Geçmişin sırları

Kültürler ya vardır ya yoktur , bazıları zaman içinde yok olmuş , yok edilmiş olsada genleri yok etmek zor .

Medya aracılığı , algı operasyonlarıyla oluşturulan uyduruk davranış biçimleri ise kültür filan değildir .

İçimiz rahat olmalı , geçici rahatsızlıklardır başımıza gelen döküntülükler , kolay değil temizlenmek , arınmak ama sanıldığı kadar da zor değil , çünkü kültür hafızası değersiz ve kendine ait olmayanı siliyor .

Hele şimdiki ünlüler endüstrisinden kalıcı bir kültür elde etmek mümkün olsaydı bunca para pul şöhrete rağmen eşekten düşmüş karpuza dönmez , sosyal sorumluluk itibar, aşk ayarlamaları , ve reklamlarda üründen çok kendi reklamını yaparak uzatmaları oynamazlardı .

Ve tamamen onlara dayalı güya bir pop kültürüne güvenen gazete, dergi , TV’ler kepenkleri indirme zorunluluğu ile karşı karşıya kalmazlardı .

Kültürler unutmayalım ki geçmişin sırlarıyla doludur .

Ve geçmişi, zaman mağarasının derinliklerinde bir kafese hapsedilmiş canavar gibi saklamak anlamsızdır .

Bu sırlar zenginleri ‘paralarım gider mi ‘ , pek çok ‘saygıdeğer’ insanı itibarım gider mi korkusundan uykusuz bırakır , o canavar hapsedildiği yerde hep kalsın isterler , yenilen boklar ortaya çıksın istemezler sır denilen budur gerisi uydur uydur bitmez !

Halk ise yüzleşmek helalleşmek ister , olumsuz gerçeklerin üstünü örtme gibi bir derdi yoktur , çünkü huzur, barış , bolluktan payının yani alacağının peşindedir !

Bunu nasıl başaracağının arayışında cook kazık yer aldanır aldatılır ama yola devam eder .

‘Durmak yok yola devam’ sözü burada yerine oturur. Basit bir komut zannedenler yanılır .

Bu sırlar bazılarını zengin yapar , hakça düzen ise bazılarını daha az zengin yapar sorun da buradan çıkar ,

Bu kadar basit.

Bu denge üzerine iktidarlar gelir geçer, veya geçmez bir müddet kazık kakar ama insanlar neticede ölümlü.

Neden bu durumu karmaşık hale getirirler ki ?

Amma uzattılar , bir de ne göreyim yine ekranlarda yine yok şövalyeler, yok masonlar, yok ezoterizm utanmasalar Güzel Philip yanlısıyız diyecekler.

Güzel Philip Molay’ı , Tampliye Şövalyelerinin mallarına el koyup adamları yaktırmadan önce de bir papa yaktırmış , borç aldığı Yahudi İtalyan Bankerlerin mallarının üstüne oturup adamları kapı dışarı etmiş biri yahu ! Size ne , bize ne?

Siz Philip , Tampliyeler , Molay ile uğraşacağınıza dünyada insanlar , kamu , halk zamanın mağarasında kafeste tutulan canavardan çok daha vahşi olabilir , zincirlerini koparırsa fena olur , kaçan kurtulur buna biraz kafa yorun .

İnsan dahil canlı türlerinin doğuştan var olan vahşetini raptı zapt altına almak için hukuk icat edilmiş , onu koruyun .

Ve insan kendine diger canlı türlerine kıyasla ayrıcalık da vermiş , mesela bir insan fili öldürürse önünde poz verip resim bile çektirir , ve buna av hatırası der , ama fil adamı öldürürse adı vahşet olur !

Böyle bir dengesiz utanmazlığı kabul etmezsek insanlığımız nerede kalır ? Ve akıl .

Hayvan sevgisini doğayı korumak hayvanların yaşam , av alanlarının dengesini bozmamak olarak algılayamayanların , doldurulmuş sahil yolunda iyi niyetleriyle besiye çektiği karga, martılar , kediler, köpekler hep beraber yedikleri hap mamalar sayesinde kımıldayamaz haldeler ve sonunda martılar kedilerin kuyruğunu gagalamaya başladılar . Araya girenleri ne zaman gagalayacaklar bekliyoruz.

Milyonların göç halinde olduğu bir cografyada insanlığımızı kaybetmeden ama Cumhuriyet Projemizi , halkımızı koruyarak işin içinden en az zarar ve hatta karla çıkmak için doğru tartışmalarla aydınlatan ya da susan bir medya fena mı olur ?

Mesela zenofobi, korku , ırkçılık üzerine düşünceleri bilinen Bertrand Russell ‘Kolektif korku sürü içgüdüsünü tetikler ve sürünün parçası kabul edilmeyenlere karşı vahşete dönüşür ‘ sözlerini tartışabilecek değerli aydınlarımızı göremiyecek miyiz ?

Çok sıkıldık saksıyı çalıştıramayan ve hala korunanlardan , saygıyla Kayda Geçsin

necefugurlu@gmail.com