Abdulkadir Selvi'den büyükelçiler krizi için 'serinkanlılık' çağrısı: Bir ihtimal daha var

Abone ol

Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi, odağında 10 büyükelçinin bulunduğu krizle ilgili 'serinkanlılık' çağrısı yaptı. Selvi, "Bir ihtimal daha var. Hatta bir ihtimal değil, birçok seçenek var. Şimdi diplomasiye şans verme zamanı" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, iş insanı Osman Kavala'nın serbest bırakılması çağrısı yapan 10 büyükelçinin 'istenmeyen kişi' ilan edilmesi için talimat verdiğini açıklaması sonrası yeni bir tartışmanın fitili ateşlendi.

Yaşananlarla ilgili değerlendirmelerde bulunan Hürriyet gazetesi yazarı Abdulkadir Selvi, "Batı dünyası için her şeyi söyleyebiliriz. Ama netice itibarıyla Osman Kavala üzerinden 10 ülkeyle ilişkilerimizi koparmak kime zarar verir? Soğukkanlı olup büyük devletlere yakışan bir tavırla hareket etmemiz gerekiyor" dedi.

Selvi, 'Erdoğan'ın söz konusu tepkiyle bu 10 ülkeye anladığı dilden konuştuğunu' savunduğu yazısında "İktidarı ve muhalefetiyle Türkiye tavrını ortaya koydu. Ancak bundan sonrası serinkanlılıkla hareket etme zamanı" ifadesini kullandı.

'ŞİMDİ DİPLOMASİYE ŞANS VERME ZAMANI'

'İstenmeyen kişi' ilanına dair mekanizmanın hemen işlemeye başlamamasının yararlı olduğunu kaydeden Selvi, şöyle devam etti:

"Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 10 büyükelçinin istenmeyen adam ilan edilip sınır dışı edilmesiyle ilgili konuşmasından sonra mekanizmanın hemen işlemeye başlamaması yararlı oldu. Çünkü bir ihtimal daha var. Hatta bir ihtimal değil, birçok seçenek var. Şimdi diplomasiye şans verme zamanı.

BÜYÜKELÇİLER DIŞİŞLERİNE TEKRAR ÇAĞRILABİLİR

Savaş döneminde bile diplomasiye şans tanınır. Türkiye ekonomik ve siyasi ilişkilerinin güçlü olduğu, dünyanın 10 gelişmiş ülkesiyle etkisi on yıllarca sürecek bir krizin düğmesine basmadan önce diplomatik seçenekleri devreye sokmalı.

1)Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın büyükelçilerin sınır dışı edilmesiyle ilgili cümlesinde bir ifade var. Erdoğan, 'Bunlar Türkiye’yi tanıyacaklar, Türkiye’yi bilmedikleri gün burayı terk edecekler' demişti.

2)10 büyükelçi tekrar Dışişleri Bakanlığı’na çağrılır. Son bir kez 'Türkiye’nin hassasiyetinin en üst seviyede olduğunu gördünüz. Ya gereğini yaparsınız ya da gidersiniz' denilir. Yani,'Ya bu ülkeyi anlarlar ya da giderler.'

3)Bu arada sınır dışı edilmeden bir önceki yaptırımlar devreye sokuluyor. Yaptıkları işler zorlaştırılır, randevu verilmez, verilen randevular iptal edilir ve yok sayılırlar. Hiçbir resmi toplantıya katılmalarına imkân verilmez.

4)Türkiye ile Batı ittifakı arasında bir kırılmaya neden olacak krizi yumuşatmak için son 48 saatte uluslararası camiadan etkili isimlerin devreye girmesini bekledim. Olmadı. Ama bugün itibarıyla NATO Genel Sekreteri Stoltenberg, AB Konseyi Başkanı Michel, ya da AB Komisyonu Başkanı Von der Leyen’in devreye girmesi beklenebilir. Yararlı da olur. Hatta önemli bir ülkenin devlet ya da hükümet başkanı bu görevi üstlenebilir.

HANGİ YAPTIRIMLAR GELEBİLİR?

Elbette ki bedeli ne olursa olsun kimsenin Türkiye’ye ayar vermesine izin verilemez. O açıdan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tavrı yerindedir. Ancak sınır dışı etme kararını almak 15 dakikalık bir iş ama daha sonra ilişkileri düzenlemek 15 yılımıza mal olabilir.

O nedenle ipler kopmadan çözüme imkân tanımak gerekiyor. Çünkü Batı dünyasında da aralarında bu 10 devletin de yer aldığı bir yapı, Türkiye’nin köprüleri atmasını bekliyor, bunun için tahrik ediyorlar. Biz burada 10 büyükelçinin sınır dışı edilmesinin kime zararı olur, en çok kime yarar sağlar sorusunu sormak durumundayız.

Bu işin en çok bize zarar vermesinden endişe ediyorum.

48 saattir çok yoğun bir trafiğin içindeyim. Dün itibarıyla Batılı merkezlerde Türkiye’ye karşı bir takım yaptırımlar konuşulmaya başlandı. Bunları Türkiye’ye bir tehdit unsuru olması açısından paylaşmıyorum. Ama bu tuzağa düşmeyelim diyorum."

Türkiye'nin 117'nci siyasi partisi yolda: Muhsin Yazıcıoğlu'nun yolundan yürüyecekler Siyaset ‘Her evde 2-3 telefon var’ diyen AKP’li vekile tepki: Aklımızla dalga geçiyorlar Siyaset Gürsel Tekin'den 'dolar' iddiası: Bu sır perdesini açığa çıkaracağız... Siyaset Erdoğan 'talimat verdim' dedi, derin sessizlik başladı: Dışişleri Bakanlığı'nın zor sınavı! Siyaset