Kemal Kılıçdaroğlu'ndan Elazığ mesajı: Tasada ve kıvançta birlikte olmalıyız

Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul Suriçi Grubu'nun düzenlediği İstanbul Toplantıları'nda açıklamalarda bulundu.

Kemal Kılıçdaroğlu'ndan Elazığ mesajı: Tasada ve kıvançta birlikte olmalıyız

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul Suriçi Grubu'nun düzenlediği İstanbul Toplantıları'na katıldı.

Kemal Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları şöyle oldu:

Deprem bizim yaşamımızın neredeyse ayrılmaz bir parçası oldu. Bu coğrafyanın kaderi biraz da böyle ama depreme karşı önlem almak da hepimizin ortak görevi. Japonya'da da deprem oluyor, bizde de oluyor. Ama bizde insanlar hayatını kaybediyor.

Bunların önlemlerini beraber alacağız. Elazığ'da hayatını kaybedenlerin sayısı 30'u aştı, Allahtan rahmet diliyoruz. Yarılıların bir kısmı taburcu edildi, bini aşkın yaralı var. Onlara da acil şifalar diliyoruz. Elbette ki sizler de takdir edersiniz, böylesine acı bir günü yaşadığımız bir ortamda böyle katı siyasi polemiklerden uzak durmamız lazım.

İyilik yapar kötülük yapmazsanız zaten derdiniz yoktur. Bizim inancımız sevgi ve hoşgörü üzerine inşa edilmiştir. Adalet bizim açımızdan önemli bir kavramdır.

Elazığ'da yaşanan olaylar dolayısıyla hemen arkadaşlarımı aradım.

Böyle bir felaketle karşılaştığımızda toplumun her kesimi birlik içinde yardımlar yapıyor.

Farklı görüşlerimiz olabilir bir yerde felaket yaşanıyorsa hep bereber bölgeyee yardımlar yapmaya çalışıyoruz.

Pek çok sorunumuz var. Türkiye'nin beş temel sorunu var. Eğitim, dış politika... Neden Müslümanlar birbirini öldürüyor. Neden emperyaller ellerine silah veriyor? Ekonomide ciddi sorunlarımız var. Toplumsal barış açısından sorunlarmız var. Tasada ve kıvançta birlikte olmalıyız. Demokrasi açısından sorunlarımız var.

Can ve mal güvenliiği. Düşünce özgürlüğü. Farklı düşünceyi suçlamak büyük bir yanlıştır. Farklı düşünceler, bilimin önünü açar. Kutsal kitabımız Kur'an'da yüce Rabbimiz, "Aklınızı kullanmıyor musunuz?" der. Bilime İslamiyet'in ne kadar önem verdiğini bilmek lazım.

Bilimi geliştirmek ancak demokratik ortamlarda olur. Herkes farklı düşünebilir. Bütün mesele zorla kabul ettirmeye kalkmayacağız.

Adaleti devlette liyakatla sağlıyoruz. Ne demek liyakat: Belli konularda bilgisi birikimi olan insanların devletin kademelerinde yükselmesi demektir.

Ama bakan olmak için savcılıktan iyi hal kağıdı, lise diploması.

Türkiye'nin aydınlığa ve huzura kavuşması için ilk yapacağımız şeylerden birisi devlette liyakatı ve adaleti getirmek lazım. Kimsenin inancı nedeniyle ötekileştirilmemesi lazım. Dinimizin emri de böyledir. Kimin Allah'a yakın olup olmadığını yüce Rabbimiz biliyor.

İkinci önemli ayak Türkiye'nin üretmesidir. Her alanda üretmesi lazım. Fabrikada, bilimde, sanatta, insanoğlu neredeyse üretmesi lazım. Üretmek aynı zamanda alınteri dökmek demektir. Eve ekmek götürmek, toplumu geleceğe hazırlamak demektir.

Türkiye hızlı gelişim içinde çağı yakalamak zorundadır. Teknoloyi insanoğlunun yararına uygun hale getiren de bilimdir. Üniversitelerde de bilim üretmek lazım.

Yumuşak güç diye bir şey var. Çektiğiniz diziler dünyanın pek çok ülkesinde izleniyorsa bu bizim yumuşak gücümüzdür. Romancılarımız okunuyorsa bu bizim yumuşak gücümüzdür.

Dış politikada barış eksenli bir süreci yaaşamak zorundayız. Orta Doğu'da uzun süredir kan akıyor. Saldıranlar Allah Allah diye saldırıyor. İkisi de birbirini öldürüyor. Ellerinde emperyal silahlar. Türkiye'nin İran'ın Irak'ın Suriye'nin acilen bir araya gelmesi lazım. Orta Doğu'ya huzuru getirmemiz lazım.

Güçlü bir sosyal devlet. Birimiz çok zengin birimiz çok açsak orada huzur olmaz. Herkesin karnının doyması lazım. Bunun için sosyal devlete ihtiyacımız var. İşsiz bir insanın eve ekmek götürmesi lazım. Yolu güçlü devletten geçiyor. Sosyal devlet fakiri fukarayı çağırıp kameralar önünde alın size ekmek veriyoruz demek değildir. Sağ elin verdiğini sol el görmeyecek.

Anayasa 60. madde: Herkes sosyal güvenlik hakkına sahiptir. Hakla lütuf arasındaki farkı koyalım. Devlet hak olarak yapar. Anayasa'nın güvencesi altındadır. Bütün ülkelerde sosyal güvenlik bir hak olarak tanımlanmıştır. Eksik olan bir ayağımız var. Olmayan bir sigorta dalı: Aile Sigortası. Niye yok? Tüm dünyanın kabul etitği 9 sigorta dalından biridir. 1974 yılında Meclis'te kabul etmişiz. Yıl 2020 hala yok. Yoksulun yoksulluğunu istismar etmek için.

Sürdürülebilirlik: Demokrasi, üretim, sürekli gelişen bir kavramdır. Bir yere gelir durursanız gelişmeyi yakalayamazsınız.

Bayrak hepimizin ortak bayrağı, vatan hepimizin ortak vatanı. Bizi ayrıştırıyorlar. Birbirimize düşman gibi bakıyoruz daha sonra. Huzur içinde yaşamak varken neden düşman gibi bakıyoruz?

Bugün bu konuşmayı yapmamızın nedeni Elazığ'daki dramdı. İyi bir yol haritasıyla yapamayacağımız bir şey yok. Her alanda dünya çapında yetişmiş insanımız var. Siyasette de ahlaki kuralları getirmemiz lazım. Bunu talep etmek zorundayız. Siyaset kurumunu zenginleşme aracı olarak değil halka hizmet aracı olarak görmek lazım.

Etiketler
Elazığ Kemal Kılıçdaroğlu