Muharrem İnce şaşırttıkça, medya saçmalıyor

KAYDA GEÇSİN ‘Bu işler çocuk oyuncağı değil ‘ derler ya , maalesef medya, gazetecilik, yayıncılık , hele kamu yayıncılığı ‘çocuk oyuncağı’ na döndü ! Yani...

KAYDA GEÇSİN

‘Bu işler çocuk oyuncağı değil ‘ derler ya , maalesef medya, gazetecilik, yayıncılık , hele kamu yayıncılığı ‘çocuk oyuncağı’ na döndü !

Yani ‘Kolay İş , önem verilecek bir değer taşımayan değersiz bir şey artık .

‘Deregülasyon’ diyip kestirip atabiliriz teşhisi iletişim profesörlerine bırkalım biz mutfaktan yansıyanlara dalalım.

Kamu yayıncılığı sistemi tamamen moralite yükseltmekten kopmuş , kuralsızlaştırılmış ve patronun , siyasetin ihtiyaçlarına bağlı halde yoluna devam ederken birde laubali bir sınıf oluşturdu ki sormayın .

Uygunsuz yayıncılık aldı başını gidiyor , hele bazı program sunucuları izleyici ile samimiyiz , interaktif ilişki içindeyiz onlar bizim teyzemiz, halamız, kayınçomuz, eniştemiz , bahanesiyle laubali, uygunsuz yayıncılık yapıyor .

Yaşam kalitesi düştükçe kaliteli demokrasiden söz edemeyiz. Elbette yaşam kalitesiyle bir çırpıda en iyi şarap markalarını sayan iyi gazetecidir demiyorum .Kaldı ki en görgüsüz onlar çıktı , gördük.

Programında kendilerine methiyeler yazan mesajları okumalar , öpücük yollamalar, el öpmeler, doğum günü tebrikleri , size seviyorum mesajları , artistliğin envai çeşidi , entelektüel iddiaları da var , ve fakat seçici değiller herşeyi beğeniyorlar en çok da beğendikleri gitarı kapıp Nazım Hikmet’in canım şiirlerine musallat olanlar ! Yazacak çok şey var da yutturmacalara fazla takmamak lazım .

Adabı muaşeret ise hak getire , geçenlerde bir tanesi konuğuna programın sonunda ‘eşinize selam söyleyin ‘ demesin mi, bütün kibarlığıyla hem de , iyi bir şey yaptığından emin , uyarsan teşekkür edecek ‘ögrenmemek ayıp ’ diye !

O adamları oralara getiren sistem sorunlu , bu üslüba teslim olmaları sorunlu , ve bu uygunsuzluğa müdahele etmeyen siyasetçiler sonunda itibarlarından yitirdiklerinin hala farkında değiller .

Küreselleşmenin siyaset, kültür, hukuk gibi araçları medyayı ne hale getirdiği zaten ortada .

Küreselleşme deyince hemen klasik tanımıyla dünyayı idare eden 300 aile geliyor ya akla bizim dünyamızı da medyanın 300 olmasada yan tesirleriyle diyelim 1000 kişisi idare ediyor.

Bu nedir yahu diyecek ve gurur meselesi yapacak kurumlarımız olmalı!

Bu laubalililik görgüsüzlükten medya yönetimleri paylarını almışlardır , nerede ise patronla aşık atacak zenginlikte olanlar var , lakin aldıkları paylar azalmakta olduğundan huzursuzlar elbette .

Bir kesimde tüm çalışma güvencelerinden yoksun , hala istisna akitlerinin sosyal güvence yoksunları , taşeron şirket mağdurları olarak milyarların döndüğü setlerde modern zaman esirleri gibi yaşayıp gidiyorlar . Kani bey umarım fark yaratır .

Ali Koç ne demiş , ‘alt ve orta sınıfların milli gelirden aldıkları pay çok düşük ‘ , yani biliyor , medyanın en büyük reklam vereninin sözleri önemlidir , demek onun da elinden bir şey gelmiyor , ya da futbola taktı gözü başka şey görmüyor !

İyilerin ellerinden bir şey gelmiyor , TRT çalışanları bile kurumun içinde olup biten onca şeyden hiç rahatsız olmadılar ama Cumhurbaşkanlığı adaylarının gerçekleri anlatan söylemlerinin nerede ise kendileri için ‘ hayati tehlike’ arz etmesinden rahatsız olmuşlar ki sokaklara döküldüler !

Demek TRT güvenliği de çocuk oyuncağı, ya da güvenlik kuvvetlerimiz çocuk oyuncağı , iki söz ile hayati tehlikede olabiliyorlar demek , sözlerinden bu anlaşılıyor ….

Özeller ise kendilerini kamu yayıncılığı sorumluluğundan uzun zamandır muaf tutmuş durumdalar .

Aynı yaklaşım, aynı insanlarla programların ismini değiştirip yola devam etmesi ayyuka çıkmış medyamızda acaba bunun nedeni fartı zeka sorunu olabilir mi ?

Zekavette aşırılıktan mı bütün bunlar ?

Alay konusu olmaları ise umurları değil ciddi bir pişkinlik var .

Demek finanse eden de memnun ! Rezil oluyoruz paramızla filan gibi bir sıkıntıları yok .

Birbirlerinden adam transfer etmeleri ise müthiş . Kendi kötü ahçısını kovup karşı dükkanın kötü ahçısını ayartmak başka bir fartı zeka örneği !

