Postmodern felsefenin ışığında öğretmen sorunu

Postmodern Öğretmen Kendi Kültürel Değerlerini Benimsemekle Beraber, Farklı Kültürlere Saygılı Bireyler Yetiştirmek Durumundadır

Son günlerde, “Öğretmen Performans Değerlendirme Yönetmelik Taslağı” bağlamında, yeniden öğretmen, öğretmenlik ve öğretmen yetiştirme konularını konuşur olduk. Öğretmenlik konusuna postmodern felsefenin ışığında bakmanın da bu tartışmalara fayda sağlayacağını düşünüyorum.
Öğretmenleri, Pozitivist Davranışçı Ekol Merkezli Yetiştirip, Sistemi

Yapılandırmacı Postmodernist Yaparsak…

Postmodernizmin temel amaçlarından birinin; kendi kültürel değerlerini benimsemekle beraber, farklı kültürlere saygılı bireyler yetiştirmek olduğunu düşündüğümüzde, postmodern öğretmen, bu amaca uygun öğrenciler yetiştirmek durumundadır. Ve bu öğretmen, demokratik bir toplum inşa etmek için öğrencileri çağın gereklerine uygun bilgi ve becerilerle donatır. Eğer eğitim sistemimiz postmodern bir algıya doğru evriliyorsa, doğal olarak, öğretmen yetiştirme sistemimiz de bu yönde olmak zorundadır. Öğretmenleri, pozitivist davranışçı ekol merkezli yetiştirip, sistemi yapılandırmacı postmodernist yaparsak, eğitim öğretim süreçlerinin uygulanmasında çok ciddi sorunlar yaşarız. Yani geleneksel eğitim öğretim metotlarına göre eğitim almış öğretmen, yeni anlayış karşısında bocalayacaktır.

Postmodernist eğitim algısına uygun öğretmenler; farklılıklara saygı, düşünmeye ve araştırmaya önem verme, yerellik ve çoğulluk arasındaki dengeyi sağlama merkezli yetiştirilmelidirler. Postmodernist eğitim algısına uygun yetiştirilen öğretmenlerin, aktif iş başındayken ki hizmet içi eğitim seminerleri de postmodernizme, yani yapılandırmacı yaklaşıma uygun olmalıdır.

Postmodern Öğretmenler Birer Bilgi Aktarıcısı Değildirler

Postmodernizmin, eğitime bakışı, eğitimi salt bir bilgi aktarım süreci olarak görmediği için postmodernist öğretmenler de adeta birer dönüştürücüdürler. Bunun için de postmodern öğretmen, Giroux’un şu saptamalarını dikkate almak durumundadır. Öğretmen eğitimi, bir dogma etrafında değil; temsil duygusu ve değerlerin değiştiği dünyada, öğrencilerin işgal ettikleri konumların tarihsel ve sosyal doğasını belirleyen kapsamları ve koşulları ele alan pedagojik pratikler doğrultusunda şekillendirir.

Son günlerdeki öğretmenlik tartışmaları, öğretmenlik mesleğinin sürekli gelişen ve değişen dinamik bir meslek olduğundan hareketle, postmodernist felsefe ve eğitim açısından da ele alınmalıdır. Bu tartışmalarda çoğulculuk, çok kültürlülük ve kültürlerarası eğitim gibi kavramlar da dikkate alınmalıdır. Öğretmenin demokratik bir toplumun inşasındaki önemi ve görevi; onun donanımlarını ön plana çıkarmakta, sorgulayıcı olmasını gerektirmekte ve öğrencilerin özgür bireyler olması için çalışmasını ortaya koymaktadır. Ve UNESCO, bu yönüyle, en önemli ilke olarak; birlikte yaşamayı öğrenmeyi ön plana çıkarmaktadır. Sonuç olarak da öğretmenler, tüm bu görevleri yerine getirebilecek şekilde yetiştirilmek zorundadır.

Öğrenciyi yönlendiren değil; ona rehberlik eden, yaşam boyu öğrenmenin farkında olan, öğrenciye bilgiyi aktaran değil; öğrencinin bilgiyi keşfetmesini sağlayan, birlikte yaşamayı öğrenmeyi ön plana çıkarabilen… postmodern öğretmenler. Türkiye Hepimizin, Eğitim Hepimizin…

Etiketler
Öğretmen