DİSK ve TİP; İki toplantı ve yeniden sol umut

Dün İstanbul’da iki önemli toplantı vardı. İlki TİP’in Haliç Kongre Merkezi’ndeki buluşması. Diğeri akşam Cemal Reşit Rey’de DİSK’in 55. Kuruluş Şenliği. Aslında tarihselliğe uygun bir sıralamaydı. 1961’de 10 sendikacı İstanbul Valiliği’ne verdikleri dilekçe ile Türkiye İşçi Partisi’ni kurdu. 6 yıl sonra TİP’i kuran sendikacılardan altısı yine İstanbul Valiliği’ne dilekçe vererek Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nu kurduklarını duyurdu.

TİP’in de DİSK’in de Türkiye demokrasi tarihinde yeri büyük. Bu görkemli tarihi anmaya, anlatmaya kalkarsam yazı bitmez. TİP de DİSK de 12 Eylül darbesiyle kapatıldı. TİP 1988’de tarihsel TKP ile birleşerek TBKP’ye dönüştü. DİSK ise 1992’de yeniden açıldı. Dün “halk buluşması” adı altında toplanan TİP ise 2017 yılında kuruldu. Kurucular arasında eski TİP üyeleri de bulunuyor.

İki kongre de coşkuluydu. Haliç Kongre Merkezi de Cemal Reşit Rey de tamamen doluydu. DİSK’in kuruluş yıldönümü gecesinin kutlandığı Cemal Reşit Rey 900 kişilik kapasiteye sahip ve neredeyse doluydu. Salgın nedeniyle daha geniş bir etkinlik yapılamadı. Salondaki çoğunluk işçilerden oluşuyordu. TİP’in toplandığı Haliç Kongre Merkezi ise 3 bin kişilik kapasiteye sahip ve salon hınca hınç doluydu. Bir sosyalist parti uzun zamandır bu kadar kalabalık ve coşkulu bir kapalı salon toplantısı yapamamıştı.

Aynı güne denk gelen iki toplantının bir ortak noktası da genel başkanların güçlü konuşmalarıydı. TİP Başkanı Erkan Baş da, DİSK Başkanı Arzu Çerkezoğlu da moral ve umut verici konuşmalarıyla ayakta alkışlandı.

COŞKULU KONGRELER YETERLİ Mİ?

1996 başında Özgürlük ve Dayanışma Partisi Ankara Yükseliş Koleji Spor Salonu’nda görkemli bir toplantıyla kurulmuştu. 8 bin kapasiteli salon tamamen doluydu. ÖDP’nin 1997’de Fenerbahçe Stadı’nda düzenlediği şenliğe de binlerce insan katılmış, stadyum neredeyse tamamen dolmuştu. Tabii bu şenlikte sahneye Ahmet Kaya’nın çıkması da kalabalığın artmasına neden olmuştu.

Sol hareket içinde büyük heyecan yaratan ÖDP ilk kez Nisan 1999’da seçime katıldı. Seçim sonucu büyük bir hayalkırıklığı oldu: Türkiye genelinde 248.553 oy alınmıştı. Yani % 0,8… Yerel seçimlerde kazanılan birkaç belde belediyesi ise bu hezimeti örtemedi. Bir süre sonra parti bölündü, kalan bölümü ise zaman içinde Sol Parti’ye dönüştü.

SOL İÇİN AVANTAJLI BİR SÜREÇ

Tabii ki 1999’dan çok farklı bir dönemdeyiz. Yalnız TİP için değil diğer sol partiler için çok avantajlı koşullar var.

TİP, HDP listesinden Meclis’e giren Erkan Baş, Barış Atay, Ahmet Şık ve CHP’den istifa edip TİP’e geçen Sera Kadıgil tarafından parlamentoda temsil ediliyor. Dört milletvekilinin Meclis’teki performansı hayli iyi. Konuşmaları, basın açıklamaları özellikle sosyal medya aracılığıyla milyonlarca kişi tarafından izleniyor.

Partiye bir ilgi olduğu da gerçek. Dünkü toplantı TİP’in bir sol rüzgarı arkasına aldığını gösteriyor. Üstelik dünkü buluşmadaki katılımcı profiline baktığımızda gençlerin ilgisi yadsınamaz.

Bütün partilerin gözü yapılacak seçimde ilk kez oy kullanacak altı milyonun üzerindeki yeni seçmende. Bu genç seçmen sandığa giderse oylarının büyük bölümünün muhalefet partilerine gideceği bir gerçek. TİP de bu oylara talip ve etkinliklerinin sosyal medya üzerinden yaygınlaşması bu genç seçmen ile bağlantı kurabileceğinin bir göstergesi.

Bir diğer avantaj yeni seçim sistemi. Başkanlık seçiminde 50 artı 1’e dayalı sistem artık Erdoğan için bir avantaj olmaktan çıktı. Neredeyse tüm anket sonuçları muhalefet partilerinin önde olduğunu ortaya koyuyor. İttifaklara dayalı seçim sistemi de sol partiler için bir avantaj. Ki HDP etrafında tartışılan üçüncü ittifakın güçlü biçimde parlamentoya girmesi de çok mümkün. Örneğin yapılan anketlerde ilk kez TİP görülmeye başlandı. Birkaç ankette TİP diğerleri seçeneğinden çıktı ve yüzde 1 gibi bir oran öngörüldü. Seçim sürecine girildiğinde bu oran artabilir.

Bir başka avantaj ise hedefin netliği: Başkanlık sistemini değiştirmek.

Bütün muhalefet partileri bu konuda sözler veriyor. Ama sol partilerin daha güçlü argümanları var. Bunu seçmene yeteri kadar duyurabilirlerse alacakları oy kendi tahminlerinin çok üzerinde olabilir.

HER YERDE RAHATSIZLIK

Artan hayat pahalılığı, ekonomik kriz nedeniyle ülkenin dört bir yanından uğultular yükseliyor. Elektrik faturalarının yüksekliği, gıda enflasyonu hızla eriyen ücretler yeni bir dalga başlattı. Kuryelerin eylemiyle başlayan isyan dalgası birçok fabrikaya yayıldı. Birçok ilde elektrik faturaları protesto ediliyor. Büyük oranda AKP seçmeni olan esnaf kendiliğinden vitrinlerine elektrik faturalarını asmaya başladı.

İşte bu dalga birbirleriyle bağlantı kurabilirse, sol partiler ve sendikalar bu dalgayı arkasına alabilirse gerçekten ilginç bir sonuç çıkabilir. DİSK’in bazı sendikalarının ülke barajını geçmeye başlaması, üye sayılarının artması, bu dalganın etkisiyle oluyor. Sol sendikalar bu dalgayı doğru okur ve doğru sendikal anlayışla bu rüzgarı arkasına alabilir. Aralarında TİP’in de olduğu sol partiler ve gruplar için de geçerli bu.

Umutlu olmak için nedenlerimiz var.

Etiketler
DİSK