoruz” diyerek sözlerini tamamladı.

Ankara'yı karıştıracak iddia! Özhaseki adaylıktan çekiliyor mu? Siyaset Muhittin Selvitopu'ndan aralıksız çalışma Siyaset HDP İstanbul'da hangi ilçelerde aday gösterecek? Siyaset HDP, açlık grevleri için miting düzenledi Siyaset