ABD'nin sağı solu birleşti!

Peki bu iki uç nasıl bir araya geldi? Aslında bu sene kavga ve kamplaşma ile aşina olduğumuz ABD siyasetinden pek bekleyeceğimiz bir durum değil. Belki de...

Peki bu iki uç nasıl bir araya geldi? Aslında bu sene kavga ve kamplaşma ile aşina olduğumuz ABD siyasetinden pek bekleyeceğimiz bir durum değil. Belki de “büyük şeytan” Trump yenildikten sonra ABD eski güzel günlerine dönmüş ve huzur içinde dünyaya barış dağıtmaya devam etmiştir… Olamaz mı? Maalesef hayır. Bahsettiğim bu birleşme siyasetçilerin aç gözlülüğü ve kirli oyunlarının vatandaşın canına tak etmiş olması. Sağcısı solcusu demeden kendi oy verdikleri partilere isyan etmelerinden bahsediyorum. Sebebi ise Covid-19 teşvik paketleri.

Maksat Trump’a yaramasın!

Zamanda biraz geriye gidelim. Seçimlere az bir süre kala ABD ekonomisinin halini belki duymuş olabilirsiniz. ABD halkının bir destek paketine en çok ihtiyaç duyduğu dönemdi. En son Nisan ayında işverenlere destek paketi sunulmuş ancak 8 Ağustos’ta anlaşma sonlanmış ve vatandaşın mevcut ihtiyaçları bunun çok ötesine geçmişti. Temsilciler Meclisi Başkanı Demokrat Nancy Pelosi bu paketin yenilenmesinin önüne geçti. “Maaş Koruma Programı” bu nedenle tekrardan yürürlüğe girmedi.

Cumhuriyetçiler o dönemde bu olayı inanılmaz reklam malzemesi yaptılar. Onların iddiasına göre Pelosi başta olmak üzere Demokratlar halkın üzerindeki ekonomik baskıyı azaltacak hiçbir yardımın seçime kadar çıkmasını istemiyorlardı. ABD halkı sandığa çaresiz ve panik halde gitmeliydi. Trump’ın kendisi de bu olaydan epeyce yararlandı. Hatta “aşıları üreten şirketler duyuru yapmak için seçimin bitmesini beklediler” diyecek kadar da ileri gitmişti. Tabii 3 Kasım’daki seçimlerden sonra (Biden’ın kazanmış olduğu 3-4 gün sonra belli olmuştu) 9 Kasım’da Pfizer’ın aşısını duyurmasını da ilginç bir rastlantı olarak not düşelim.

Cumhuriyetçiler o dönemde radikal bir biçimde halktan yanaymış imajı çizdiler. Peki şu anda ne yapıyorlar? Bir de onlara bakalım!

Al Birini Vur Ötekine!

Şu an ise ABD’nin gündeminde Demokratların geçirmek istediği 2000 dolarlık destek paketi var. Bu paket ise Cumhuriyetçilerin oylarıyla engellenmiş oldu. Onun yerine 600 dolarlık daha küçük bir pakette anlaştılar. Kendi partilerinden olan ABD Başkanı Trump bile 2000 hatta 4000 dolarlık destek paketi olması gerektiğini söyledi. Onun fikri ise pakete dahil edilen “yabancı ülkelere destek” bütçelerinden kesip ABD vatandaşının alacağı paraya eklemekti. Bu fikri de Demokratlar engellemiş oldular.

İşin sonunda ortada kalmış bir yasa var. Trump 600 dolarlık yasayı onaylamak istemiyor. Ancak 2000’liğin geçebilmesi için Kongrede tekrar görüşülmesi lazım ve bütün işlemleri tamamlamak için 9 günleri var. Eğer yetişmez ise başkanlık el değiştirecek ve görüşmelerin tekrar başlaması uzun zaman alacak. Yani halk epey bir süre destek alamamış olacak. Trump’ın 2000’lik paketi istemesi temiz kalbi ve halkı için olan dayanılmaz sevgisine mi bağlıdır, bilinmez ancak hem istediklerini yapamamış bir “kahraman” olarak koltuktan inmek hem de Biden’a daha karmaşık bir ortam bırakmak epeyce işine geliyor olsa gerek. Eğer Trump gelen yasayı ne veto eder ne de imzalarsa ABD’liler için en kötü senaryo gerçekleşecek çünkü Kongrenin en azından 600 dolarlık paketi geçirmek için vakti kalmamış olacak.

ABD halkı ise genel olarak sinirliler. Muhafazakar liberal demeden bu kadar zor bir dönemde herkesin ihtiyaç duyduğu bu yasaların geçmiyor oluşu herkesi sinirlendirmiş. Kafasını kumdan dört yılda bir çıkaran kırsal kesim seçmeni ne düşünür bilinmez ancak sosyal medya kullanıcısı ABD’liler uzun süre #VoteThemAllOut (Hepsini seçimle dışarı atın) etiketini gündemde tutmayı başardılar. Belki birkaç günden fazla sürmüyor ancak vatandaşın uzun zamandır nasıl saçma kültür savaşları ile uyutulduğunu bir an için bile anlaması moral verici denilebilir.

Solcular ne alemde?

Demokrat Parti’nin sol kanadı ise can çekişiyor denilebilir. “Biden hele bir seçilsin, sol yasaları dayatacağız!” sloganı ile aylarca Biden’a oy topladıktan sonra hiçbir şey yapamamasının verdiği hayal kırıklığını yaşıyorlar. Tabandan gelen ve sözüm ona progressive (ilerici) demokratların da benimsediği herkes için sağlık sistemi fikrini yasa teklifi olarak bile veremediler. Özellikle kabineye tek bir ilerici adayın bile sokulamamış olmasının üstüne en büyük kozları ve destek görmelerini sağlayan yasa teklifini bile sunmayışları hareketin başını çeken Alexandria Ocasio-Cortez ve Bernie Sanders’a yoğun tepki gelmesine sebep oldu. Cortez kendini “ yasa zaten geçmezdi, zamanı gelince teklif edeceğiz” diyerek savundu. Tabii pandemiden daha iyi ne zaman yapacaklarsa artık.

Seçimlerin olduğu zaman “Demokratlar senatoyu, Cumhuriyetçiler de temsilciler meclisini istemezler” demiştim. İşte tam bu yüzden istemezler. Çünkü aslında niyetli olmadıkları ama halkın talep ettiği yasaları geçirmeyip suçlayabilecekleri bir “karşı taraf” var olacak. Eğer bütün yasama aygıtları sizde olursa bu bahaneniz kalmaz. ABD’yi kimin yöneteceği dünya siyaseti ve uluslararası ilişkiler için (özellikle de bizim için) çok önemli olabilir ancak ABD halkı için pek değişen bir şey olmayacak. Haftaya başka yazıda görüşmek dileğiyle, iyi hafta sonları efendim.