Yurttan iki kez çıkarıldı: ‘Oturma eylemim yurt hakkımı tekrar kazanana kadar sürecek’

Abone ol

İstanbul Esenyurt Kredi Yurtlar Kurumu (KYK) Yurdu’ndan bir aylık yurt parasını ödemediği gerekçesiyle çıkarılan İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa öğrencisi Burak Başer, yurdunun önünde oturma eylemine başladı.

GERÇEK GÜNDEM - MELİSA GÜLBAŞ

İstanbul Esenyurt Kredi Yurtlar Kurumu (KYK) Yurdu’nda kalan ve İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Basım ve Yayın Teknolojileri bölümü öğrencisi Burak Başer, 18 Ekim’de bir aylık yurt parasını ödemediği gerekçesiyle yurttan çıkarıldı.

Parayı ödeyemediği gerekçesiyle yurttan çıkarılmasının üzerine yaşadığı haksızlığı gündeme getiren Başer’e yurtta bir süre daha kalabileceği söylendi. Başer’e, yurt müdürlüğü tarafından sadece ‘10’ gün daha misafir öğrenci statüsünde yurtta kalma izni verildi. Ancak kendisine verilen 10 günlük hakkın 3’üncü gününde tekrar yurttan çıkarılan üniversite öğrencisinin yurttan ikinci kez atılmasının gerekçesi ise yaşadığı haksızlığı sosyal medyada paylaşıp ‘tweet atmasıydı’.

“TWEET ATTIN DENİLEREK YURTTAN TEKRAR ATILDIM”

Gerçek Gündem’e konuşan İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Basım ve Yayın Teknolojileri bölümü öğrencisi Burak Başer, yurdun bir aylık parasını ödeyemediği gerekçesiyle yurttan çıkarıldığını söyleyerek, yaşadıklarını anlattı:

“Ben ayın 18’inde yurttan çıkarıldım, bundan önce ayın 15’inde de yurttan çıkarılmıştım. Beni çıkarmalarının nedeni yurdun parasını bir ay geciktirmem. Ancak misafir öğrenci olarak 10 gün daha kalmama izin verilmişti. Ayın 25’ine kadar kalmam gerekiyordu.”

Kendisine verilen ‘10’ günlük misafir öğrenci statüsünde kalma hakkının 3’üncü gününde tekrar yurttan çıkarılan üniversite öğrencisine, yurt müdürlüğü tarafından tweet attığı gerekçesiyle yurttan çıkması söylendi.

Yurt müdürüne tweet atmanın suç olmadığını söyleyen Başer, müdürden tweet attığı gerekçesiyle yurtta kalamayacağı cevabını aldığını ifade etti:

“3 gün yurtta misafir öğrenci olarak kaldıktan sonra yaşadığım haksızlığı video çekip sosyal medyada paylaştığım için yurt müdürlüğü tarafından ‘Tweet attın’ denilerek yurttan tekrar atıldım.”

“ÖĞRENCİLERİN SORUNLARI GERÇEĞİ GÖZLER ÖNÜNE SERİYOR”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Kasapoğlu’nun Türkiye’deki yurtlardan övgüyle bahsetmesine karşın KYK yurtlarında öğrencilerin yaşadıkları sorun ve şikâyetlerin gerçeği gözler önüne serdiğini söyleyen Başer, yurtta kaldığı süre boyunca yaşadığı koşulların çok kötü olduğunu anlattı:

“Yurtta yaklaşık bir buçuk sene kaldım, bu süre boyunca hiçbir zaman doğru düzgün yemek yiyemedik. Tavuklar çiğ ve mosmor oluyordu. Yanmış, taşlı, böcekli ya da pişmemiş yemekler yemek zorunda kalıyorduk. Şikâyet ettiğimizde durumun düzeleceğini söylediler ama hiçbir şekilde düzelme olmadı.”

“BAKANLIKTA TANIDIĞIM VAR, GELECEĞİNİZ OLMAYACAK”

Kaldığı yurttaki yemekhane sistemine Trabzonlu bir mafyanın hâkim olduğu belirten üniversite öğrencisi, yemekhane eylemi yaptıklarında kendilerinin aşçı tarafından ‘Gençlik ve Spor Bakanlığı'nda tanıdığım var’ denilerek tehdit edildiklerini söyledi:

“İhaleyi alanlar okula öyle arabalarla geliyorlardı ki bu kişilerin kim olduğunu araştırmamak, merak etmemek mümkün değildi. Yemekhane çalışanlarına sorduğumuzda yemekhane sistemine Trabzonlu bir mafyanın hâkim olduğunu öğrendik. Yemekhane eylemi yaptığımızda bizi ‘eylem yapmayın, bunlar arkaları olan kişiler’ diye korkutmaya çalıştılar. Eylem sırasında yemekhanedeki aşçı fotoğrafımızı çekerek, ‘Gençlik ve Spor Bakanlığında tanıdığım var, fotoğrafınızı çektim, hepiniz hakkında işlem yaptıracağım, geleceğiniz olmayacak’ diyerek bizi tehdit etti.

