Akın Atalay ‘ahlaksız teklifi’ açıkladı: Cumhuriyet Vakfı’nda yeni yönetim belirleyin karşılığında serbest kalın diyen kim?

Abone ol

Cumhuriyet Gazetesi Vakfı'yla ilgili devam eden tartışmaya eski İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamayla dahil oldu. Atalay, Cumhuriyet davasında tutuklu oldukları dönemde kendilerine yapılan teklifi de açıkladı.

Cumhuriyet Gazetesi eski genel yayın yönetmeni Aykut Küçükkaya’nın Halk TV’nin çıkaracağı gazetecinin başına geçeceğinin ortaya çıkması sonrası başlayan tartışmalar devam ediyor.

Tartışmaya bugün katılan Cumhuriyet gazetesinin İcra Kurulu Eski Başkanı Akın Atalay, kendilerinin cezaevinde olduğu günlerde bir CHP milletvekilinin Silivri Cezaevi’nde kendisini ziyaret ettiğini ve Cumhuriyet Vakfı’nda yeni bir yönetiminin işbaşına gelmesi halinde tüm tutuklu Cumhuriyetçilerin salıverileceğini taahhüt ettiğini açıkladı.

Akın Atalay kendisine bu öneriyle gelen milletvekilinin ismini açıklamazken ‘‘ahlaksız teklifi’’ reddettiğini de aktardı.

AHMET ŞIK: AYKUT KÜÇÜKKA MI İPEKÇİ, EMEÇ, MUMCU’NUN RUHUNUN TAŞIYICISI OLACAK?

Cumhuriyet gazetesinde yaşanan tartışmalar, Halk TV Yönetim Kurulu Başkanı Cafer Mahiroğlu’nun “Yeni dönemin medyasını inşa ediyoruz” diyerek duyurduğu basılı gazete “Halk”ın genel yayın yönetmenliği koltuğuna Aykut Küçükkaya’nın oturduğunu açıkladığı 4 Haziran'da başladı.

Bu atama kararına ilk eleştiri o dönem Cumhuriyet muhabiri olan Ahmet Şık’tan geldi. Türkiye İşçi Partisi İstanbul milletvekili Şık, Twitter'dan yazdığı mesajında "Cumhuriyet gazetesine yönelik kumpasta Alev Coşkun’la birlikte Sarayın yalancı muhbiri, savcının yalancı tanığı olup iş arkadaşlarını koltuk sevdası uğruna hapse gönderen @aykutkucukkaya mı İpekçi, Emeç, Mumcu’nun ruhunun taşıyıcısı olacak?" diye sordu.

KÜÇÜKKAYA: ‘‘SEN VE ARKADAŞLARIN TEKRAR TEKRAR AÇIP ONURLU GEÇMİŞİMİ OKUYUN’’

Aykut Küçükkaya, Ahmet Şık’ın eleştirilerini yanıtsız bırakmadı ve Twitter üzerinden eski Cumhuriyet muhabirine tepki gösterdi.

Küçükkaya ‘‘28 yıllık Cumhuriyet özgeçmişimi okumanı salık veririm… Sen ve arkadaşların tekrar tekrar açıp onurlu geçmişimi okuyun… Ben, bahsettiğin kişi Cumhuriyet’te emekçi arkadaşlarımı kovduğu zaman dediğin koltuğu aynı gün istifa ederek bırakan Genel Yayın Yönetmeni’yim’’ yazdı.

ESKİ CUMHURİYETÇİLERİN TEPKİSİ SÜRÜYOR

Şık’tan sonra Cumhuriyet Vakfı Başkanı Orhan Erinç de Küçükkaya’nın o dönemde savcıya ifade vermesini eleştiren bir twitter paylaşımında bulundu. Küçükkaya'nın yeni görevine en son tepki gösteren isim Cumhuriyet davası kapsamında tutuklanan dönemin İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay oldu.

Atalay, "Gecikmiş bir açıklama" başlığıyla paylaştığı mesajında " Geçtiğimiz günlerde @halktv nin patronu @cafermahiroglu Twitter’dan bir paylaşım yaptı. Yakında yeni bir gazetenin yayınına başlayacaklarını ve gazetenin genel yayın yönetmeninin @aykutkucukkaya olacağını söyledi. Buna ilk tepkiyi @sahmetsahmet verdi" dedi.

"BİZE KARŞI YAYINLANAN BİLDİRİNİN İLK İMZACISIYDI"

Atalay, Küçükkaya’nın genel yayın yönetmenliği döneminde gazetede birçok defa kendilerine yönelik ağır ve haksız ithamlar olduğunu söyledi. Atalay, "Gazete ve çalışanlar zarar görmesin diyerek çoğunda kan kusup kızılcık şerbeti içtik. Küçükkaya’nın gazeteyi “kurtarma operasyonuna!!!” birlikte giriştiği ve beraberce yönetimi üstlendiği diğer arkadaşları ile anlaşmazlığa düşüp 3,5 yıllık birlikteliklerini bitirmesi, sonrası yeni yayınlanacak bir gazeteye genel yayın yönetmeni olması esasen beni hiç ilgilendirmiyor. Bu konunun doğrudan taraflarının, önerenlerin, destekleyenlerin tercihidir. Bununla birlikte “gazetecilik kahramanı”, “Uğur Mumcu’ların, İlhan Selçuk’ların ruhunu taşıyan kişi” filan gibi yakıştırmalar yayılmaya çalışılınca iki kelam etmenin ve bazı gerçekleri, yaşanmışlıkları paylaşmanın artık ahlaki bir gereklilik olabileceğini düşündüm" dedi.

