Bülent Tezcan: Tehdit edilen Arapça dersi öğretmeni E.S’nin yanındayız

Abone ol

CHP PM Üyesi Aydın Milletvekili Bülent Tezcan, Aydın Efeler İmam Hatip Lisesi’nde yaşanan öğrenci ile öğretmen arasındaki tartışmayla ilgili açıklama yaptı.

Aydın’da Arapça öğretmeni E. S'nin öğrencileri tarafından tehdit edilmesini CHP PM Üyesi Aydın Milletvekili Bülent Tezcan, yaratılan kutuplaştırıcı siyasi iklimin sonucu olarak değerlendirdi ve ekledi:

"Bir tarafta kontrolsüz tarikat, cemaat okullarıyla, yurtlarıyla çocuklarımızı kutuplaştıran bir kültür, diğer tarafta mafya bozuntularının tehditlerine sessiz kalan bir siyasi anlayışla nasıl bir gelecek kurabiliriz?"

İmam hatip lisesinde derse sarıkla gelen öğrenciden öğretmene: 'Kadın başına konuşma, döverim'

Tezcan yaptığı yazılı açıklamada şunları kaydetti :

"Türkiye'nin güzide kentlerinden olan Aydın'ın, bugüne dek Cumhuriyet inancı ve ülkemizin kurucu değerleriyle hiçbir zaman sorunu olmamıştır. Kuvayı Milliye'nin merkezi kabul edilen Aydın'da, derse sarıkla giren liseli bir öğrencinin, onu uyaran öğretmenine ‘Dedeleri bizi kesti’ söyleminin etkisinde kalacak şekilde tehdit ettiği basına yansımıştır.

Aydın’da dedelerimiz birbirini kesmedi, tam tersine dedelerimiz düşman işgaline karşı el ele, omuz omuza birlikte mücadele etti. Milli mücadeleye destek veren ataları arasında bile ayrım yaratmaya çalışılan bu kültür, Aydın’a kim ve kimlerin eliyle, nasıl yerleştirildi?

Yaşanılan bu vahim olayda da görülmüştür ki, okulların etrafında çocuklarımıza yönelik faaliyet yürüten tarikatlar, okul içi eğitim faaliyetlerine de açıktan müdahale etmektedir.

Ayrıca bu eylemi gerçekleştiren öğrencilerin diğer öğrenciler huzurunda sarf ettikleri sözlere bakıldığında cumhuriyet karşıtlığı büyük bir nefretle ifade edilmektedir.

Öğrencinin söylem ve tehditleri ise yaratılan kutuplaştırıcı siyasi iklimin sonucudur. Aydın’da Arapça öğretmenimiz E. S'nin yaşadığı sorun, izlenen ayrıştırıcı politikaların bugüne kadar çokça örneğini gördüğümüz sonuçlardan sadece biridir.

Bir tarafta kontrolsüz tarikat, cemaat okullarıyla, yurtlarıyla çocuklarımızı kutuplaştıran bir kültür, diğer tarafta mafya bozuntularının tehditlerine sessiz kalan bir siyasi anlayışla nasıl bir gelecek kurabiliriz?

Ortak milli değerlerimize bağlı, akla ve bilime dayalı birleştirici çağdaş eğitim modeli yerine “dindar ve kindar” nesil yaratma hedefiyle kurgulanan ayrıştırıcı eğitim uygulamalarının sonucu bu olsa gerek.

Bu vahim olay Milli Eğitim Bakanlığı tarafından idari yönden Cumhuriyet Savcılığı tarafından ise cezai yönden ayrıntılı biçimde soruşturulmalı, elde edilen bulgular kamuoyuyla paylaşılmalıdır.

Tehdit edilen Arapça dersi öğretmeni E.S’nin yanındayız. Bugünden itibaren bu öğretmenimize veya bir başka öğretmen ya da öğretmenlere yapılacak en küçük saldırıdan iktidarın sorumlu olacağı bilinmelidir.

Süleyman Bülbül: Milli Eğitim Bakanlığı'nın adı Medrese ve Külliye Bakanlığı mı? Eğitim Bakan Selçuk'tan sınav açıklaması: İçerikleriyle ilgili çalışmamız var Eğitim Milli Eğitim Bakanlığı'ndan anaokulu ve kreşler için 'yüz yüze eğitim' kararı Eğitim CHP'li Gürer: Öğrenci yurtları faciaya davetiye çıkarıyor Eğitim