ABD ile yeni krizin adı; Jeff Flake mi?

Türkiye ile Amerika arasındaki siyasi ilişkilerinin çok gergin olduğu ortamda, Amerika Birleşik Devletleri'nin Büyükelçiliğinde "Büyükelçilik Sözcüsü ve Basın...

Türkiye ile Amerika arasındaki siyasi ilişkilerinin çok gergin olduğu ortamda, Amerika Birleşik Devletleri'nin Büyükelçiliğinde "Büyükelçilik Sözcüsü ve Basın Ataşesi" olan Julie Eadeh'i medyanın Ankara Temsilcilerine tanıtım resepsiyonuna katıldım.

Türkiye ile Amerika arasındaki ilişkilerin boyutunu tahlil etmek için gerek büyükelçilik mensupları gerekse Türk meslektaşlarımla konuştum.

Önce şu yeni krizden bahsedeyim.

Geçtiğimiz Temmuz ayında Amerika Başkanı Joe Biden, eski Arizona Senatörü Jeff Flake'i Ankara Büyükelçisi olarak seçti ve Senato da onaylayınca sıra, Flake'in Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a güven mektubunu (Agreman) sunarak göreve başlamasına geldi.

Ancak Flake henüz Ankara'ya gelemedi çünkü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Amerika'nın yeni büyükelçisi için henüz "Agreman sunma" randevusu vermedi.

Daha önce senatörken 1915 olayları için "soykırım değildir" diyen Amerika'nın yeni Ankara Büyükelçi adayı Jeff Flake, Amerikan Senatosu'nun Dış İlişkiler Komitesindeki onay oturumunda şunları söylemişti:

-"Türkiye ile ilişkimiz de derin zorluklarla karşı karşıya. Türkiye, Rus S-400 sistemini satın alıp test etmeyi seçti.

Bu eylem, tüm müttefiklerin 2016 NATO zirvesinde verdiği taahhütlere ters düştü ve haklı olarak Türkiye'nin F-35 programından çıkarılmasını ve CAATSA yaptırımlarının uygulanmasını tetikledi.

S-400'leri elden çıkarmanın CAATSA yaptırımlarını kaldırmanın yolu olduğunu sürekli olarak yineleyeceğim.

Ayrıca Türkiye'yi gelecekte Rus silahlarını satın alınmasının daha fazla yaptırımı tetikleme riski olduğu konusunda uyarıyorum.

Türkiye'nin bölgedeki saldırgan eylemleri ve Erdoğan rejiminin kendi halkına karşı uyguladığı baskıcı taktikler göz önüne alındığında, Türkiye'yi sorumlu tutmaktan çekinmeyecek bir büyükelçiye ihtiyacımız var.

Erdoğan'ın baskısı bir demokrasiye yakışmıyor ve bir NATO müttefikine yakışmıyor.

Demokrasiler gazetecileri hapse atmaz, akademisyenleri yıldırmaz ve din özgürlüğünü ihlal etmez.

Kadınlara yönelik şiddeti durdurma taahhütlerinden caymaz ve siyasi muhaliflerini hapse atmaz."

Flake'in bu açıklamasının ardından Türk Dışişleri Bakanlığı'nın resmî Twitter hesabından yapılan paylaşımda, "Agreman" teriminin anlamı vurgulanarak "bir büyükelçinin bir ülkeye gönderilmesi için o ülkenin izni olması" gerektiği şöyle hatırlatıldı:

-"Gönderen devletin kabul eden devlete büyükelçi olarak göndermek istediği şahıs için almak zorunda olduğu izne Agreman adı verilir."

Flake'in görüşleri kuşku yok ki başkan Joe Biden'ın Türkiye'ye bakış açısını da aynen yansıtıyor.

Amerika'da Biden ile görüşemeyen Erdoğan, yeni büyükelçiyi kabul edecek mi etmeyecek mi?

-ABD ile yeni krizin adı: Jeff Flake mi?

Büyükelçilikteki resepsiyonda Türkiye ile Amerika arasındaki ilişkilerin temel kaynağının Biden'ın Erdoğan'a bakış açısı olduğu izlenimini aldım.

Biden, Erdoğan'a nasıl bakıyor?

Şu başlıkları sıralayabilirim:

-AKP'nin yıpranmışlığı,

-Erdoğan'ın oy kaybı,

-MHP'nin oylarındaki düşüş,

-Ekonomik krizin zirve yapması,

-Erdoğan-Putin yani Türkiye-Rusya ilişkileri,

-Ve 3. kez aday olamaması…

Resepsiyonda Amerikalılar, Türk gazetecilere en çok şu soruları sordular:

-Muhalefet ittifakı genişleyecek mi?

-Tek aday da anlaşabilecekler mi?

-CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı adayı olacak mı?

-Sürpriz aday çıkabilir mi?

Bu sorular karşısında anladım ki;

Amerikalılar da Erdoğan'ın adaylığını koyup koymayacağı konusunda, adaylığının Yüksek Seçim Kurulu'nda kabul edilip edilmeyeceği konusunda tereddüt içindeler.

Amerika'dan yeni dönen bir gazeteci-yazar kardeşim dedi ki;

-"Amerika'da Beyaz Saray ve Temsilciler Meclisi'nde yaptığım görüşmelerde Amerikalılar Erdoğan için Topal Ördek demeye başlayarak şu mesajı veriyorlar:

Seçil de gel…"