Trump parti kurar mı?

ABD’nin en sancılı seçim dönemlerinden biri geride kalırken bir yandan da “ABD’ye yeni siyasi partiler lazım” cümleleri etrafta konuşulmaya başlandı....

ABD’nin en sancılı seçim dönemlerinden biri geride kalırken bir yandan da “ABD’ye yeni siyasi partiler lazım” cümleleri etrafta konuşulmaya başlandı. Özellikle başkan Trump’ın kendi partisi olan Cumhuriyetçiler tarafından yalnız bırakıldığı iddiası, “acaba ABD sağında bölünme mi var?” sorusunu gündeme getirmişti. Trump’ın seçimlerde hile olduğunu söylemesine partisinden pek destek gelmemesi ise üstüne tuz biber olmuştu. Peki bu ABD siyasetinde oy potansiyeli yüksek yeni partiler göreceğiz anlamına mı geliyor?

Yeni partiler için taban mevcut

Aslında ABD’de iki dev olan Cumhuriyetçiler ve Demokratlar haricinde seçenekler de var. Libertaryen Parti ve Yeşiller Partisi gibi daha küçük partiler de seçimlere katılıyor. Hatta Libertaryen Parti’nin varlığı Trump’ın çeşitli eyaletleri kaybetmesine bile sebep oldu. Ancak yeni bir partinin kurulması durumunda eğer güçlü adayları olursa hangi düşünceden olursa olsun ciddi oy toplama potansiyeli bulunuyor. Yapılan bir araştırmaya göre ABD seçmeninin %62’si yeni partiye ihtiyaç olduğunu düşünüyor.

Trump ise geçtiğimiz hafta seçim sonrası ilk ciddi konuşmasını yaptı. Yeni parti kurmayacağını ve Cumhuriyetçi partinin onların evi olduğunu söyledi. Muhafazakarlar arasında Trump’ın popülaritesi azalmazken diğer Cumhuriyetçi siyasetçilerin sevilme oranı %10’a bile varmıyor. Trump’ın kitlesi Cumhuriyetçilerin her zaman oynadığı kitleden biraz farklı denilebilir. Siyasetin teamüllerinden bıkmış, ABD’nin müdahaleci emperyalist politikalarının bitmesini isteyen, izolasyoncu, mülteci karşıtı bir grup aslında Trump’a oy veriyordu. Cumhuriyetçilerin şahin kanadı ile uyumsuz bir kalabalıktı bu ancak aynı parti çatısı altındalardı.

Peki bu denli bir talebe rağmen neden yeni parti kurulmuyor?

ABD’de 3 partili düzen olmaz, 4 partili olur

Trump’ın yeni bir parti kurması demek oyları bölünecek ve asla iktidar olamayacak bir Cumhuriyetçi Parti demek. Trump’ın böyle bir hamle yapması intihar gibi olurdu. Bu nedenle sevse de sevmese de Cumhuriyetçiler ile aynı safta kalmak zorunda… Tabii bir parti de karşı tarafta kurulmazsa!

Aslında bu yeni parti talebinin tek sahibi Trumpçı muhafazakarlar değil. Karşı tarafta da Wall Street’e yakın, emperyalist müdahale yanlısı muhafazakarların gökkuşağı fularlı versiyonu demokratlardan bıktığı halde seçeneksizlikten Biden’a oy veren ciddi bir oy potansiyeli var. Sol ideolojiye yakın bu kitle Demokrat Partinin içindeki eski siyasetçi Bernie Sanders’ı destekliyor. Sanders ise parti içinde her şeye evet diyen “tonton amcadan” öteye gidemedi. Çünkü her başını kaldırdığında bin bir türlü yafta ile uğraşmak zorunda kaldı. Yahudi olan adama anti semit bile dediler! İşin sonunda ona destek veren kalabalıklarda “biz bu partiye ait değiliz” inancı güçlenmeye başladı.

Solcularla dalga geçer gibi yapılan bir kabine, üstüne asgari ücreti arttırma oylamasına dalga geçerek hayır oyu veren Demokratlar… Seçim sonrası ilk yazımda yazmıştım, Florida eyaleti Trump’ı seçmesine rağmen aynı zamanda asgari ücretin arttırılması yönünde oy kullanmıştı diye. Bu sınıf bilincinin cumhuriyetçilere yaklaştığına dair bize bir şey söylemezdi. Ancak kesin olarak söyleyebilirim ki Demokratlardan uzaklaştığını anlamak zor değil.

İşte bütün bu nedenlerden ötürü solda da yeni bir parti arayışı yok desem yalan olur. Eğer Trump bir parti kursaydı bu ancak karşıda da bir parti kurulması ile mümkün olabilirdi.

O zaman neden kimse harekete geçmiyor?

ABD müesses nizamı 2020 seçimlerine çok ciddi bir hazırlık yaptılar. Propagandadan sansüre, ordudan siyasete her alanda planlı bir yol izlediler. Twitter ilk sansürü Trump’a uyguladığında bunun devamı gelecektir demiştim. Devamından kastım sadece muhafazakarlar değil aynı zamanda ABD müesses nizamı ve CIA’nın hareketlerini eleştiren her görüşten insanlar içindi. Geçtiğimiz hafta Twitter’ın “NATO’nun itibarını zedeledikleri” gerekçesiyle yüzlerce hesabı dondurduğunu anlatmıştım. Twitter bu hafta da sızıntı paylaşımlara “bu içerik hacklenerek elde edilmiştir” etiketi getirdi. Bir Wikileaks daha olursa önlemi önceden alacaklar gibi gözüküyor.

ABD medyası ise tam gaz çalışıyor. Obama’nın getirdiği yasalarla kafeslere tıkılan mülteci çocukları Trump döneminde haberlere yansımış ve kendisini en ciddi şekilde yıpratan hadiselerden biri olmuştu. Hatta eşi Melania’nın konu ile ilgili ağlayıp küfür ederken ki ses kaydı internete sızmıştı. Biden ise yeni dönemde bunu değiştirecek yasalara imza attı. Trump altında “kafes” denilen yapıların adı “mülteci tesisleri” oldu. Yine demir parmaklıkları vardı ama olsun!

Trump parti kurar mı? - Resim : 1

“kafesteki çocuklar” kelimelerinin Google’da aratılma sayısı seçim sonrası sorun çözülmemesine rağmen bıçak gibi kesiliyor.

Medya, sosyal medya ve istihbarat üçgenindeki müesses nizamın propaganda çalışmaları bu noktadayken kendi içlerinden kopacak ve ABD’nin bozuk siyasi düzenine farklı bir etkide bulunacak yeni partilere izin vereceğini düşünmek biraz hayalcilik olur. Toplum algısını bu denli kontrol edebildikleri bir siyasi havada yeni partiler birkaç saniye içinde uzak durulması gereken “beyaz üstünlükçü, terörist” gruplar haline çevrilebilir. Trump zaten buna alışkın. Ancak Sanders gibi sol siyasetten gelen biri için kaldırabileceği bir yük olmaz bu.

Yani işin sonunda, ABD siyaseti müesses nizamın kontrolü dışındaki politikacılara aç. Ancak kamuoyu talebi ne olursa olsun, bunun şu an için gerçekleşmesi epey zor görünüyor. Haftaya başka bir yazıda görüşmek dileğiyle, iyi hafta sonları efendim.