Kadın ve çocuklara sadakat ve ihanet

Kadınların kendilerini korumak için giyinmeyi şıklıktan ziyade örtünmek, vücutlarını saklamak olarak görmelerini anlayabiliriz örtülü şık olma adına...

Kadınların kendilerini korumak için giyinmeyi şıklıktan ziyade örtünmek, vücutlarını saklamak olarak görmelerini anlayabiliriz örtülü şık olma adına izlediğimiz aşırılıkların, tuhaflaşmanın sebebi böyle bir hayati nedene dayanıyorsa ne diyebiliriz.

Halk ‘Süslüman’ deyip geçti bile.

Başı örtülü, örtüsüz kadınların yedikleri dayak, istismar ve öldürülmeleri hele eşini; malı, hakkı gibi gören eski eşleri tarafından öldürülmeleri kadınları yok olmak noktasına getiriyor.

Görünmemek istemeleri, peçe arkasına kendilerini erkeklerden gizlemenin bir yolu olarak izahı mümkün, nerede? Erkek vahşeti olan toplumlarda... Ama bunları olması gereken aile yapısı gibi kabul etmek, aile birliğiyle ilişkilendirip savunmak ise dehşet verici.

Kültür, inanç meselesi demek ise kültür, inancın derinliklerinden bihaber cehalet sözcükleri, kadın diyince tarihçisinden, doktoruna, erkekler konuşmaya, kadının rolünü anlatmaya kendini yetkin hissediyor. Ne meraklılar kadına esir mumelesine, vay uzman ayılar vay.

Kadınlar dünyada da güvende değiller. Tesellisiyle avunanlar var ama dünya ciddi bir mücadeleye girişti. Kadının, çocuğun istismarlarında beyanlarının esas alınması önemli bir adım.

Şiddet gören kadın ve çocuklar evlerinde güvende değillerse dışarıda nasıl olabilirler?

Babadan, erkek kardeşten, amcadan, dayıdan, enişteden gördüğü aile içi şiddet, cinsel taciz kabul edilemez ve belki de herşeyin başlangıcı.

Kadınları taciz eden, döven, tecavüz eden, satan, öldüren ve bütün bunları kendine hak gören adamları aile kavramı koruyuculuğu üzerinden savunan kadınlar olmaz olsun yahu. Bu savunma bir fikir falan değil merhametsizlik, gerilik ve dünyadan kopuş demek.

Kadınların maruz bırakıldıkları eşitsizlik, seks ayrımcılığı şiddet karşısında bazı erkek egemenlerle alçakça işbirliği yapan onların gölgesinde nemalanma uğruna hemcinslerini satanları, kadın-erkek mimlemek zorundayız.

Bu gidişatın sonu kendini savunan kadınları devlet, mahkeme eliyle asmaya kadar gider. İran'da olanlar budur bu işin şakası yok, koca dayağı, tecavüzüne karşı kendini koruyan kaç kadın idam edildi farkında mı dış haberler?

Neymiş, öldürmenin cezası sebep ne olursa olsun asılmakmış!

Dayak, şiddet ve tecavüzden kendini korumaya kalkan kaç kadın idam edildi İran’da farkında mısınız, tekrar soruyorum.

Sırf bu yüzden iki de bir aptal aptal idam cezası isteyen salaklar kendinize gelin.

Polis, başta güvenlik güçlerimiz, mahkemeler yani hukuk, medya tartışmasız kadınlardan yana olmak zorunda zira korunması gereken, mağdur olan kadınlar.

Kadınların elbette güvenlik güçlerine, hukuka ve medyaya güvenmek hakları.

Hele taciz edilen bir kadına öyle giyinirse, öyle yürürse, öyle konuşursa olacak budur, ‘hak etti,’ ‘kaşındı‘ tarzı yaklaşımlara çok ciddi cezalar olmalı, bunlar nasıl sözler.

