Gidenler, Kalanlar, Liyakat Boşalması: Kabahat Jüpiter ile Satürn’de mi ?

Yakın aile dostumuz , Prof. Mithat Melen pandami musibetine kurban oldu , çok üzgünüm iyi bir insandı , çocukları severdi oğlum dahil , bilhassa eğitim konularında teşvik , tavsiye ve takibini esirgemezdi teknolojik yenilikleri hemen her alanda takip ettiğinden gençlerle iletişimi müthişti ,

Değişimler ona heyecan verirdi , Kanal 6 da programının jeneriği Pink Floydun ‘The Wall’ parçası eşliğinde yıkılan Berlin duvarıydı .

Çocuğu yoktu , ama onu ; ders çalıştırıdığı Yavuz Yılmaz’ın zamansız acı ölümü perişan ettiğinde belki de Rabbimin bir lütfu çocuğu olmaması demiştim , malum çocuklar için insan ne acılara katlanmak zorunda kalıyor.

Mithat neden MHP miletvekili oldu sorusunun cevabı sınıf arkadaşı Sayın Bahçeli teklif ettiği içindi benim bildiğim .

Tanıdığım Mithat cesur , doğrucu , dünya malına gözü tok , ülkesine güvenen mizah duygusu inanılmaz yüksek kendisiyle bile dalga geçebilen bir adamdı , dostları için her zaman vakit ayırırdı , insulin yapmayı bana işi gücü bırakıp öğreten oydu , seçim gezilerinde kendisine ‘ Bari Tursil’ getirseydin ‘ diyen bir hanım seçmenine çiçek yerine ‘Bilseydim Tursil alırdım’ dediğini unutamam !

Bilgiyi paylaşmaktan kaçınmazdı , bu konuda şeker hastaları ve doktorlara konferansları bile olduğunu sonrada öğrendim ,

Sıradan bir siyasetçi gibi davranmazdı , dünya ile ilgiliydi.

Bir başka dünya çapında gazeteci , fikir insanı Leyla Tavşanoğlu’nun yaşam öyküsünün anlatıldığı ‘Manşet Yalısı’nın Kızı ‘ kitabın içinde çok önemli satırlar var , bu ikilinin kimlerle dans ettiğine dair, okumanızı tavsiye ederim .

Yol , fikir arkadaşlarına , ailesine son zamanlarda sağlığı çok bozulduğu için telaşladığı sevgili eşi Hadiye’ye sabırlar dilerim .

Sıkça konuk olduğu Sami Altınkaya ile Bloomberg’deki cesur, yapıcı ‘Çıkış Yolu ‘ programı Sami Bey’in altın değerindeki Melen düşünce arşivi , onunda başı sağ olsun .

Bir başka kayıp Burhan Ayeri , kendisinin okuruyum , bir iki defa teşekkür telefonu için sesini duydum ama dostum diyebileceğim kadar taktirlerini benden esirgememiş bir insandı , o da Mithat’dan kısa bir süre sonra geçirmiş olduğu kaza sonrası yaşamını yitirdi ,

uzun başarılı yıllar yöneticilik , sahada gazetecilik yaptıktan sonra onca donanım , tecrübe sonrası tercihi tv eleştirileri kaleme aldığı köşesi oldu , o değerli köşesini aşan bir adamdı ve arada günlük yaşamından , pahallılıktan örnekler verdiğinde anladım ki mütevazi kişiliği köşesi gibi bir gerçekti , son yıllarda peyda olan haber vermek yerine kendini zengin yaşamını , markaları teşhirden yorulmayan ‘gazeteci’ türünün tam aksi bir gazeteci , bir beyefendi idi, Cennet Mekan Olsun .

Ve en son Covid 19 kurbanı Basın Konseyinde birlikte görevde olduğumuz sürece daima yapıcı , gönül alıcı olmaya çalışan bir başka beyefendi Kenan Akın oldu. Ona da Cennet Mekan Olsun .

Hepsine rahmet , ailelerine , dostlarına sabırlar dilerim .

Şu salgın hepimize neler gösterdi, bu acılar ders oldu ,

Ve öğrenen öğrendi , öğrenmeyen yoğun trafikte bir sağ bir sol yaparak bir arabalık uyanıklıkla ileri gidemeyeceğini hala

anlayamadı .

Mankafalık böyle bir şey olmalı .

Bu gibi hödükler sadece ahlaksız değil, saygısız, vurdum duymaz, kendini cin zanneden akılsızlar, yani terbiyesizlikliklerinin yanında diğer aksesuarları da olan yol arkadaşlarımız .

Hödük diyip geçmemek lazım bir tane hödük çıkıyor hayatta karşına yanında neler var , kendini bir şey sanma hadsizlik de cabası .

Muhalefetin yangını tetikleyecek her türlü sözler, davranışlardan kaçınıp hatta bu yüzden seçmeni tarafından zaman zaman hafif muhalafet yapmakla suçlanmayı göze alması fakat esasa dair söylenecekleri söyleyebilmesi zor bir iş , ve bu sabrı başta Kılıçdaroğlu bütün muhalafet liderlerinde görüyoruz, kolay iş değil.

Güvenlik esas meselemiz şüphesiz ve gergin bir toplumuz bütün dünya gibi.

Birbirimize güvenen haddini , sınırlarını bilen insanlar olmaktan zarar gelmez , tam aksi yaralarımızı sarmak aslolan .

