Entelektüel sığlık, RTÜK cezaları, Dr. Yanardağ, Özdil ve ABD’yi Anlayabilmek

KAYDA GEÇSİN Dünyayı idare etmeye kalkan medya acuzeleri uzun zamandır insanları olmadıkları kişiliklere büründürüp kültürel, entelektüel genlerini...

KAYDA GEÇSİN

Dünyayı idare etmeye kalkan medya acuzeleri uzun zamandır insanları olmadıkları kişiliklere büründürüp kültürel, entelektüel genlerini mahvetmekle meşgûller biliçli, bilinçsiz .

Örneğin bizler mahallelerimizde, alamayan, yiyemeyen var ise canı çekebilir diye tüttüre tüttüre mangal yakıp kokutmamaya özen gösteren insanlardık , şu halimize bakın ki bir devlet büyüğümüzün mangalına kiraladığı kamu malını tartışıyoruz, ‘ komşuya da bir tabak yollarız ‘ çözüm olsaydı ekranların öğleden sonra -sabah hayırsever ‘Baayanlar’dan hükümet kurulurdu rahat ederdik.

Bu entelektüel, geleneksel, kültürel yıkım, yıllara dayanan bir sonuç. Yüceltilen, yıllarca birbirinin devamı mahalle dizilerini başta , bütün dizileri, programları , iyi incelemek lazım , bant lazım diye imha edildiklerini duyduklarımızı da tahkik etmek.

RTÜK düzenleme işinin kapsamında maalesef bunları atladı şimdi de Merdan Yanardağ ile didişiyor, Dr. Yanardağ ciddi bir entelektüel çok ayıp oluyor , RTÜK’e yakışmıyor, Merdan Bey’i entelektüel bir sığlığa kurban vermek gibi bir görevleri yok, tam aksi korumak gibi bir sorumlulukları var her fikrine katılmak zorunda da değiller.

Genelde hakim entelektüel bunalımdan çıkmak için RTÜK yardım etmek yerine bu milllete dar gömlekler giydirmeye çalışanların ekmeğine yağ sürmemelidir, giydirilmeye çalışılan bu gömleğe entelektüel isyanımız önemlidir, bu deli gömleği bize göre değil, biz bu topraklardaki karmayız , dar gelenleri giydirmeye çalışanlara doğrusu iyi giydiririz, devletimizde doğrudan yanadır güvenirim.

Tele 1 Merdan Yanardağ’ın övülmesi gereken entelektüelizmi yüzünden yine ceza aldı, hem de söylediklerinin tam tersi yüzünden ! Ankara’da ki binası 7,8 kat, İstanbul Hizmet binası bitti mi bilmiyorum ama o da 7 katlı bodrumlar hariç , İzmir ofisi kaç kat ise, siz ne yapıyorsunuz Allah Aşkına onca katta bina mı okuyorsunuz, Merdan Beyin’in söylediklerini anlama sorunu mu var, o zaman RTÜK’de bir sorun var , çok üzüldüm hemde çok, hemen çare bulunmalı RTÜK’ün esas görevi olan ‘düzenleme ‘ önemli bir iş şakası yok .

Yoksa elden ne gelir ki mi diyorsunuz veya çok basit sizlerle ilgisi olmayan bir entelektüel kıskançlığın siz de mi kurbanısınız?

Entelektüel Kıskançlığı küçümsemeyin , dostane ekran ilişkilerinde bile gözlüyoruz, karşısındaki doğru dürüst bir laf söylemeye görsün

illa kendi üstün olacak ya , daha önce yazdım , dedim ben başka açıdan şöyle dedim diye azıp kuduranlar var , hatır için idare ediyoruz izleyici olarak çünkü parası bizden çıkmıyor , tabii para veriliyorsa artık kendisinin üste verdiğinden şüphede olduklarım var , ama RTÜK bizlerin vergileriyle ayakta.

Bu entelektüel kıskançlık Özdil , Merdan Yanardağ için yoğunlaştı.

Yılmaz Özdil edebiyatçı-gazeteci bir adam , yandaş bir medya kuruluşu tarafından beş milyon dolar teklif edilmesi nedense çok para diye garipseniyor hemde, meslektaşları tarafından . Ve sanki yazdıkları değersizmiş gibi ‘Yazmaması için o para teklif edilmiştir ’ bile denildi. Sanki yazdıkları para etmezmiş gibilerden , söyleyen bir gazeteci yandaş medyadan da değilim iddiasında iktidar medyasında da çalışmış , el altından dizi yapımcısı , onu da beceremedi ya. Gazetecilerin dizilerle dolaylı merakları bilinir , ne yapsınlar limon satacak halleri yok her fani gibi dizi yapıyorlar.

Özdil’e dönecek olursak popüler kültür içinde yeri olması onun değerinden hiç bir şey kaybettirmemiş bir yazar, elbette popüler kültürün içinde yer almamamış çok değerli yazarlarda var , ancak sorun; istemiş ama olamamışlardan kaynaklanıyor sanki , her fırsat verilmiş , her yerde varlar ama başaramamışlar , ama hala devam gençlerin tabiriyle tam ‘loosers’, 5 milyon doları duyunca inmeler iniyordu neredeyse.

