Hürriyet’e Requiem, bir Ağıt
KAYDA GEÇSİN Bir Medya Grubu daha ‘Amiral Gemisi’ , ‘ Çınar ‘ , ‘ Fidan ‘ gibi kendi dilinde sıkça kullandığı sıradan metaforlarıyla kırk gün kırk gece süren...
KAYDA GEÇSİN
Bir Medya Grubu daha ‘Amiral Gemisi’ , ‘ Çınar ‘ , ‘ Fidan ‘ gibi kendi dilinde sıkça kullandığı sıradan metaforlarıyla kırk gün kırk gece süren vedalar ile el değiştirdi.
İlk defa olmuyor , TMSF el koyuşları bu kadar tantanalı , törenli , ağıtlı olmadı ama hep içinde mizah vardı , benim açımdan elbette hayatını sadece yazarak kazanan gariban , aklı kıt gönlü bol bir politik mizah yazarı Ortadoğu’lu kadının algısı .
Zavallı bir kadın ,
Medyanın gücünün bir sanrıdan ibaret olduğunu yıllar önce ye dayanan deneyimleriyle görmüş , acılara dayanmak için kahkalar peşinde koşan ve başkalarıyla paylaştırmaya çalışan bir kadın , böyle bakınca benimle uğraşanlar ne kadar zavallı insanlarmış , bana ‘devlet düşmanı’ diyebilecek eksi zekada olan bile çıktı , beni linç edeyim derken kendi kendilerini paradan yaptıkları iplerle linç ettiler.
Veda ayinleri esnasında , sanki musalla taşı önünde mevta’ya hakkını helal eder gibi kime neyi helal ettiler belli değildi, marka gözlüklü bol dedikodulu Nişantaşı Camii cenazelerindeki gibi koskoca Hürriyet’in cenazesiydi miydi kaldırdıkları o da anlaşılmadı .
‘Ölüm gibi bir şey oldu , ama kimse ölmedi .’ (Ö.Asaf )
Halka yabancı bir medya yapayım derken , kendileri miydi kutuya koydukları ?
Aydın Doğan’ın çalışanlarından bazılarını çok memnun ettiği ve bunların bir daha böyle bir fırsatları olamıyabileceğinin hüznü anlaşılabilir insani bir durum , ama kimileri için bu sorun değil yeni yer arıyor olacaklar , tahminim bu , hep böyle olmuştur.
Ne yazık ki esas işleri yazmak olan ve durmadan kendi öykülerini yazan reisleri bile bir vedaname yazamadı , diye diye ‘Annem size duacı ‘ dedi çıktı işin içinden .
Koskoca medya grubunda edebi değeri olan bir vedaname kaleme alınamadı .
Beni ilgilendiren sözlerdir, onlar kalır gerisi , yok para az mıymış, çok muymuş, eder miymiş etmez miymiş işim olmaz.
Ne tuhaf , bu gurubun içinde hemen her çeşit insan var,
Yazı yazan şarkıcıdan , röportaj yapan oyuncu’ya kadar , ama bir vedaname kaleme alacak kimse yokmuş , bu işin yürek sızlatan acı yanı benim için .
Kimin edebiyatçı , kimin yazar , kimin bozar , kimin değil kararını veren yerden bir paragraf ‘vedaname’ çıkmadı , acep ne iştir.
Esas işiniz yazmak bunu mu unuttunuz, ya da hiç bilmediniz mi ?
Patron Allah Ömür Versin 82 yaşındayım , kendi arzumla çekiliyorum diyor , kimse el koymuş değil, hatta kar eden bir gazete , Posta , dışında pek bir karlılık söz konusu değil diye kendileri açıklıyorlar ve sattıkları rakam biz sıradan insanların muhayellesine sığmıyor , bu durumda hala neyin yası tutuluyor Allah Aşkına.
Asıl ‘Acı’ nın veda değil geçmişin belleğinden olduğu gerçeği hiç değişmez , yüzleşmeden de acılar geçmez .
Bitti diye ağlayanlar : ‘ iyi ki oldu , neler kazandım ‘ diye şükredin ,
Veda etmek istemediğiniz ortada , anılarınız için teşekkür edin , size yetmez 200 yıl sürsede , ama bu iş böyle , dönme dolap böyle dönüyor.
‘Allahaısmarladık’ sözcüğü bazen büyük sorunları tek kelime ile çözer .
Aydın Doğan’ın zekası , aklı işte burada onu diğer veda eden medya patronlarından farklı kılan .
Allahaısmarladık dedi.
Ve kendisininde söylediği gibi verimli ve kendisinden öncenin devamı olmayan kendi dönemine ait olan ‘Posta’ nın Anadolu samimiyeti , ve içinde saklı halktan yana ruhu ile Rifat Ababay’ın yakaladığı , bu dönemden kalan bir başarı öyküsüdür.
Canan Danyıldız bol köpüklü banyolu röportajlarına bayıldığım için değil , neyse o idi gazete , yabancı değildi ve başarıyı yakaladı .
Ve kalplerinde yer vermedikleri , hayatlarında olmayan , yok saydıkları insanlar için şimdi onlar yoklar .
Teselli verecek değiliz biz teselliye muhtacız , çünkü ‘Gelen Gideni Aratır ‘ riskini biliriz.
Sonsuz kelimesi yalandır , biz faniler için hiç bir şey sonsuza kadar sürmez, bitmeyecek bir güce inanmak bizim kimi medya mensuplarına mahsus !
Ülkemiz ne tecrübeden güçlenerek yoluna devam etti , hamdolsun .
Mavi Gözlü Cumhuriyetimize güvenerek erişmek için menzile gidiyoruz gündüz gece.
Nişantaşı Camii’ne dönecek olursak , ‘ Bu Medya gurubu nasıl tanırdınız ?’ diye soracak olanlara :
‘Vallahi tanımazdık , onlarda da bizi tanımazlardı , Altın Kelebek’ te kendi aralarında eğlenirlerdi ‘ derim.
Saygıyla KaydaGeçsin Efendim Elimizden Gelen Budur