ABD'de neler oluyor?

- SİNAN HACIR - Covid-19 krizini en kötü geçiren ülkelerin başında Amerika Birleşik Devletleri geliyor. 2 milyon kadar bilinen vaka ve 100 000’i geçen ölü...

ABD'de neler oluyor? - Resim : 1- SİNAN HACIR -

Covid-19 krizini en kötü geçiren ülkelerin başında Amerika Birleşik Devletleri geliyor. 2 milyon kadar bilinen vaka ve 100 000’i geçen ölü sayısının yanında 40 milyon işsizin olması, aylarca eve tıkılan kalabalıklar, 2016 yılında Donald Trump’ın seçilmesi ile artan sol sağ gerginliği ve ABD’nin kuruluşundan itibaren çözümünü bulamadığı sistematik ırkçılık ile polis şiddeti ABD tarihinin belki de en korkunç protestolarına sebep oldu.

OLAYLAR NASIL BAŞLADI?

Siyahi Amerikalıların ayrımcılığa ve polis şiddetine maruz kalması ABD için yeni bir olay değildi. Ancak Ülkenin bir çok kesiminin memnuniyetsizliği George Floyd’un polis memuru Derek Chauvin tarafından öldürülmesi ile patlama yaşadı. Olaya tepkiler sadece liberal demokratlardan değil aynı zamanda Trump destekçisi muhafazakar cumhuriyetçilerden de geldi.

KİMLER ÖN SAFLARDA?

Aslında Amerika’da bir çok sol örgütlenme olsa da mevcut eylemlerin başını çeken iki tanesi göze çarpıyor; Black Lives Matter ve Antifa.

BLACK LIVES MATTER

ABD'de neler oluyor? - Resim : 2

2013 yılında ABD ve dünyanın geri kalanında siyahilere karşı yapılan sistematik ayrımcılığa karşı mücadele etmek amaçlı kurulan bir sivil toplum kuruluşu. Eylemleri büyük çoğunlukla barışçıl.

ANTIFA

ABD'de neler oluyor? - Resim : 3

Merkezi bir örgütlenme olmayan ( belirli bir lideri ve hiyerarşisi bulunmayan ) ANTIFA, köklerini 2. Dünya savaşından önce Almanya’da Hitlere, İtalya’da ise Mussolini’ye karşı mücadele veren komünistlerden alıyor. Merkezi Almanya olsa da ABD’de çok sayıda mensubu bulunmakta. Eylemleri genellikle şiddet içeriyor. Belirli bir siyasi tutumları yok. Faşist olduklarına inandıkları her topluluğa ya da kişiye karşı şiddeti eylemini haklı görüyorlar. Bugüne kadar çok sayıda sağ görüşlü fikir önderi ANTIFA tarafından saldırıya uğradı. Minneapolis’ten başlayan son olaylarda da şiddet eylemlerinin başını çeken bir grup. Tamamıyla siyah giyiniyor ve maske takıyorlar. Kırmızı ve siyah bayraklar taşıyorlar. İdeolojik olarak Anarşist denilebilirler.

Aynı zamanda bir çok üyesi Kuzey Suriye’de YPG kamplarında eğitime gitti. Trump tarafından son dönemde terörist ilan edildiler.

EYLEMCİLER NE İSTİYOR?

Altında değişik motivasyonları bulunan bir çok grup bulunsa da, büyük çoğunluğu siyahilere karşı sistematik ayrımcılığın bitmesini, şiddet uygulamaktan çekinmeyen polislerin cezalandırılmasını ve polis teşkilatının suç işleyen polisleri korumayı bırakmasını istiyor. Eyleme Trump’ı protesto etmek isteyenler, öfkeyi ABD’nin varlıklı kesimlerine döndürmek isteyenler ve tabii ki yağmacılar da sürekli katılmakta.

CUMHURİYETÇİLER VE DEMOKRATLAR EYLEMLERLE İLGİLİ NE DÜŞÜNÜYOR?

Demokratları aslında ikiye ayırmalıyız. Establishment dostu olanlar ve establishment’tan nefret edenler. Parti içinde Clinton, Obama ve Biden gibileri establishment’ı temsil ederken Bernie Sanders Elizabeth Warren gibileri ise daha solda durmayı tercih ediyordu.

Demokrat parti aday olarak önümüzdeki seçimlerde para sahiplerinin, Silikon Vadisinin ve Wall Street’in gözdesi Biden’ı seçince, kendini daha solda tanımlayan ABD’li gençler siyasetin dışında kalmış hissettiler. Genç kuşağın öfkesi ve sokağa olan yatkınlığı bundan kaynaklanıyor. Ayrıca eylemlerden yana olan CNN gibi bir kanalın binasının da eylemciler tarafından saldırıya uğraması liberal elitlerinde protestocular tarafından çok sevilmediğinin bir göstergesi.