Hala görüntüsü gözlerimizden gitmeyen vatandaşı tekmeleyen işgüzar merhametsiz yantiri gibilerden özellikle siyasi partiler , belediyeler , başkanlar umarım dikkatle sakınırlar.

Bilhassa Makam şöförleri ve korumalar beyefendiler arasından seçilmiş olmak ve korudukları , hizmet verdikleri kişiler kadar halka nazik davranmak durumundalar .

Çoğunluğun bu sorumlulukta olduğundan şüphe yok ama aralarındaki tek tük densizleri ayıklamak yine onlara düşüyor .

Hepimiz bu zor günlerde hayata tutunmaya çalışıyoruz, ama zavallılaşmak gerekmiyor , merhametsizlik ise yalancılık gibi zavallılık değilde nedir ,

Yalana gerçek tanık bulmakla yalan gerçeğe dönüşmeyeceği gibi ,

Şakşakla , vasat altı şahitlerle hiç bir şey olunmayacağı gibi.

Ben kendi alanımdan devam edeyim haddimi aşmıyayım ,

Mesela ; oyuncu olmak zor iş , görüyorum ki oyuncuyu oynamak kolaylığı ile geçiştirmeye çalışmak gibi beyhude gayretler var .

Ne var ki göz kamaştıran paralar, ödüllerle takviye ile kanıtlanamaz bir iş . Yorumculuk , oynayamayınca olmuyor ve bunca yatırım fark yaratamıyor ve yatırımcıda şapa oturuyor ama onlarda birden buhar oluyorlar , böyle bir girdap .

Sağa sola ‘çok iyi ‘ dedirtmekle bir insan iyi aktör veya başka bir şey olabilir mi ,

Taraftar, destek , sponsor , kefil, payanda, destek, işbirliği , himaye hepsi boş ve kof hepsi birleşse bir tane aktör çıkaramıyabiliyor görüyoruz .

Çok saygın aktörler tanıdım , kimileri çoktan ebediyete intikal ettiler, Sadrettin Kılıç, Süha Tuna , Haluk Kurdoğlu , Muammer Esi , Agah Hün , Toron Karacaoğlu , Selim Naşit , Ali Yalaz yorgun zihnimde ilk aklıma gelenler , çoğu için yazdım , çok farklı yorumculardı ama hepsi mesleki saygınlığa önem veren aktörlerdi , onları rahmet ve saygıyla anarken yaşayan aktörlerin değerlerine şarlatanlarla gölge düşmemesini ve genç aktörlerin her türlü şaşırtmaya rağmen doğru yollarında inat etmelerini dilerim.

Lakin , dünyanın kalabalıkları önlemeye çalıştığı böyle bir zamanda tiyatroya davet akıl alır gibi değil , uçak ve ameliyathanelere konan hepafiltre sistemi varsa bile harcanan para , verimliliğin denetimi nedir acaba, çok sıkıntılı bir ortamda bu işgüzarlığın sanata faydası mı var Allah Aşkına .

Hayat iyi ve kötülerin aynı sonun yolcusu olduğu bir yaman serüven , ne yapalım , dayanacağız .

Bu günlerde ‘ Liyakat ‘ kelimesinin içi ise sık kullandıkça sanki boşalıyor .

Liyakat ; yeterlilik, yaraşmak, yakışmak,uygunluk, layık olma, yani biri olmazsa olmaz.

Bu yüzden okumuş, diplomalı,namuslu, yeterli olmak yetmiyor , yakışma ve uygunluk meselesi de var.

Devletin Kültür kanallarından birinde Denzel Washington’un bu gün doğum günü diye sevinçle kutlama yapılan bir ülkede

bu kafa neredeyse eşine evlilik yıldönümünde Trump’un resmini hediye ederse şaşmamak lazım .

Şimdi belki artık , değer, erdem, fazilet yani siyasette ABD’deki ‘merit’ sisteminden bahsetme zamanı , ‘spoil’ yağma sistemi ile mukayeseli olursa şahane , biraz artık mevzuların içine girsek fena mı olur ,

Yoksa sorunun Jüpiter ile Satürn’ün kavuşması olduğuna inanacak sayısı yakında elbette çoğunluk olabilir ,

Astronot yetişiremedik ama Maaşallah her mahalleye bir astrolog düşüyor , geçinip gideriz muradımız geçinmekse, yıldızlara gezegenlere dünyadan bok atar otururuz .

Yok , nedenlerin üzerine gitmek ve düzeltmek ise muradımız ilk yüz arasında olan üniversitelerin neden 600 – 800 . sıralara düştüğünün sorumlusu kimler ve gerçeği bunca yıl nasıl saklamayı becermişler onu araştırırız . Kadın Bianet’te derlediklerine göre aralıkta 24 kadın 2 çocuk öldürüldü , 61 kadın şiddete maruz kalıyor, 43 kadın seks işçiliğine zorlanıyor . Bunlar hep Jüpiter ile Satürn yüzünden kabahat bizim gezegende değil ! Münferit olaylar , ‘olmadı yok öyle şeyler ‘ derken iş Jüpiter ve Satürn’e dayandı .

Gerisi tırı vırı .

Gidenler, kalanlar ve tırı vırılar, hatta hödükler kayda geçsin Jüpiter ve Satürn’e saygılarımla ben balığım Efendim