“YEMEKLER GÜNÜ KURTARMAK İÇİN YAPILIYOR”

Önceki duruma göre yemeklerin şu an biraz daha düzeldiğini söyleyen üniversite öğrencisi, yemekhane yemeklerinin artık ‘yenebilir’ düzeyde olduğunu belirterek, bu sefer yemek seçme haklarının ellerinden alındığını söyledi:

“Yemekler biraz düzeldi ancak çoğu öğrenciye göre yemekhane yemeklerini yemek yerine aç kalmak daha iyi bir tercih. Yemekler biraz düzelse bile artık yemek seçme hakkımınız yok. Önceden parasına göre yemeklerimizi seçebiliyorduk ama artık belli yemekler çıkıyor ve o yemekleri yemek zorunda kalıyoruz. Yapılan yemekler ‘günü kurtarmak’ için yapılıyor. Kahvaltıda çeyrek ekmek, peynir ve zeytin veriyorlar. Bir öğrenciye nasıl yetsin?”

“BABAM 2020 YILINDA VEFAT ETTİ AMA BANA BURS VERİLMEDİ”

Öğrencilerin çok büyük bir geçinme problemiyle karşı karşıya olduğunu belirten üniversite öğrencisi, kendisinin de yurttan çıkarılmasının asıl nedeninin ‘geçinememek’ olduğunu söyledi.

“Yaptıkları her şey şovdan ibaret. Anne veya babası vefat eden her öğrenciye burs vereceklerini söylemişlerdi ama bana burs vermediler. Babam 2020 yılında vefat etti ve hiç burs alamadım. Aldığım 850 lira kredi ise hiçbir şeye yetmiyor. Ailenden para alamıyorsan veya çalışamıyorsan 850 lira ile geçinmek mümkün değil. Onlar birkaç maaş alırken konu öğrencilere gelince sadece lafta kalıyor. ”

“MÜŞTERİ DEĞİL ÖĞRENCİYİZ”

Öğrencilerin okuyabilmek için çalıştıklarını belirten Başer, öğrencilerin müşteri gibi görüldüğünü söyledi. Öğrencilerin okuyabilmek için çalışmak zorunda kaldıklarını belirten üniversite öğrencisi, öğrenci gibi yaşamak istediklerini ifade etti:

“Biz öğrenci gibi görülmüyoruz, müşteri gibi görülüyoruz ve her biri bizi soyup soğana çeviriyor. Gençler hiçbir şeye seslerini çıkarmasın istiyorlar. İstiyorlar ki onların söylediklerini yapalım, verdiklerini alalım. Ama böyle bir şey yok. Biz insan gibi yaşamak istiyoruz, öğrenci gibi yaşamak istiyoruz. Müşteri gibi görülmek istemiyoruz. Okuyabilmek için çalışıyoruz, sosyal hayatımız zaten yok. Geçinemediğimiz için çalışmak zorunda kalıyoruz ama orada da sömürülüyoruz; ucuz ve sigortasız işçi olarak çalıştırılıyoruz. Bizi öyle bir kıskaca alıyorlar ki her yönden bizim önümüzü kapatıyorlar.”

“DİRENMEDEN HİÇBİR HAKKIN KAZANILAMAYACAĞINI BİLİYORUM”

Kalacak hiçbir yerinin olmadığını belirten üniversite öğrencisi, elinden alınan yurt hakkını tekrar kazanana kadar pazartesi ve perşembe günleri yurt önünde oturma eylemi yapacağını söyledi:

Benim şu an kalacak hiçbir yerim yok. Ben bir aylık yurt paramı geciktirdiğim için yurttan atıldım. Bu yurt benim hakkımdı, hakkım olan şey elimden alındı. Bu yüzden yurdumun önünde pazartesi ve perşembe günleri oturma eylemi yapıp direneceğim. Oturma eylemim barınma hakkımı kazanana kadar sürecek çünkü ben hakkımı arıyorum ve direnmeden hiçbir hakkın kazanılamayacağını da çok iyi biliyorum.”

Eğitim-Sen'den Öğretmenlik Meslek Kanunu'na kırmızı kart Eğitim Öğretmenlik Meslek Kanunu, AYM'de: 'Açılan davalara rağmen MEB'in takvim ısrarı anlaşılır değil' Eğitim Kaçak öğrenci yurtları Meclis gündeminde: Bakanlığı zora sokacak sorular Eğitim Öğretmenlerden iktidara kırmızı kart: 'Öğretmenlik Meslek Kanunu iptal edilsin' Eğitim