Partilerin 2018-2021 oy değişimleri

2018 genel seçimlerinden beri Türkiye siyasal gündeminde belki de bir yüzyılı kapsayacak kadar çok konu birikti. Brunson kriziyle tetiklenen kur artışı...

2018 genel seçimlerinden beri Türkiye siyasal gündeminde belki de bir yüzyılı kapsayacak kadar çok konu birikti.

Brunson kriziyle tetiklenen kur artışı sonrasında ortaya çıkan ekonomik kriz, bu krizin son 3 yıldır pandemi koşullarında derinleşerek buhrana dönüşmesi, ekonomi yönetiminde Albayrak ve Ağbal’ın gidişi ve Erdoğan’ın düşük faiz politikasının ekonomiye tamamen hakim olması Türkiye’yi uçurumun eşiğine getirdi.

Ayrıca otoriter uygulamalar, askeri harekatlar, yeni partilerin kuruluşu, İstanbul Sözleşmesi, Ayasofya gibi toplumu ikiye yaran kararlar Türkiye’de tansiyonu hep yüksek tuttu.

Seçmen davranışının bu süreçte nasıl etkilendiği merak konusu. Bu soruyu yanıtlamak adına Türkiye genelinde yüz yüze anketler gerçekleştiren TEAM Araştırma’nın 2019-2020-2021 sonuçlarını değerlendirdim.

Diğer anketlerde tercih edilen CATI yönteminde (telefon) Cumhur İttifakı oyunun düşük ölçülme riski mevcut. Bunun muhtemel 2 nedeni var:

1-Ev kadınları, işçiler, yaşlılar gibi AK Parti’nin güçlü olduğu seçmen gruplarına ulaşmanın zorluğu.

2-Ekonomik kriz neticesinde eleştirel bir çizgiye kaysa da kerhen AK Parti/Erdoğan’a oy verme eğiliminde olan seçmenler arasında anketörlerle konuşmak istemeyenlerin artış göstermesi.

Partiler

Tablo 1: TEAM Araştırma 2019-2020-2021 sonuçları

2018’de %42.6’ye ulaşan AK Parti’nin yerel seçimler öncesinde %40.6’ya gerilediği görülüyor. Yerel seçim mağlubiyeti, muhalefetin iddialı hale gelmesi ve ekonomik krizin etkisiyle 2019 Kasım’da %35.9’a düşen AK Parti’nin imdadına pandemi yetişti.

Pandemiyle gelen bayrak etrafında toplanma etkisinin sonucunda ekonominin arka planda kaldı. Böylece 2020-2021 Haziran arasında AK Parti oyu %37.6’ye çıktı.

2020’nin ikinci yarısı AK Parti için iyi geçti. Pandemiden kaynaklı sosyal ve ekonomik sorunların etkisi azaldı, düşük faizli krediler, yerli otomobil, Mavi Vatan, doğalgaz müjdesi, Ayasofya ve askeri harekatlar gibi hamlelerle kararsızların ve memnuniyetsizlerin bir bölümünü yeniden yanına çekti. 2021’de baharında başlayan ikinci kapanmaya dek aşılamada gelen başarı ve ekonomide çarkların yeniden dönmeye başlaması da AK Parti’nin %37’nin üzerinde kalmasını sağladı.

Ancak pandeminin etkisinin geride kaldığı ve derinleşen ekonomik krizin yeniden hissedildiği son 5 ayda AK Parti 3 puan gerileyerek %34.6’ya düştü. İktidarın ortağı MHP’nin oyu 2019 ve 2020’de %9-11 aralığında dalgalanırken, 2021'de %10'u geçemedi.

CHP’nin oyu 2018’de %22.6, 2019 yerel seçimlerinden %23.5 seviyesindeydi. CHP pandeminin ilk döneminde büyükşehirlerin başarısıyla beraber ivmesini sürdürmüş ve 2020’nin ilk yarısında oy artışını koruyup %27’yi görmüştü.

Yukarıda AK Parti’nin 2020’de görece toparlandığını, yılın ilk yarısında pandemide oluşan bayrak etrafında toplanma etkisi, ikinci yarısında yerli-milli hamleler ve hızlı aşılamayla %37’nin üzerine çıktığını belirtmiştim. Yerel seçim rüzgarını kaybeden ve diğer partilere oy kaptıran CHPise %25’lere geri döndü.

2021’de AK Parti ekonomik buhranda yeniden oy kaybederken, CHP ekonomide başlattığı etkin muhalefet kampanyası (#128milyardolarnerede) ve büyükşehirlerin performansı ile özellikle genç seçmende başarısını artırarak %28’in üzerine sıçradı. Muhalefeti bir arada tutan ve tezkere gibi konularda iktidara karşı direncini yükselten CHP takdir görüyor.

