Kirli işler

TRT’mizden kaynaklanan 2. Çizgi filim skandalı ‘Eşek Meselesi’ ile aynı anda senaryo yazarları dizilerde rahatça sevişme sahneleri yazamamayı oto sansürü...

TRT’mizden kaynaklanan 2. Çizgi filim skandalı ‘Eşek Meselesi’ ile aynı anda senaryo yazarları dizilerde rahatça sevişme sahneleri yazamamayı oto sansürü içselleştirmek olarak nitelemişler.

Her iki konuda kamu yayıncılığı kapsamında içler acısı durumu ortaya koyuyor .

İçerik ve estetik anlamda.

ABD kamu yayıncılığı sadece görüntü olarak bile ebeveyn yatak odalarında French bed yani çift kişilik yatak yıllarca göstermedi , iki tek kişilik yatak yanyana pijamalarını giymiş çiftler kardeş kardeş sohbet ederlerdi ! Kamu yayıncılığında değişimler toplumun , devletin yarar kabul , ihtiyaç gelişimlerine göre olur , ne fırtına çıktı diye eşeği poposundan dürte dürte ahıra sokmak nede sevişme sahnesi yazmak özgürlüktür ikisinde de ne fikir, ne estetik söz konusu.

Dizilerde önce özgün yazma hakkını talep etmek varken Kore çakmalarıyla pazarını yok etmeye sus, sonra sevişme sahnesi yazamıyoruz de , bu mu sorun!

TRT’nin eşeğine gelince öyle sıkı denetim mekanizması vardır ki , senaryodan başlayarak görüntüden , tekniğe yani bunların hepsi mi atladı , diyelim masum bilgisizlik ve estetiksizlikten kaynaklandı , bir kişide ‘Bu olmamış yanlış algılamlara yok açabilir’ demedi mi ? O zaman hepsi görevden alınmalı demek işlerini yapamıyorlar , ister Fetöcü ister değil .

Kamu yayıncılığı sanattan malum farklı bir alan , kamu yayıncılığı sanatkarane olursa çok daha iyi , eşek faciaları olmaz , ama kısıtlamalar kaçınılmazdır.

Biri ‘Kamu’ alanı biri ‘ Sanat’ .

Sanat üzerine eleştiri, tartışma olur fakat yasak olmaz ,yasak faşistlerin işidir.

Bizde dikkat ederseniz sanat tartışılmaz, TV’lerde dalkavuk sunucuların karşılarında oturanlar için en fazla kullandıkları sıfat ‘Tartışılmaz’ kelimesidir .

Tartışılmaz en iyi yazar, Tartışılmaz en büyük aktör, Tartışılmaz en büyük yönetmen , Tartışılmaz en iyi filim , böyle sürüp gider.

Yönetmen , yazar, besteci, yorumcu , sanat tartışılmaz ise bu ne menem demokrasidir !

Sol geçineceksin kanalında , sonra bunları tartışılmaz ilan edeceksin öyle mi, Müslüman’ım diyeceksin sabahtan akşama inancı tartıştıracaksın ama ağzından tükrük saçmadan konuşamayan ayıya aktör – feylesof muamelesi yapacaksın , gidin Allah Aşkınıza yüzünüze su çarpın biraz.

Asıl tartışılacak tartışılmaz bir manada korunur , tartışılmayacak şeyler tartışılırsa , ahıra iteklenen eşek gibi , sevişme sahnesi yazamamak filan gibi ne olur ?

Şu olur ; Fatih Altaylı’nın geçenlerde Acun için kullandığı çok anlamlı ama hiç bir gazeteciyim diye geçinenin , başta yandaş yiğitlerin , üstüne gidemediği ‘Entourage’ yani ‘muhit’ yani ayrıcalıklı dar çevre ortaya çıkar, ve bunlar ülkenin asıl iktidarı olurlar ve hep devletin hizmetinde gibi görünürler kimi zaman tarikat , kimi zaman hareket, kimi zaman solda, kimi zaman ‘Melek annenin’ kahvaltı sofralarında, kimi zaman devlet büyüklerimizin çevrelerinde , hemşehrilik dahil türlü bahane ile yerleşir işlerine devam ederler.

Bunlar kendilerinin hizmetlerindedirler .

Bu işler kirli ise bunu yine devlet ortaya çıkarır . Bizi aşar .

‘Entourage’ açıkça ortadadır . Bu basit bir konu değil , futboldan medyaya , çok kapsamlı , aşkolsun Altaylı’ya !

Gelelim TRT’nin bahtsız eşeğine ,

Fırtına çıktı diye eşeği ahıra öyle sokan kim , TRT gereğini yapmalıdır.

Ne kadar maksatlı veya maksatsız ahmaklığa, bilgisizliğe dayanan ‘Kirli İş’ varsa devletimiz isterse inci gibi sıraya dizer.

Devlet de hangi biriyle uğraşacak derseniz benim güvenim sonsuz , kirli işlerin hepsiyle.

Saygıyla Kayda Geçsin , Elimizden Gelen Budur.

necefugurlu@gmail.com