Obama, Biden ve onlarla aynı tarafta olan New York valisi Cuomo gibileriyse olayların yağmaya dönüşmesinden şikayetçiler. Hem kapitalizme olan bağlılıkları hem de öfkenin kimlik siyasetinden sınıf çatışmasına dönmesi korkusu onları düzenli olarak sokaktaki halkı yağmalara karşı uyarmaya itiyor.

Peki Cumhuriyetçiler olaylarla ilgili ne düşünüyor? Aslında büyük çoğunluğu ırkçı cinayetten ve polis şiddetinden rahatsız durumdalar. Sağ görüşlü bir insanın bu tarz bir durumda devlete karşı tutum alacağı bize çok mantıklı gelmese de altında yatan kültürel sebepler var. ABD halkı varoluşundan itibaren mülkiyet özgürlüklerine ve kişisel hak özgürlüklere kutsal gözüyle bakmaktadır.

Gadsen Flag

ABD'de neler oluyor? - Resim : 4

Yukarıdaki bayrak ABD’nin ilk dönemlerinde kullanılmış Gadsen Bayrağı. Amerikan devrimi sırasında General Christopher Gadsen tarafından tasarlanmıştır ve üzerinde DONT TREAD ON ME yani “Üzerime Basma” yazmaktadır.

Bu bayrak Amerikan Milliyetçiliğinin, kişisel hak ve özgürlüklerin ve hükümet baskısına karşı olmanın bir sembolüdür. Çoğunlukla Liberteryen kesim tarafından kullanılmaktadır.

Yani Amerikan sağının bizden ayrıldığı noktalardan birisi de budur. Onlar devleti kutsal olarak düşünmezler, onlar için devlet kendi sahip olduğu mülkiyeti korumakla mükellef bir yapıdır. Kendisine ya da mülkiyetine hiçbir müdahaleyi kabullenemezler. Bu nedenle polisin halka herhangi bir sebeple şiddet uyguluyor olması muhafazakar kesimde de bir rahatsızlık yaratmış durumda. Ancak bu rahatsızlık tabii ki iş yağmaya gelince değişiyor. Yani özetle, ırkçı olmayan Amerikan sağının kafası karışık. Hem polis şiddetinden dolayı eylemleri destekliyorlar, hem de yağmalardan ötürü devletin müdahale etmesini istiyorlar.

Dükkanlarının başında silahlarıyla nöbet tutan Amerikalıları görmek bir film sahnesi gibi gelse de protesto dönemlerinde bir norm haline geldi. Amerika’daki protestoları tehlikeli hale getiren bir şey de bireysel silahlanmanın çok yüksek olması.

YAĞMALAR NEDEN OLUYOR?

Dünya’nın bir çok noktasında haksızlıklar, ayrımcılıklar, yoksulluk gibi problemler olsa da herhalde ABD’de izlediğimiz gibi yağmaları başka noktalarda çok görmedik. Peki neden? Aslında yine konu ben merkezci Amerikan kültürüne geliyor. Amerikan halkı kolektif bir yaşam kültürünü benimsemiş bir toplum değil. Bir otorite eksikliği hissedilmesi anında yağmaya sebep oluyor. Özellikle varoluşundan bugüne ötekileştirilmiş olan siyahi topluluğu devlete ve Amerikalılık kimliğine çok uzak oldukları için siyasi bir arka planı olmasa bile bu tarz eylemlerden yararlanmak istiyor. Altını ayrıca çizmeliyiz ki, yağmaları sadece siyahlar yapmıyor. Durumdan faydalanmaya çalışan çok sayıda beyaz da mevcut.

ÖFKE TRUMP’A DÖNDÜ MÜ? EVET İSE NEDEN?

Aslında ekonomiyi eline aldığından çok daha iyi hale getirmiş bir Trump yönetimi mevcuttu. Genel siyaset etiğini takip etmeyen tutumu da karşıtlarını düzenli olarak sinirlendirip ABD siyasetini gerse de, kendi seçmenleri tarafından yoğun ilgi ile karşılanıyordu. Ancak Covid-19 sonrası ekonomi tepe taklak oldu. Sosyal devlet anlayışının benimsenmediği bir ülke olduğu düşünüldüğünde ABD bu krizi çok daha ağır atlatıyor.

Hem işsizlik problemi, hem Covid-19’a karşı başarısızlık hem de Trump’ın Establishment ile bitmek bilmeyen kavgası bu tarz bir protestonun öfkesinin ona karşı dönmesine yol açtı. Olay başladığından beri ise Trump gerginliği azaltmaya yanaşmadı. Bu nedenle eylemler yakın zamanda bitecek gibi gözükmüyor.

