CHP’li Yedekci: Bilim yerine tecavüz konuşmak zorunda kalıyoruz

Abone ol

CHP İstanbul Milletvekili Gülay Yedekçi Seyr-i Sabah programında Türkiye'deki çocuk istismarını değerlendirdi.

Sputnik - Türkiye’de çocuk taciz ve tecavüzlerinin geldiği durumu Seyr-i Sabah programına değerlendiren CHP’li Gülay Yedekçi, elinde aylardır üstünde çalıştığı yapay zeka ve sanal gerçeklik konusunda çalışmalar olduğunu, ancak çocuk ve engellilere yapılan taciz ve tecavüzler konusu hallolmadığı için bunu meclise getirecek zaman bulamadığını dile getirdi.

Türkiye'de çocuk ve engellilere yapılan taciz ve tecavüzler konusunda dünyada üçüncü sıradayız. Her 15 dakikada bir çocuk taciz ya da tecavüze uğruyor. Bütün bunların üstüne tecavüze uğrayan çocuklar çığlık atmadığı için tecavüzü kabullenmiş sayılıyor ya da tecavüzcü kravat takıp duruşmaya geldiği için saygın duruş indirimi alıyor. CHP İstanbul Milletvekili Gülay Yedekçi, konunun önemine dikkat çekmek için sürekli eylemler yaptıklarını, ancak konunun meclis gündemine taşınamadığını dile getirdi. Yedekçi, Seyr-i Sabah programına yaptığı değerlendirmede, tüm bunların ciddi bir eğitimle engellenebileceğini savundu:

'KRAVAT TAKAN TECAVÜZCÜ SAYGIN SAYILIYOR'

"Kadınlara yapılanlar ve bunların hukuki ayağı hep hayatımızın içinde. En son 22 yaşında engelli bir kızımıza 5 kişi tecavüz etti. Ama kızımız bağırmadığı için o 5 kişi salıverildi. Bağırmamak bir şok yüzünden olabilir, ağzı bağlanmış olabilir. Ama bu bir gerekçe olarak gösterildi, sanki bu kız bağırmadığı için buna rızası varmış gibi gösterildi.

Kadın kırmızı ruj sürdüğü için tahrik indirimi alan tecavüzcüler oldu. Kadın mini etek giydiği için indirim alanlar oldu. Bunları artık kanıksadık. Bir kravat kaktığı için saygın duruş indirimi aldı insanlar. Dün Çağlayan'da bağıramayan tüm kadınlar ve sessiz kalanlar için çığlık eylemi yaptık. Saygın duruş indirimi alınmasını sağlayan kravatı da protesto olarak kestik.


Bir ülke düşünün ki bizim robot ve sanal zeka konuşmamız gerekiyor. Ben altı ayda bir yapay zeka ve sanal gerçeklik önergesi hazırladım ve bunu ne yazık ki veremedim. Neden? Çünkü gündem çok farklı bir şekilde gelişiyor. Eğitim sisteminde yeni model geliştirme üzerine çalıştığımız araştırma önergelerimiz var. Son 10 yılda 300 bin çocuğa tecavüz edilmiş. Dünyada bu alanda üçüncü sıradayız. Çirkin bir matematik hesabı ama 15 dakikada bir, bir çocuk tecavüze uğruyor. Dün eylem yaptığımız Sinem, 16 haftalık hamileyken fark ediliyor, doktora götürülünce gerçek ortaya çıkıyor. Şiddete ve tecavüze karşı duramıyorsan siyaset niye var, insan olarak biz niye sokaktayız, basın niye var, Meclis niye var?

'MECLİSTE YASA İÇİN KALKMASI GEREKEN ELLER KALKMIYOR'

Sadece afili sözler söyleyip sizin gibi düşünüyoruz deyip sonra yasaya onay verilmesi gerektiğinde o eller kaldırılmıyor. Hep elimiz boş dönüyoruz. Mesela son bebek tecavüz olayında bunu yapan kişi gün yüzü görmesin müebbet hapisle cezalandırılsın dedik. Bu öyle bir konuşuldu. Sonra 12 yaşındaki çocuklara başka ceza uygulanmasın, 15'e başka uygulansın dediler. Zinayı da bu işin içine alarak kanunu çıkmayacak hale getirdiler. Sonra ne oldu? Konuyu meclisin gündemine taşımamıza izin vermediler. Şimdi her gün yeni bir gündem var. Vahşi kapitalizm çarkları arasında eziliyoruz. Terör sorunumuz da var ama tecavüz sorunu çok önemli. Bebeklere tecavüz eden sapıklara ciddi cezalar vermemiz lazım ki başka bir sapığı engelleyebilelim.


Bu nasıl engellenir? İlkokuldan başlayarak cinsiyet eşitliği dersleri vermemiz lazım. Hukuk fakültelerinde zorunlu olarak üniversitelerin diğer bölümlerinde seçmeli de olsa bu ders konulmalı. Vicdanıyla karar veren hakimler acaba bu ülkede adalet var mı diye sorgulamaya itiyor bizi. Bankaları hortumlayan yüzlerce insan sokaktayken camiden 4 lira çalanlar hapiste. Biz adaleti tacize tecavüze uğrayan çocuklar ve engelliler için istiyoruz. Taciz tecavüz vakalarında yüzde 95'i gizli kalıyor. Bu yarayı kapatmak eğitimle bizim elimizde. Biz bunu yapmak zorundayız. Bu hepimizin görevi.

'ZİHİN YARALARINI SARMAK ZORUNDAYIZ'

İnsanların kız ve erkek çocuğuna eşit davranması, erkek çocuğun kız çocuğuna baskı ve şiddet uygulayamayacağını, kendine dokundurtmama hakkını öğretmek zorundayız. İstismarlar en çok kendi yakınları tarafından yüzde 66 oranında gerçekleşiyor. Her 3 kız çocuktan biri kendine tecavüz edenlerle aynı ortamda yaşamak zorunda kalıyor. Tecavüz uzun yıllar devam ediyor. Böyle olunca toplum kendi içinde kendini ifade edemeyen vahşete doğru ilerleyen insanlarla devam ediyor. Zihin yaralarını sarmak zorundayız."

HDP Eş Başkanı Buldan'dan Afrin çıkışı Siyaset BM'nin OHAL çağrısına Dışişleri'nden yanıt geldi! Siyaset Kılıçdaroğlu'ndan Diyanet'e Atatürk tepkisi Siyaset Erdoğan'dan Nevruz mesajı Siyaset