Karşılıksız bir aşktır vatanseverlik

KAYDA GEÇSİN

Kerameti kendilerinden , onları var eden , menajerleri , Pr’cıları ya da medyadan menkul çok kişi vardır ‘Sanatçı’ dır , değildir tartışmalı .

Bu kimselerin vatanseverliğin kendince yorum ve biçimlemelerini dayatmaya kalkmaları hoş bir manzara mı ?

Bu ülkenin değerleri ekstra geceleri değil. Karşılıksız bir aşk gibidir vatanseverlik , gibisi fazla.

Bunlardan gelecek desteğe hangi aklıbaşında siyasi irade değer verir ve her gece TV’lerde savunur Allah Aşkına , bu hoş bir manzara mı ?

Rahmetli Şahinkaya ‘nın titizliğini askeri havaalanı , üslerde ‘çimlerin boyu şeyimin boyunu geçmeyecek’ talimatı verdiğini söyleyerek kanıtlayan bilim adamı Prof. Şengör , Fatih Altaylı’nın ‘ çimlerin boyu kısa mıydı ?’ sorusuna ‘Kısaydı’ diyince ‘paşayı çizdin’ diye kıs kıs gülen Altaylı ve programından ertesi gün hiç bir yerde haber bile olamadı .

Prof. Şengör, Batlamyus Haritaları , Deniz Gezmiş eşkiyadır mealinde sözleri filan hepsi nafile ‘işkence sayılmayan bok yemek’ sözlerini aşamadı Şengör , dozu bu sefer epey arttırdı ama yine olmadı .

Bir bilim adamı için bu yenilgi hoş bir manzara mı ?

Kim satın alırsa alsın Medya fiyaskoları bitmiyor , bitecek gibi de görünmüyor .

Dinlerin kutsal günleri var , biri Cumartesi der, öbürü Pazar bizimki Cuma .

Şahsen naçizane temennim her Allahın gününün insanlığa hayırlara vesile olmasıdır . Pazartesi, salı, çarşamba, perşembe de dahil .

Çarşamba’yı sel alırsa , Perşembe’nin gelişi zaten Çarşamba’dan belli ise , sel hasarı var çünkü , Salı da sallandığına göre bir Pazartesi birde Cuma kime , neye yeter.

Her Cuma İslam dünyasında camiilerde toplanan cemaatimize bilimde, ilimde yüzaklarıyla aydınlanmış bayram tadında olsun .

İnsanlığa katkıda bulunmuş bir keşfin , icadın veya barışa vesile bir Müslümanın başarıları Allah Rızası için kutlansın , öyle yalakalık olsun diye değil ….amin.

Ve fakat nereye saldıracaklarını şaşıranların Ayşenur Aslan’a neredeyse ‘ ‘Vurun Kahpeye ‘ kıvamında hücumları hoş bir manzara mı ?

Eleştiriyi aşan edepsizlikler Ayşenur Aslan’ı başka konularda eleştirenleri bile onu savunur hale getirdiler. Bu da Ayşenur Aslan’ın yıllara dayanan medya deneyimi ile yaptığı çok ustaca bir kuşak sarkıtmasıysa , vallahi iyi bastırttı hepsini kuşağa.

Peki bu iktidar medyası açısından hoş bir manzara mı ?

Siz Ayşenur ile uğraşacağınıza yıllardır sokaklarda çocuklarıyla yatıp kalkan , ona buna satılan Ortadoğunun kan ağlayan esir kadınlarını kimler bu hale düşürdü ona kafayı takın .

Bu medya zulmünde kim kimin ortağı oluyor çözmeye çalıştınız mı ?

Sanat (hangi sanat ise ) , bilim (hangi bilim ise ) , gazeteci mi siyasetin ,

Yoksa siyaset mi bilim , gazeteci , sanat’ın ortağı , patron kim ?

Bütün bunlar ‘sen , ben , bizim oğlan ‘ düzeyinde gitgide daralan , sevilmeyen , etkilemeyen bir dar çevre ile sürdürülüyor , bu hoş bir manzara mı ?

Sayın Kılıçdaroğlu ve Sayın Akşener bu manzarada yer almayacaklarını açıkça belirttiler. Asıl ittifak budur . Ve asla vaz geçmemeliler.

Bize düşen ise ;

İçinde olmadığımız ayıplardan utanmaktan ve bu ayıpların sahiplerinin utanmazlığından yorulmak pes etmek ,

doğruların yanında durmakta ısrar eden insanları bir bir tasfiye ederlerken seyretmek değil herhalde .

İşin gülünç yanı ise :

Bu ‘sen , ben, bizim oğlan’ çetesini içinde olup ufak ufak ‘ düşük profile’ e geçenler !

Son uğraşlarının manzarası şöyle :

Aile babası , evde pasta börek , pizza yapımı ,

Yarı zamanlı Türkiye vatandaşı olanlarının fırt orada zırt burada olup , buradaki zamanlarında bahçelerinde botanik çalışmalar yapmaları

ve bu yurt dışı gidişlerini rutine bağlama mazeretine dönüştürmüş olmaları .

Kimileri de geçmiş söylemlerini çevirip Atatürk’e de sıcak bakmaya başladılar !

Çoğunluğunun entelektüel , sanatsal kapasitelerinin yetersizliği açıkça ortada maskaralık halindeyken ,

O iktidardan bu iktidara yakın olayım diye makara gibi koşturup ailelerini , kendilerini abad etmekten başka insanlık için , ülkeleri için tek kelamları yok iken bu entelektüel telaş neyin nesi .

Sanal dünyalarında kandırıkçılığa devam ede dursunlar aralarından iş bulamamaya başlayanların feryatları çıktı birde başımıza .

Yasaklı olmak ayrı ittifak bozulunca ait olduğu yer gibi tasfiye edilmek ayrı . Manzaralar karışmasın aman ha …

Sanatta ekoller vardır , bizdeki ekoller :

Devletin imkanlarını kullanan , kullandırılan , tenezzül edip kullanmayan,

kullanamayıp ağlayanlar , kullanırken vazgeçilip haftalığı kesilenler diye ayrılıyor , bu hoş bir manzara mı ?

Birde şimdi ‘risk altında’ listesine girmeye , vicdanlara hitap etme heveslisi çakma mağdurlar çıktı , Hoş bir manzara mı bu ?

Bu manzarayı izlemekten hoşlananlar buyrun izleyin , ama vatanseverlik, insanlık , aydın olmak , hele sanat , bilim, iyi yurttaşlık filan pek bulaşmayın .

Bin yıllık geleneğiyle övüncümüz devletimiz bu manzaradan hoşlanıp

birde üste ‘çaylar milletten’ diyecek öyle mi ?

Doğduğum , hiç bir kral kraliçe karşısında bana reverans yaptırmayan

gururum , onurlu insanların Cumhuriyeti , vazgeçilmezim , herşeyim ,

Çekik ve Asyalı gözlerimin bebeği , benim mavi gözlü Cumhuriyetim yeraltı nehirleri gibi sessiz derinden akan kimlikleri ne olursa olsun bütün vatanseverlerinle çok yaşa. Karşılıksız aşkın ta kendisidir vatanseverlik.

Saygıyla Kayda Geçsin Elimizden gelen budur . necefugurlu@gmail.com