TRUMP VE ESTABLISHMENT KAVGASI

ABD'de neler oluyor? - Resim : 5

Trump seçildiği ilk andan itibaren keskin çıkışlarla para sahibi küreselcileri kızdırmış durumda. Bu kendisinin isyankar kişiliğinden mi yoksa demokratların iddia ettiği gibi Putin ile olan ilişkilerinden mi bilinmez. Geçtiğimiz yıl Ukrayna üzerinden yaptığı belirsiz bir telefon konuşması yüzünden azledilmenin eşiğine gelen Trump her dönem rakipleri tarafından Rus ajanı olmakla suçlanmıştı. Putin ile olan ilişkisini ve Rusya’da sürdürdüğü iş bağlantıları her daim hedef olmasına sebep oldu. Trump’ın 4 yıllık iktidarı ise ABD’nin içeride ekonomik olarak güçlendiği ancak dışarıda etkisinin zayıfladığı bir dönem olarak hatırlanacak. Güney Amerika’da birkaç zayıf deneme olsa da, Trump döneminde Ortadoğu’da büyük çaplı yeni bir karışıklık meydana gelmedi. Ayrıca Suriye’de ABD etkisi giderek zayıfladı. Ayrıca sürekli Çin’i kendine hedef alması, Dünya Sağlık Örgütünü Çin’in siyasi çıkarlarını korumakla suçlaması ve ülkesinin medyası ile sürekli çatışma halinde olması Trump’ı Amerikan elitleri arasında istenmeyen adam konumuna oturttu.

ÇİN KONUSUNDA TRUMP HAKLI MI?

ABD'de neler oluyor? - Resim : 6

ABD medyası başta olmak üzere, bütün medya Trump’ın bu tutumunu ırkçılık ile açıklıyor. Ancak Çin’in özellikle son yıllardaki agresif genişlemesi ABD’de bir çok siyasetçinin panik olmasına yol açtı. Son dönemde Çin’in içinde olduğu insan hakları ihlalleri, ucuz iş gücü ve büyük Çin pazarını kaybetme korkusu ile platformlarını sansüre boğan ABD şirketleri tarafından görmezden gelindi. LGBT hakları ve Black Lives Matters gibi ekonomik anlamda zararsız konularda açıkça siyasi konuşmalara izin veren bu platform sahipleri, Çin’in Uygur bölgesindeki zulmü ve Hong Kong protestoları başta olmak üzere tüm insan hakları ihlallerini protesto edenleri sansürler hale geldi. Çin’in ABD üzerinde kurduğu bu hegemonya özellikle Cumhuriyetçileri korkutmuş vaziyette.

PEKİ SEÇİMİ KİM KAZANACAK, BU OLAYLAR TRUMP’A YARIYOR MU?

Cevabı zor bir soru. Anketler Biden’ı önde gösteriyor ancak 4 yıl önce Hillary Clinton da önde gözüküyordu. ABD’nin sessiz kalabalıkların vereceği tepkiyi ölçmek zor ama eylemlerin yağmaya dönüşmesi Trump’a yarıyor gibi gözüküyor. Yukarıda belirttiğim gibi Trump taraftarları özel mülkleri kutsal olarak görüyorlar. Trump karşıtı bir eylemin özel mülklere saldırıya dönüşmesi, belki de bıktıkları bir başkana tekrar sarılmalarına sebep olabilir. Ayrıca Trump yaklaşık 4 senedir bütün medya ve ünlüler tarafından saldırı altında. CNN sabahtan akşama Trump’a hakaret yağdırıyor, sosyal medya fenomenleri Trump’a öfke kusuyor. Trump destekçisi olduğunu açıklayanlar işlerinden kovuluyor, “Evde Tek Başına” filminde Trump’ın içinde olduğu sahneler sansürleniyor, Twitter tarihinde ilk kez bir tweete düzeltme yapıyor. Trump’a karşı bütün patronlar savaş açmış durumda. Bu konum, ABD’nin sessiz kalabalıklarını ona destek vermeye itse de bu kadar kuvvetli düşmanları olması ve seçim günlerine yıpranarak girmesi Trump döneminin kapanma ihtimalini arttırıyor. Tek şansı, rakibi Biden’ın pek heyecan yaratamıyor oluşu ve taciz gibi bagajları sırtında bir şekilde seçime girecek olması. Seçime kadar provokasyonlar ve Trump’ı ( belki Biden’ı da ) yıpratacak olaylar gelişecek gibi gözüküyor. Şuandan kesin olan tek şey, ABD elitlerinin Trump’a, Amerika’nın ise bu kaos ortamına 4 yıl daha tahammül edemeyecek olması.