Adalet nöbetinde 1043. gün: Sizin hiç eviniz yıkıldı mı?

Ben Suna Duman. Çekmeköy Merkez Mahallesi Farabi Sokak 33 numaralı evimizde annem, babam ve kardeşlerimle otuz iki yıl yaşadık. 2 Ağustos 2018 Perşembe günü...

Ben Suna Duman. Çekmeköy Merkez Mahallesi Farabi Sokak 33 numaralı evimizde annem, babam ve kardeşlerimle otuz iki yıl yaşadık. 2 Ağustos 2018 Perşembe günü, yuva bellediğimiz o ev İSKİ ve Belediye tarafından kepçelerle yerle yeksan edildi.

Ailem dağıldı. O günden beri altı metrekarelik bir kulübede Adalet Nöbeti tutuyorum. Bugün nöbetimin 1043. günü. Yaşta, yağmurda 1043 gündür aynı şeyi söylüyorum: Evimizi geri verin.

Ne fazlası, ne eksiği; sadece yıkılan evimi, hakkım olanı istiyorum. Hukuki, insani, yasal ya da teknik hiçbir dayanağı olmadan cebren ve hilelerle yıkılan evimizi geri istiyorum. İlgililere, yetkililere, karar vericilere sesleniyorum.

Sizin hiç eviniz yıkıldı mı? Evini kaybeden insan ne yapar, ne hale düşer; bir düşünün.

Annemle babam evimizin arsasını 1986 yılında köy senediyle almışlar. Ben henüz üç yaşındayken. O zaman Çekmeköy köy statüsündeymiş. Dolayısıyla en yüksek mülkü amir muhtarmış. Yani yasal yollarla almışlar arsayı. Ve tırnaklarıyla kazıyarak başlarını sokacak bir ev yapmışlar. İşte o ev 2018’de yerle bir edildi.

Sanki ailemle ben otuz yıl burada yaşamamışız gibi muamele edildi bize. Otuz yıllık ocağımızı yıkıp bize 29.000 lira enkaz bedeli verdiler. Yaşadığımız her bir yıla bin lira değer biçildi! Göçtürmeye çalıştılar. Yıkımdan kurtaramadığımız eşyalarımız oldu. Çadırda yaşarken kurtardıklarımızdan çalınanlar bir de…

İBB bize önce tahsis ettiği, sonra satmaya karar verdiği Pendik’deki izbe bir apartman dairesine taşınmaya zorladı. Mecbur bıraktı. Ailem sokakta, soğukta kalmamak için oraya taşındı. Ben burada kalarak kulübemde Adalet Nöbeti tutuyorum. 1043 gündür İstanbul’un orta yerinde bir kulübedeyim.

Sizin hiç sabahın köründe kepçelerle, ambulanslarla eviniz başınıza yıkıldı mı? Eşyalarınızı alamadan sokağa atıldınız mı? Bize reva görülen yeni bir Sulukule zulmü, değil mi?

İSKİ bizim evimizle beraber, aynı sıradaki toplam altı evi 2018’de yıktı. Gerekçe dere ıslahıydı. Farabi Sokağın altındaki Serindere ıslah edilecekti. Evlerimizin dere koruma bandında kaldığı söylendi. Oysa aslında İSKİ’nin yıktırdığı hiçbir ev on metrelik dere koruma bandında kalmıyor/du. İsteyen gelir görür. Gelmeyen mahkeme tutanaklarına, haritalara bakar. Evlerimiz yangından mal kaçırır gibi mahkeme kararları bile beklenmeden oldubittiye getirilerek yıkıldı. İSKİ dere ıslah inşaatını, evleri yıktıktan iki yıl sonra, 17 Ağustos 2020’de başlattı. İşin çoğu tamamlandığı halde, İSKİ hala ne mahkemeye, ne bize onaylı bir ıslah projesi sunabildi. Bu size de garip gelmiyor mu?

ÇEKMEKÖY BELEDİYESİ MECLİS ÜYESİ ARKADAŞ, HAYDİ!

Barınma hakkımızın gaspına karşı mücadelemiz üç yılı aştı. Bu süreçte evi yıkılan bir arkadaşımızı, Ahmet Kara’yı kaybettik. Sizi bu mücadelede hakkın, hukukun ve adaletin yanında olmaya ve harekete geçmeye davet ediyoruz. Bu davete icabet edin. Bu hak ihlallerine son verebilirsiniz.

Serindere ıslahını da içeren imar planları (1/1000’lik, 1/5000’lik) mahkemece 2020 yılında iptal edildi. Çekmeköy Belediyesi Meclisi yapacağı yeni planda Farabi Sokak mağdurlarını ‘yerinde koruyabilir’; arsa gösterebilir ve komşularının uğradığı zararı karşılayabilir. İmar Kanunu buna olanak tanıyor.

Çekmeköy Belediye Meclisi bunu yapabilir. Mecliste oybirliğiyle alınacak imar kararları, plan notları İBB Meclisi’nde de kolayca geçecektir. O zaman haydi!

Etiketler
Çekmeköy