Vallahi billahi yine yanıldı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan "Cumhur İttifakı'na verilen her oy, darbe ve kriz üreticisi eski Türkiye sisteminin tabutuna çakılmış son çivi olacaktır" dedi.

“Eski Türkiye sistemi” ile kasıt kuşku yok ki Gazi Mustafa Kemal’in kurduğu ve 95 yıldır demokratik parlamenter rejim ile yönetilen Türkiye Cumhuriyeti Devleti’dir.

Daha açık yazayım Erdoğan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin demokratik parlamenter sistemini, “darbe ve kriz üreticisi” olarak tanımlıyor ve öldürülmesini önererek tabutuna, “son çiviyi çakın” diyor.

Önce açık ve seçik hatta çok net şekilde şunu ifade edeyim.

Demokratik parlamenter rejim asla, ““darbe ve kriz” üretmez.

“Darbe ve kriz” nasıl üretilir ben özetleyeyim:

- Yeteneksiz, kandırılan, aldatılan, siyasi hırsına yeni düşen,

- Yandaş ve liyakatsız kadrolarla parlamenter sistemi yönetemeyen,

- Vatandaşları ötekileştiren,

- İktidar gücünü tarikat ve cemaatlerden alan,

- Cemaat ve tarikatlara, yargıyı, polisi, bürokrasi ve askeriyeyi teslim eden,

- Anayasa ve yasaları uygulamayan,

- Partileri cepheleştiren,

- Medyayı yandaş yapan,

- Gazetecilerin özgürlüklerini gasp eden,

- Dış politikada ve ekonomide ülkeyi duvara çarptıran,

Özetle Devleti liyakatle yönetemeyen beceriksiz siyasiler nedeniyle yaşanır.

“Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi” adı ile % 50 +1 oy oranı gerektiren ve dünyada eşi örneği olmayan “tek kişi” tarafından yönetilecek ucube sistem mi yeni Türkiye’yi darbe ve krizlerden koruyacak?

Aldanmayın, kanmayın, 95 yıllık gelenekleri olan, kurulu demokratik parlamenter rejimi “eski sistem” diyenlere inanmayın ve sakın ha öldürmeyin, tabutuna da son çivi çakan da olmayın.

Yazıktır, günahtır, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e de Türkiye Cumhuriyeti Devletine de ihanettir.

Demokratik Parlamenter Rejimi ne 27 Mayıs’ı ne 12 Eylül’ü yapan darbeciler kaldırmayı, yok etmeyi asla düşünmediler.

Ne yaptılar aksayan yönlerini düzeltmek için 1960 ve 1982 Anayasalarını yaparak aksayan yönleri düzelttiler.

Yeterli olmayabilir ama yıkıp dökmek bir yana öldürmek ve tabutuna son çiviyi vatandaşa çaktırmayı önermek çok büyük siyasi hatadır.

Değerli vatandaşlarım sakın ha Türkiye Cumhuriyeti Devletinin demokratik parlamenter rejimini öldürmeyin, tabutuna son çiviyi çakan olmayın ve bu vicdani sorumluluğu üzerinize almayın.

Çünkü Erdoğan bu ucube sistem konusunda kandırıldı, aldatıldı sizler de 16 Nisan’da ona inandınız ama o günden bu yana yaşananları gördünüz ki tek adam hata yapıyor, dış politikayı da ekonomiyi de eğitimi de yönetemiyor.

AKP iktidarının önünde 17 ay daha hizmet imkanı varken Devlet Bahçeli tarafından erken seçim talebinde de kandırıldı, aldatıldı.

OHAL konusu başta Türkiye’deki sıkıntıları eğer yeniden seçilirse 24 Haziran’dan sonra düzelteceğini vaat ediyor.

Peki, o zaman erken seçim kararı almadan bu söylediklerini yapıp da Kasım 2019’da seçime gitseydiniz ya…

VALLAHİ BİLLAHİ YİNE YANILDI

“16 yıl futbol oynadım” diyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, futbol yorumculuğuna da soyundu ve Ömer Üründül’e rakip oldu.

Erdoğan, Türk Havacılık ve Uzay Sanayinde (TUSAŞ) düzenlenen "Gençlik ve Teknoloji Buluşması" programında gençlerin sorularını yanıtladı.

Dünya kupasındaki favorisi sorulan Erdoğan, "Ben ilk önce Almanya demiştim fakat yanıldık. Almanya ilk maçta yenildi, iş biraz sıkıntıya düştü” dedi.

“Bütün güçlü olanlar şu anda yeniliyor. Almanya yenildi, Brezilya'nın hali ortada Meksika acayip geldi. Bundan sonra böyle devam eder mi bilemiyorum” diye konuşunca 24 Haziran seçimi aklıma gelmedi değil.

FETÖ aldattı, Öcalan aldattı, Obama aldattı, Davutoğlu aldattı.

Devlet Bahçeli hem anayasa değişikliğinde hem de erken seçim kararı aldırtmada Erdoğan’ı aldattı mı aldatmadı mı?

Bu sorunun yanıtını 24 Haziran gecesi göreceğiz.

Amerika Münbiç’e Türk askerini nöbete çağırınca Erdoğan, Yıldırım ve bakanları, “işte görün bakın masa başında davamızı kazandık” diye demeçlerini patlattılar ama aradan 24 saat geçmeden bu havucun nedeni belli oldu.

Amerikan senatosu Türkiye silah satışına ambargo kararı alarak F-35 savaş uçaklarının teslimini durdurdu.

Yine aldatıldı, yine kandırıldı, yine yanıldı…