Din eğitim postmodernizme göre nasıl yapılandırılabilir?

Temel Amaç; Dini Gruplar Arasında Saygıyı Yerleştirmek ve Okullarda Verilecek Din Eğitimiyle Dine Dayalı Çatışmaları Önlemektir

Din eğitiminin nasıl ve ne şekilde olması gerektiği, dünya tarihi boyunca tartışılan bir konu olmuştur. Ve gelinen son noktada; dünya, devlet okullarında birden fazla din ve mezhep hakkında bilginin verildiği, yani çoğulculuk anlamında bir din eğitimini benimsemiştir. İşte postmodernizmin çok kültürlülüğü benimsediğini düşünürsek, postmodernizme dayalı bir din eğitimi de, doğal olarak, bu paralelde olmak zorundadır. Bununla ilgili çalışmaları da uluslararası alanda AGİT, AİHM, Avrupa Konseyi ve UNESCO gibi kurumlar yapmaktadır. Ve buradaki temel amaç da; dini gruplar arasında saygıyı yerleştirmek ve okullarda verilecek din eğitimiyle dine dayalı çatışmaları önlemektir. İşte bu yazımızda da istedik ki postmodern felsefe ışığında din eğitimini ele alalım.

Osmanlı’da İdealizm Merkezli Bir Din Eğitimi Vardı

Ülkemizdeki din eğitimine tarihsel süreç içerisinde bakacak olursak; Osmanlı’da idealizm merkezli bir din eğitimi anlayışı olduğunu görürüz. Doğal olarak; Cumhuriyet’in imparatorluktan sonraki ulus devleti olduğunu düşündüğümüzde, Cumhuriyet’le beraber gelen yeni eğitim sistemiyle , yeni bir din eğitimi anlayışı gelmiştir. Cumhuriyet’in laik eğitim anlayışı eğitime de yansımıştır. Bu din eğitimi ve öğretimindeki anlayış, çok partili dönemle beraber farklı bir yöne doğru evrilmiştir ve sonrasında, farklı dönemlerde farklı kırılmalar yaşanmıştır. Anlıyoruz ki; dünya tarihindeki, batıdaki dini eğitimle ilgili dönüşümler ülkemizde de olmuştur. Dünyanın genel ve siyasi havası din eğitimine de yansır. Daha önceki yazılarımızda da ifade ettiğimiz üzere; Cumhuriyet’ten günümüze, pedagojik anlamda modernizm ve postmodernizmin çatışmaları görülür.

Postmodernizimdeki çoğulculuk, çok kültürlülük, demokratikleşme ve sivilleşme gibi kavramlar, 2000’li yıllardan sonra, doğal olarak, din eğitimine yansımış ve yansımak zorundadır, kaçınılmaz olarak.

Postmodern Felsefe, Çatışmaları ve Anlaşmazlıkların Çözümünde Din Eğitimini
Önemser

Postmodern felsefenin çatışma ve anlaşmazlıkların çözümünde din eğitimini önemsediğini görürüz. Zaten batıdaki son tartışmalara baktığımızda da; diyalog ortamı, hoşgörü ve kültürlerarası barış kavramlarının ön plana çıktığını görürüz. Bu anlamda; ülkemizdeki DKAB programları da postmodernizmin bir uzantısı olarak, yani yapılandırmacı yaklaşıma uygun olarak, farklı dinlerin öğretimine uygun ve çoğulculuk ilkesine göre şekillendirilmek durumundadır.

Dinin sosyolojik işlevlerini düşündüğümüzde, sağlıklı bir din eğitiminin toplumlar için ne kadar önemli olduğunu anlarız. Bu nedenle; ülkemizdeki din eğitiminin tüm etkenleri göz önüne alınarak, modern ve postmodern felsefe dengesi iyi gözetilerek ele alınması gerekmektedir. Türkiye Hepimizin, Eğitim Hepimizin…