Hanımefendi nasıl olur diye köşesinden tesettür dersleri veren hadsizi yıllardır ekranlar paylaşamadı, bu toksik erkekliklere ekranlarda son verin artık.

Kadınlara, çocuklara şiddet dünyada da maalesef yaygın.

Kadınları, çocukları başlarına gelen kötü şeylerden sorumlu tutmak payları oldukları düşünülmesi dünyada bahis konusu değilken bizde bu nasıl hödüklük ve vicdansızlıktır ve dünyadan kopuştur.

Kadını esir gören zihniyetin karşılığı para, statü nasıl boğazlarından geçer, bunlar ne katı kalplerdir, iflah olmazlar mı, hiç olmazsa susmazlar mı? Susmazlarsa susturacak sorumlularla kastım televizyonlar, yöneticileri yoksa bu televizyonlar olmaz olsun.

Bunların derhal TV yönetimleri tarafından susturulmaları icap eder, biraz dünyada olup bitenlere bakan yönetici bunu görür.

50 komşusunu öldürmeye azimli kadını konuşturan, kafa sallayan zihniyet cezasız pervasız hala devam ediyorsa bir otorite boşluğu çok açık ve net. Bırakın dini ahkamları kamu yayıncılığının yüz karası olmayın.

Kadına, çocuğa tecavüz etmeyi çeşitli bahanelerle hak görmek, kadını dayakla, ölümle cezalandırıp adam etmek nasıl bir vahşetin zihniyetidir. Rezil oluyoruz önce kendimize sonra dünyaya.

Kadını kocasının tecavüz, dayağı ile terbiye etmek bu yüzyılda konuşulacak, savunulacak şey mi?

‘İyi kadın’ buna susan mıdır? Akıllı, sorumlu kadın bu zırvalara tevil bulan mıdır, rica ederim bu ülke bu rezillikleri, döküntüleri kaldırmaz.

Elbette bütün erkekler kadınlara şiddet uygulamıyor ama bütün kadınlar bütün dünyada her gün şiddete uğrama korkusuyla yaşıyorlar. Tersi varit değil bir iki karikatür adam çıktı ortaya karımdan dayak yedim diye tutmadı. Bunu bile deneyen, tenezzül eden ekranlar oldu.

Medyamız artık oy birliğiyle kadınların davranışlarını değil onlara taciz eden, öldüren, satanları konuşma noktasına gelmeli, gelmeyenler utanç verici.

Hala ideal kadın, aile dersi vereceğinize şu olanlara el atsanız daha iyi değil mi?

2019-2020 Erkek Şiddeti

2019'un ilk yedi ayında erkekler en az 184 kadını öldürdü, 31 kadına tecavüz etti, 288 kadını seks işçiliğine zorladı, 138 kadını taciz etti, 139 çocuğu istismar etti. Erkekler 2019’un ilk yedi ayında 301 kadına da şiddet uyguladı.

2020'nin ilk yedi ayında erkekler, 155 kadını öldürdü, 76 kadını taciz etti, 161 çocuğu istismar etti, 40 kadına tecavüz etti. Erkekler en az 557 kadını seks işçiliğine zorladı, en az 371 kadına şiddet uyguladı.

(Kadın bianet )

Ve aile içi şiddeti ört bas ederek meselenin çözümünden uzaklaşıyoruz.

Aile içi şiddet apaçık ortada, küçük çocukların evlerine yakın ormanlarda, nehir kenarlarında bulunan cesetleri hiç mi vicdanları sizlatmıyor ve utandırmıyor.

Aile içi şiddet kadınlara, çocuklara karşı devam etmekte olan savaşın en önemli cephe hattıdır.

Bu rezaletleri örtme utancını değiştirmek zorundayız.

Hele medya, televizyonculuk, kamu yayıncılığının kamu yararı noktasında gri tonu yoktur, kamuya, kamu yararına ya sadıksınızdır ya değil.

Çocuklar, kadınlar önceliktir bunun tartışması olmaz.