Meral Akşener’in etkin liderlik performansıyla birlikte adından sıkça söz ettiren İYİ Parti 2020 Haziran'dan beri bir artış trendini korudu. Parti 2018-2021 arasında %9-10 aralığından %12-13 aralığına geldi.

Buna karşılık DEVA ve Gelecek, kurulduğu dönemde oluşan kıvılcımın sönmesinin önüne geçemedi. DEVA ve Gelecek 2020’de sırasıyla %2.6 ve 1.7’ye ulaşabilmişti. 2021 Kasım’da DEVA %1.6, Gelecek %0.9 seviyesinde.

Öte yandan HDP tüm baskılara rağmen seçmeninin desteğini kaybetmiyor ve %11-12 seviyesinde tutunmayı başarıyor.

Cumhur İttifakı vs. Muhalefet Bloku

Muhalefetin toplam oyu, 2019 yerel seçimlerinden sonra %50’i aşarak ilk kez Cumhur'u geçti. Ekonomik kriz ve yerel seçim başarısı muhalefetin önünü açtı. Ancak Cumhur’un oy kaybı pandemide durdu ve fark pek değişmedi.

Pandemi ilk kez karşılaşılan ve büyük devletlerin dahi çözmekte zorlandığı bir tehdit olarak seçmende endişe/korkunun yayılmasına neden oldu. Hem küresel hem ulusal bir kriz olarak algılanan pandemide iktidardan uzaklaşanlar kriz anında ortaya çıkan bayrak etrafında toplanma etkisiyle devleti temsil eden lider ve partilerine yeniden sarıldılar. Muhalif seçmen de kriz anında mevcut durumunu korudu.

Sonuç olarak 2020’de oylar sabitlendi. Muhalefet %50-52, Cumhur İttifakı %46-48 aralığındaki oy oranını korudu.

2021’de kitlesel aşılama sonrası pandeminin kriz niteliği ortadan kalktı ve iktidar yeniden oy kaybetmeye açık hale geldi. 2020 Kasım’da Albayrak’ın gidişi sonrası Ağbal’ın gelişiyle iktidara yeniden kredi açılmış olsa da etkisi sadece birkaç ay sürdü.

Düşük faizde direnen Erdoğan 2021 Mart’ta Ağbal’ı görevden aldı ve ekonomide sorumluluğu tamamen üstlendi. Bahar ve yaz aylarında pandeminin açtığı sosyo-ekonomik zararların tazmin edilememesiyle iktidar cephesinde düşüş yeniden başladı.

Son dönemde TL’nin sürekli değersizleşmesiyle birlikte enflasyonun durdurulamaması AK Parti ve MHP’den kararsızlara geçişi artırdı. Böylece 2020 Kasım-2021 Kasım arasında Cumhur %47.5’ten 43.9’a gerilerken, muhalefet %51’den %54.2’ye yükseldi.

Bununla birlikte pandemi sonrasında üretim ve ihracatın kamçılanmasıyla istihdam oranı korunduğu için Cumhur seçmeninde eleştirellik artsa da çözülme beklenenden az. Son 3 yıldır enflasyona bağışıklık kazanan iktidar seçmeni olan biteni endişeyle izliyor ve iktidara son bir şans veriyor.

Nitekim iktidar değersiz TL ile dayatılan refahsız büyüme modeliyle artık son zarını atmış oldu. Büyüme ve istihdamı korumak adına alt sınıfları sosyal politikalar ve asgari ücret zammıyla yatıştıran fakat orta sınıfları neredeyse yok eden yoksullaşma ve hiperenflasyon riski tercih edildi. Çin modeli adıyla pazarlanan bu plan şimdilik Cumhur seçmeni tarafından satın alınsa da işverenler artan maliyetlerle birlikte işten çıkarmalara başladığında iktidarın yapabileceklerini kestirmek güç.

Nezih Onur Kuru

Koç Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler bölümünde doktora araştırmalarını sürdürüyor. Kabataş Erkek Lisesi ve Galatasaray Üniversitesi Siyaset Bilimi bölümünden mezun olduktan sonra ODTÜ’de Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi yüksek lisans programını tamamladı.

Karşılaştırmalı siyaset, seçimler, siyasal partiler, oy verme davranışı, siyasal psikoloji, dindarlık-muhafazakarlık-milliyetçilik ve göçmenlere yönelik tutumlar konularında araştırmalarına devam ediyor.

Yazı ve yorumları BBC Türkçe, Euronews, Die Welt, Independent Türkçe, Medyascope, Gazete Duvar, Evrensel, Karar, Politikyol, Daktilo1984 gibi platformlarda yayımlanıyor.