Ama bunlar o bitmeyen gazetecilik iddialarında hemen her hafta bir villasını satışa çıkaran ve daima yeni villa arayışında olan , medya zenginlerinin bu bitmeyen ‘villamania’ huylarını besleyen parayı hangi emek karşılığında elde ettiklerini merak etmiyorlar çünkü biliyorlar bize haber vermediler hiç , ve batmadı , ama Yılmaz Özdil’in 5 milyon dolar teklif almış olması kendilerini üzüntülere gark etti, Maaşallah , alın size bir araba arkası lafı: ‘ Güzel Yazın Sizinde Olur’.

Bir değil iki değil devamlı villa alıp villa verenlerin ne iş yaptıkları ortada ve bu konuda çıt çıkmazken, bir yandan da 250 metre kare mangal alanı üzerinde uzayıp giden bir tartışma var. O da yanlış ama insaf yahu .

Sayın Gürsel Tekin defalarca İstanbul’da ranta açılan arazilerle ilgili uyardı , herhalde bu 250 metre kare ‘ Mangal Land’ i kastetmedi.

Yılmaz Özdil gibi bir kalem medyasını ciddiye alan patronlar için prestij ve okuyucu demek , ama bana kalırsa böyle bir değere teklif edilen para çok az olmuş çok daha fazlasına layık.

Madalyonun öbür yüzünde ise, Sözcü’de yazmaya devam ettiğine göre ‘yandaş medya’ son yüzyılın en önemli transferini becerememiş !

Yoksa medya dünyasının akışını değiştirecek bir bomba olurdu , hele istediği gibi yazmaya da devam edebilseydi Türkiye değişimi olurdu , demokrat bir ülkeye uyanırdık . ‘Demirören’ler de tarih yazardı.

Anlaşılan kimse kahraman olmak istemiyor , sadece lazım olduğu zaman uyduruk kahraman zaten medya tarafından uyduruyor elbirliğiyle hem de .

Nasıl beceremediler, nasıl kaçırdılar Özdil’i .

Bence yine gazeteciler, yazarlar arası entelektüel kıskaçlık devreye girmiştir çünkü hala devam ettiği açık net ortada.

Hele yönetici olur olmaz maaşına zam yapıp yazar kovanlar ve yazmak yerine edepsizlik yapanlara dağıtılan para yanında ne ki bu para .

Cem ve Serenay çifti ise biz burdayız diye yırtına dursunlar dikkat çekemeyen bir buruk aşk hikayesine döndüler, onların yerine gazeteciler dikkat çekmeye devam ediyor, bir başka gazeteci İsmail Küçükkaya ise iki siyasi liderin kendisine teklif yaptığını açıkladı , Küçükkaya’ya hangi liderler teklif götürdü acaba bu önemli , öğrenirsek siyasilerin entelektüel bakışını anlamış olacağız, Yeniçağdan, Özdil’den sonra asıl bu gizemi de aydınlatmasını bekliyorum , Liberaller mi, Demokratlar mı teklif yaptı, ya da ‘Biz aileyiz , Ben senin amca, teyze, yengenim ‘ tarzı medyada modası geçmiş ‘yeni’ bir oluşum mu?

ABD’de olanlardan burada gerilen, yorum yapanlar çok yaşasın, ancak Tolga Tanış bilgi birikim, kalitesini arıyor insan, beğenin beğenmeyin farklıydı öyle ‘New York Parkındayım Herşeyin Farkındayım’ , ‘Gençliğim Queens de geçti , Patron Washington’a beni seçti ‘ , ‘Polo Alto’da gün battı , Gülerken Tadım Kaçtı ‘ gibilerden ABD benden sorulur tarzı ‘aslan dayı’ gazetecilerimizde ellerinden geleni yapıyorlar ama ne dedikleri net değil çok yorumcular çok , ABD’ de Türk ağzıyla gazetecilikte bir marifet olmalı . Biz ise yorum değil gerçek istiyoruz , o kadarı da hakkımız . Nitekim Zarrap davasında şimdi adını bile hatırlamadığımız bir genç kadın hepsini çizmişti, çünkü haber verdi , bu kadar basit. Tolga Bey’i kim çizdi onu bilemem.

ABD kendine has gerçekleri olan bir ülke , tanıdım diyebilmek zor olmalı , mesela Polis şefi ‘Mediokrasinin Mazereti Olmaz ‘ sözleriyle sıradanlığı , bayağılığı lanetliyebiliyor. Ben bu cümleyi duyduğum an emniyet güçlerimizin ağzından sevinçten zil takıp oynarım.

ABD’yi anlamaya çalışmaya devam edelim, çünkü o uzun süredir bizi anlama gayretinde değil, bazen Amerikan okulu aidiyetimin verdiği kırık kalbimle ; bizlerin çoğunluğunun bir gün özgürlük , green card, vatandaşlık , eşitlik hatta başkanlık vadiyle kandırılacak insanlar olmadığımızı ne zaman anlayacaklar diye içimden geçirmişimdir,

Aramızda böyleleri yok demiyorum, bir ara yavrulamaya gidenler bile vardı ama kahir ekseriyet böyle değil, olsaydı onlar etkili olurlardı,

Şimdi ise merak ediyorum Libya’da kalk gidelim derken doğuda ne yapacaklar mesela. Sünnilerin kafalarını tokuşturmaya güveniyorsa ve henüz karar veremedilerse pek de haksız sayılmazlar.

Kırık Kalbim Kayda Geçsin Geçsin Saygıyla Efendim

Etiketler
RTÜK