'Binali Yıldırım'ın 1 Aralık 2018'e kadar istifa etmesi gerekirdi'

Abone ol

Sözcü Gazetesi yazarı Saygı Öztürk, AKP'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Binali Yıldırım'ın Meclis Başkanlığı'ndan istifasıyla ilgili yaşanan tartışmaları YSK'nın geçmişte verdiği kararlar üzerinden değerlendirdi.

Sözcü Gazetesi yazarı Saygı Öztürk, Meclis Başkanı ve AKP'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı olan Binali Yıldırım ile ilgili devam eden istifa tartışmalarına değindi.

Öztürk, YSK Başkanı Sadi Güven ve YSK üyelerine yapılan görev süresi kıyağını ve YSK'nın geçmişte aldığı tartışmaları kararları da köşesine taşıdı.

Saygı Öztürk'ün "Bu, YSK'nın en zor kararı olacak" başlıklı köşe yazısı şöyle:

"24 Haziran Milletvekili ve Cumhurbaşkanlığı Seçimi'nde, kanunda yer almasına, yayımladığı genelgede belirtilmesine karşın, oy verme işlemi devam ederken mühürsüz oy pusulasını ve zarflarını geçerli sayan Yüksek Seçim Kurulu (YSK), tartışmalı kararlarıyla hep gündemde.

Başkan Sadi Güven ve 5 üyenin 23 Ocak'ta, diğer 5 üyenin de 2022'de görev süreleri dolacaktı. Hepsinin görev süreleri bir yıl uzatıldı. Onlar bu durumdan çok memnun. Çünkü, Yargıtay ve Danıştay'daki maaşları kadar YSK'dan da bir o kadar yevmiye aldıkları gibi şoförlü makam araçları ve bazı ayrıcalıkları da bulunuyor. YSK üyelerinin görev süresi tartışmalı bir biçimde uzatıldı. Bu yetmiyor, aynı YSK 2004, 2009 ve 2014 yerel seçimlerinde tutuklulara ve taksirli suçlardan hükümlü olanlara oy kullandırırken, son aldığı kararla başka seçim çevresinde olanların seçme hakkını elinden aldı.

İTİRAZ İL SEÇİME

TBMM Başkanı Binali Yıldırım'ın, başkanlık görevinden istifa etmeden İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na aday gösterilmesi de tartışmalı. Çünkü, YSK'nın geçmişte benzer konularda aldığı kararla, başkanlıktan istifa etmeden Yıldırım'ın aday gösterilmesi çelişiyor. Hemen hatırlatalım; YSK şu aşamada Yıldırım ile ilgili karar vermez. Çünkü, ona sıra gelmeden yapılması gerekenler var.

Binali Yıldırım'ın TBMM Başkanlığı'ndan istifa etmeden seçime girmesi üzerine konunun YSK'ya taşınma süreci şöyle olacak:

*Siyasi partiler, aday listelerini 19 Şubat'ta İl Seçim Kurulu'na teslim edecek. Seçim Kurulu, listeleri 22 Şubat'ta ilan edecek. 22 ve 23 Şubat'ta adaylar için itiraz edilebilecek. Binali Yıldırım için de aynı süreç yaşanacak.

*Binali Yıldırım'ın istifa etmeden adaylığının açıklanması durumunda yapılan itirazla ilgili olarak İstanbul İl Seçim Kurulu, itirazı ya kabul edecek ya da reddedecek.

*İl Seçim Kurulu'nun verdiği karara karşılık, YSK'ya itiraz hakkı var. Ancak o zaman Binali Yıldırım'ın konusu YSK'da gündeme gelebilecek. Bugünden konunun YSK gündemine gelmesi söz konusu değil. Gelse de şu aşamada süreç başlamadığı için YSK bir karar veremez.

ÖZHASEKİ'YE İTİRAZ EDİLMİŞTİ

7 Haziran 2015 milletvekili seçimi öncesinde Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı olan Mehmet Özhaseki, milletvekilliğine aday olmuştu. Adaylığına CHP ve MHP il başkanları itiraz etti. Gerekçeleri de Özhaseki'nin, sermayesi belediyeye ait bir anonim şirketin yönetim kurulu üyesi olmasıydı. İl Seçim Kurulu başvuruyu reddetti. Konu, YSK'ya geldi. YSK da şirketin yapısını, sermayesini inceledi.

Sermayesinin yüzde 50'den fazlasının belediyeye ait olduğunu belirledi. Mehmet Özhaseki'nin de belediyeyi temsilen değil, şahıs olarak üyesi olduğu ve süresinden önce de istifa ettiği saptandı ve böylece adaylığı için engel kalkmıştı.

ONLARA DA “AYRIL” DENİLDİ

YSK tarafından 2018 tarihinde verilen bir kararla da belediye başkan yardımcılarının belediye meclisi ya da belediye başkanlığına aday olmaları halinde milletvekili seçimi kanununun 18. maddesi uyarınca, istifa etmeleri gerektiğini öngördü. Ancak, başkan adayı olmak isteyenler belediye meclis üyesiyse, üyelikten istifa etmelerine gerek olmadığına karar verildi.

YSK tarafından verilen ayrı bir kararda da belediye meclis üyesi olup, belediyeye ait limited şirkette müdür olarak görev yapan kişinin de şirketteki görevinden istifa etmesinin gerektiğine hükmedildi. İstifa etmeleri yönünde karar veren YSK'nın, Binali Yıldırım konusunda vereceği kararın da farklı olmaması gerekir diye düşünüyorsunuz. Ama… Aması var işte…

TBMM Başkanlığı, tıpkı belediye başkan yardımcılığı ya da sermayesi belediyeye ait limited şirketin müdürlüğü gibi 18. maddede belirtilen işçi statüsünde olmamakla birlikte kamu hizmeti verilen bir makam. Dolayısıyla Yıldırım'ın da 1 Aralık 2018'e kadar istifa etmesi gerekirdi. Başkanlığa aday adayı olan belediye başkan yardımcılarını, limited şirket müdürlerini istifa ettiriyorsun, sıra TBMM Başkanı'na gelince “İstifa etmesine gerek yok” diyorsun.

Bekleyelim, görelim, dosya YSK'nın önüne gelince nasıl karar vereceğini…"

AKP il başkanından MHP'lileri çıldırtacak sözler Siyaset CHP il il gezip ekonomik krizin etkilerini tespit edecek Siyaset Bakan Turhan: Kazalarda TCDD'nin kusuru yok Siyaset HDP'li Ayhan Bilgen'den CHP-İYİ Parti ittifakına uyarı Siyaset