Postmodernizmin Eğitime Bakışı Nasıldır?

EĞİTİM SİSTEMİMİZDE POZİTİVİZMİN YERİNE, YAPILANDIRMACILIĞIN GETİRİLMEYE ÇALIŞILMASI MODERNİZMDEN POSTMODERNİZME GEÇİŞ MİDİR?

Postmodern Pedagoji, Eğitimi Bilginin Aktarıldığı Değil, Keşfedildiği Bir Süreç Olarak Ele Alır

Felsefenin eğitime olan etkilerini ve bu yönüyle güçlü eğitim felsefelerinin eğitim sistemimize nasıl etki edeceğini defalarca ele aldık. Merkeze aldığımız eğitim felsefemizin, eğitim sistemimizi şekillendireceğini düşündüğümüzde, egemen felsefeler açısından ülkemizin eğitim sorunlarına bakmanın önemi yadsınamaz. Ve bu yönüyle modern felsefelerin ulus devlet yapılanmalarına ve bunların eğitim anlayışlarına etkilerini düşündüğümüzde, 2. Dünya Savaşı’ndan sonra ortaya çıkan postmodern felsefenin eğitime ve eğitimimize yansımalarını da incelemek gerekiyor. Bir yazı dizisi olarak postmodern felsefe açısından eğitim sorunlarımıza bakmanın yararlı olacağını düşünüyorum.

Fransız teorisyen Lyotard’ın “Postmodern Durum” adlı kitabı, konunun özellikle eğitim yanıyla ele alınmaya muhtaçtır. Genel olarak, postmodernizm nedir diye sorduğumuzda da; farklılıklara saygı, çoğulculuk, çok kültürlülük, yerellik ve üst anlatıların reddi gibi kavramlar ön plana çıkmaktadır. Ama bizi, postmodernizmin ne olduğundan ya da felsefi yanından ziyade, postmodernizmin eğitime bakışı ilgilendiriyor. Postmodernizm; “öğrenmeyi öğrenen bireyleri yetiştirmenin amaçlandığı, değişime ve gelişime açık, eleştirel yaklaşımın merkeze alındığı” bir eğitim sistemini benimser. Ve postmodernizmin, modernizme bir tepki olduğunu düşündüğümüzde, modernitenin feodalizmin çöküşünü ve modern endüstriyel kapitalizmin yükselişini temsil ettiğini; kentleşme, bürokrasi, ulus devlet, aydınlanma ve sekülerleşmeyle bağlantılı olduğunu düşündüğümüzde, postmoderniteyi bunlar üzerinden bir yerlere oturtabiliriz.

Postmodernizmin Eğitime Bakışı Nasıldır?

Modernizm veya postmodernizmin ne olduğunun ötesinde, bizim postmodernizmin eğitime nasıl baktığına odaklanmamız gerekiyor. Öncelikle ifade edelim ki; postmodern pedagoji, eğitimi bilginin aktarıldığı değil, keşfedildiği bir süreç olarak ele alır. Ve doğal olarak postmodern öğretmen de kaos gibi görünen bir ortamda, öğrenmenin keşiflerle yeniden yapılanmasını sağlayan kişidir. Tabi postmodern eğitim için belirli ve tek bir tanım yapmanın zorluğu da ortadadır. Ama ana hatlarıyla modernizm ve postmodernizmin üzerinden, eğitimle ilgili bir şeyler söyleyecek olursak; modern eğitim, eğitime bir bilgi aktarma süreci olarak bakarken; postmodern eğitim, bilginin yeniden yapılandırma süreci olarak bakar.

Modern Eğitim, Eğitime Bir Bilgi Aktarma Süreci Olarak Bakarken; Postmodern Eğitim, Bilginin Yeniden Yapılandırma Süreci Olarak Bakar

Ülkemizin kuruluş felsefesinin, modernleşme ve aydınlanma felsefelerine dayandığını göz önüne aldığımızda, eğitim sistemimiz de bu felsefelerle beraber bir ulus devlet inşası üzerinden şekillenmiştir. Yani eğitim sistemimiz Tanzimat’la beraber modern felsefelerin ve eğitim sistemlerinin etkisinde kalmıştır. Ama son yıllarda eğitimde yapılan değişikliklerle, özellikle 2004 yılında öğretim programı değişiklikleriyle pozitivizmden yapılandırmacılığa geçilmesiyle, modernizmden postmodernizme geçilmeye çalışıldığını ifade edebiliriz. Öğrenmeyi öğrenme, çoğulluk yani esnek eğitim, yaşam boyu öğrenme, öğretim yerine öğrenme kavramının kullanılması gibi kavramlar, pozitivist davranışçı yaklaşımdan, şu an Amerika’da hakim olan yapılandırmacılığa yani postmodernizme geçildiğinin işaretleridir. Eğitsel yönlendirmenin, mesleki yönlendirmenin önüne geçmesi, geçiş ve yönlendirmelerin standart testlerden ziyade yeni sistemlerle yapılmaya çalışılması, ölçme ve değerlendirme süreçlerinin sonuç değil süreç odaklı planlanması da diğer emarelerdir.
Sonuç olarak; eğitim sistemimizde, pozitivizmin yerine yapılandırmacılığın getirilmeye çalışılmasıyla, modernizmden postmodernizme geçiş süresi yaşanmakla beraber, eğitimimiz şu an eklektik bir şekilde hem modernist hem de postmodernist unsurlar içermektedir. Türkiye Hepimizin, Eğitim Hepimizin…