Atalay, Cumhuriyet gazetesi yöneticileri ve yazarları tutuklandıktan iki hafta, kendisi tutuklandıktan birkaç gün sonra gazetede çalışanlar arasından bir grubun yaklaşık 60 imzalı bir bildiri yayınladığını söyledi.


Bildirinin bir örneğinin havuz medyasından bir gazeteciye sızdırıldığını ifade eden Atalay, bir örneğini de o dönem yaşı ve sağlık durumu nedeniyle tutuksuz olan vakıf başkanı Orhan Erinç’e verildiğini yazdı. Atalay bildirideki imza listesinin başında Aykut Küçükkaya'nın yer aldığını dile getirdi.

"ARABULUCULUK YAPSIN DİYE CEZAEVİNE MİLLETVEKİLİ GELDİ"

Atalay şöyle devam etti:

"Büyük çoğunluğu hapse atılan çalışma arkadaşlarının serbest bırakılmasını talep ediyorlardı, demek isterdim. Ama öyle değil. Talepleri farklıydı. Diyorlardı ki, ‘eski vakıf yöneticileri bir araya gelip ortak çözüm bulsunlar, ama bulunacak çözüm bizi de dikkate almalı, yeni oluşturulacak vakıf ve gazete yönetiminde bizden de birileri olmalı’. Eski vakıf yöneticileri dedikleri, sonradan, “bunlar FETÖ’cü, bunlar PKK’lı, gazeteyi FETÖ ele geçirdi” diye Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliğine ihbar mektubu göndermekte ya da ağır iftira niteliğindeki beyanlarını yaymakta beis görmeyecek ahlaki seviyeye ulaşmış olanlardı. “Arabuluculuk” yapsın diye Silivri cezaevine gönderdikleri kendi meşreplerinden bir milletvekili, hapisliğimin üç ya da dördüncü gününde cezaevine ziyaretime geldi.

Söze, “Akın bey merhaba, ben …. milletvekili (X), buraya sayın ………..’nın yetkilendirmesi ile geldim” diye başladı. Hemen ardından hiç geçmiş olsun filan bile demeden direkt konuya girdi. Elindeki bahsi geçen 60 imzalı bildiriyi göstererek, kendisinin aynı zamanda Alev Coşkun ve milletvekili arkadaşı Mustafa Balbay’ı da bu konuda tam yetkiyle temsil ettiğini, vakıfta yeni bir yönetim oluşmasını kabul etmemi, belli sayıyı geçmemek üzere isim önermemi, aralarında benim adımın da olabileceğini, eğer bu öneriyi ve çözümü kabul edersem en geç 1-2 haftada tüm Cumhuriyet tutuklularının serbest kalacağını söyledi. Tabii ki bu ahlaksız teklifi reddetmem gerekiyordu, ama bizim hapiste olduğumuzu ve bu konuda halen gazetede olan yönetici arkadaşlarımız ne derse onların kararına uyacağımı ifade ettim. Bir sonraki ziyarete gelişinde, gazetedeki arkadaşlarımızın -böylesi bir kirli pazarlığı mideleri kaldırmadığı için olsa gerek- kendisiyle böylesi bir öneriyi görüşmeyi reddettiklerini söyledi. Ben de, hararetle aracılık yaptığı öneriyi hiç duymamış saymayı yeğlediğimi, bu konuda bir daha görüşmek için gelmemesini söyledim. (Bu görüşmenin benzerinin aynı milletvekili tarafından aynı günlerde Cumhuriyet davasından tutuklu birkaç arkadaşımızla daha aynı içerikte yapıldığını öğrenince rahatladım.

Yalnızca iki kişi arasında ispatı mümkün olmayan bir görüşme olmaktan çıkmasına sevindim. Bu gerçek bütün yönleriyle anlaşılıp, ortaya döküldükten sonra bile bu ahlaksız girişimin sahipleri ile o bildiriye imza atan kimileri gazetede yönetim, makam, koltuk pazarlığı yaparak birlikte çaba göstermeye devam ettiler. Herkesin yakından bildiği, izlediği süreç sonunda da emellerine ulaşıp vakıf ve gazete yönetimini birlikte üstlendiler. Çok daha fazlası var ama onlar daha sonra…"

TORAN PEKİN: "BASIN TARİHİNE NOT DÜŞMÜŞ"

Gazetenin ve Cumhuriyet davasının avukatlarının Tora Pekin de tepki göstererek, "Cumhuriyet davası sırasında, arkadaşlarımız Silivri’de rehin alınmışken konuşulacak tek konu onların özgürlükleri olabilirdi. Aksine bir tavrı kabul etmek mümkün değil, gerçeklerden kaçmak da… Sevgili @av_akinatalay süreci derli toplu özetlemiş, basın tarihine not düşmüş" dedi.

Buket Aydın'ın reklam anlaşmasından aldığı ücret dudak uçuklattı Medya Disney+, psikolojik gerilim türündeki yeni yerli dizisini duyurdu Medya Avrupa Gazeteciler Federasyonu toplantısı İzmir'de başladı Medya Ünlü oyuncu, Şahan'ın tweetini paylaştı, TRT'deki işinden oldu! Medya