Program ve dizilerin jenerikleri pek iddialı , fiyakalı , Allah için kurgucular sanki bir bok izleyecekmişiz gibi ellerinden geleni yapıyorlar hemde şıpın işi ….

belli 2 gece önce format çıkardıklarını zannetmiş dahilere hoop yeni bir jenerik imal etmişler :

Koy bir görüntü Arda bağırırken

Ağlama duvarında Trump kafada kipa

Nuri Bilge Ceylan

Askerimiz rap rap …uçak , helikopter iner çıkarken de olsun ve al sana jenerik , bitiştirilen görüntülerin programla ne ilgisi var , siz de buldunuz daha ne arıyorsanız , neyse….

Tıpkı ‘partiler üstü siyaset’ palavrasının bir nevi hala kızı olarak yakın akrabası bir ‘partiler üstü medya ‘ mız dur durak tanımıyor .

Geçenlerde siyasi bir program başladı , adı ‘Gerçek Fikri Ne ? ‘

Herhalde bize yalan söyleyenlerin gerçek fikirlerinin ne olduğunu , belge , bilgilerle açıklayacaklar diye düşündüm . Ne cesur program adı değil mi ?

Moderatör Kübra Par ve Eren Eğilmez bize önce ‘ klasik olmayan ‘ bu dehşet format hakkında bilgi verdiler , Konuğumuza soru soracağız , yorumcularda yanıtlarını yorumlayacak ve soru soracaklar böylece konuğun gerçek fikri ortaya çıkacak mealinde !

Program değil polisiye interaktif dizi sanki , ver belgeyi sor soruyu al cevabı yok , bir buzağı aranıyor ama hadi hayırlısı dedik !

4 yorumcu Acun’un survivar, şarkı yarışma jürisi gibi rengarenk sandukaların arkasına oturtulmuşlardı , hiç biri de ne bu saçmalık dememiş , sırada sürüde insanlar halbuki . Neyse ki yanan sönen ışıklara asorti şapka takmamışlardı .

Konuk CHP milletvekili adayı Anayasa Profesörü İbrahim Kaboğlu stüdyoda bir başına bir koltukta sorgulanmayı bekler haldeydi .

Yorumcu Binnaz Toprak konu ile alakasız dersler verdi, Yorumcu Kezban Hatemi akil insan günlerinde Doğuyu nasıl kurtardığını , kan dökülmesini önlediğini anlattı ve en önemlisi 15 Temmuz olayının sadece Fetö’cülerden ibaret olmadığını açıkladı . Bakın bu gecenin bombasıydı !

İdris Kardaş ise bir bildiriye imza atmış olmasını Kaboğlu’nun kabahat katsayısına ekledi ! Ama formata en uygun hareket eden oydu , beğenin beğenmeyin .

Ve gecenin en tutarlı sorusu ne de olsa araştırmacı gazeteci Gürkan Hacir’den geldi , Hacir ‘İnsan hakları ve ülkelerin güvenlik sorunları arasındaki ince çizgiyi ‘ sordu Kaboğlu’na , koskoca gecenin en sorulması gereken sorusuydu !

Sonra Kübra Par’ın bir zamanlar AKP ile yakınlığı olan Kaboğlu ile neden ayrı düştükleri ‘Siz mi değiştiniz, AKP mi değişti , Türkiye mi değişti ‘ gibi özlü , kafiyeli, şiirsel ve bir o kadar tuhaf belki AKP’ye sorulması gereken sorusuyla Kaboğlu yolcu edildi !

Bu ne yahu !

Muharrem İnce’nin izlenilirliğini kendi üstüne almış ‘mütevazi olmıyacağım rekor kırdık ‘ diyen hayali ablayı geçtiler !

Velhasıl Muharrem İnce herkesi şaşırttı , hele medyayı çok şaşırttı .

Her halde şaşkınlıktan iyice saçma sapan işler yapmaya başladılar, işin içinden çıkamıyorlar.

Muharrem İnce belki kendiliğinden başlamış bir hareket , belki Kemal Kılıçdaroğlu’nun planlı programlı bir hale getirip alternatif olarak milletin karşısına koyduğu bir hareket ….bilemem ince iş ama rakiplerin arzuladığı gibi başka yöne kayması bahis konusu değil benim anladığım .

Tam gaz gidiyor .

Gazeteciler darda , sorunun cevabını alabilmek esas maharet , soruyu sorarken dayılanmak değil, bunu gazeteciliğin çocuk oyuncağı olmadığını bilen bilir !

Dizilere gelince ; Dramaturjileri ahlaksızlık üzerine entrikadan ibaret .

Adam beğendiği kadınla para karşılığı yatma üzerine en yakın arkadaşıyla iddiaya giriyor , ve ilginç kadın kahraman oluyor adamla yatmadığı için değil ha , tam aksi .

Neyse öbürü kocasına başka kadın ayarlıyor ,

Derken kız hamile yolda sahte koca buluyor ailesine tanıştırmak için ,

Mahalle 2 mafya ailesinin elinde, sorun hangisi daha iyi ,

Üvey babasını ayartan , bakın ilginçtir çok tepki almıştı kaldırıldı bu örnekleri çoğaltmak mümkün yahu siz ahlaksızlık dışında entrika yazamıyor musunuz ?

Entrika diyince akıllarına ahlaksızlık geliyor !

Sanatı, siyaseti, sermayeyi ,aşkı , şiiri, edebiyatı , sendikayı , hukuku , eğitimi hayatımızı ‘milli’ kılan hangi işleri yaptınız, özendirdiniz de sıra tarihi dizilerle milli olmaya geldi , bu da ayrı hikaye !

Diyeceğim medya artık iyice çocuk oyuncağı oldu .

Sevgi ve Saygıyla Kayda Geçsin , elimizden gelen budur .

Etiketler
Muharrem İnce