Erdoğan bu övgülere inanıyorsa pes vallahi

Yedi düvel kabul etti ki Türkiye'de ekonomik kriz var. Daha somut örnekler vereyim, cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da kabul etti ki Merkez Bankası...

Yedi düvel kabul etti ki Türkiye'de ekonomik kriz var. Daha somut örnekler vereyim, cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da kabul etti ki Merkez Bankası Başkanını 1,5 yılda iki kez değiştirdi hatta ekonomide reform vaat etti.

Damadı, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ekonomik krizin altında kalınca psikolojik olarak çöküntü yaşadı ve görevini bırakıp kaçtı…

Tam 27 saat bakanlık boş kaldı, Meclis Plan ve Bütçe komisyonu başkanı Lütfi Elvan Hazine ve Maliye bakanı olacak diye Tweet attım.

Erdoğan da benimsedi ki atamayı yaptı.

Açıkçası Erdoğan ve Elvan'dan hâlâ teşekkür bekliyorum.

Değerli okurlarım,

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ekonomik kriz içinde olduğumuz bu günlerde "Türkiye Ekonomi Şurası" düzenledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşmasını televizyonlarda dinledim ve bekledim ki muhalefet partilerinin temsilcileri de konuşsunlar.

Hayır, konuşturulmadılar.

Çünkü "Türkiye Ekonomi Şurası" diye düzenlenen bu toplantıya;

- CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi, Demokrat Parti, HDP, MHP, Gelecek Partisi ve DEVA davet edilmemiş…

Kendin çalar kendin söyler, kendin dinlersin misali sadece Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a moral vermek için düzenlenmiş ve adına da "Türkiye" eklenmiş bir toplantı…

2019'un Ocak ayında yaptığı şuradan tam 23 ay sonra TOBB başkanının aklına gelmiş.

Muhalefetin temsil edilmediği bir şuraya "Türkiye" adı verilir mi?

Şahsım devletinde, tek adam rejiminde Türkiye'nin her sesine ne gerek var denilerek düzenlenmiş bir şov…

Değerli okurlarım,

TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu konuşmasında;

- Faiz kelimesinin "F" harfinden,

- İşsizlik kelimesinin "İ" harfinden,

- Kriz kelimesinin "K" harfinden,

- İflas kelimesinin "İ" harfinden,

- İşçi kelimesinin "İ" harfinden,

- Asgari Ücret kelimesinin "A" harfinden,

- Emekli kelimesinin "E" harfinden,

- Zam kelimesinin "Z" harfinden,

- Acı Reçete kelimelerinin "A - Ç" harflerinden,

- Berat Albayrak'ın "B" harfinden bahsetmedi…

Hisarcıklıoğlu'nun konuşmasında Berat Albayrak'a vefa göstermemesi ne kadar dikkat çekici değil mi?

Peki, Hisarcıklıoğlu bakın neler söyledi;

"Sizin önderliğinizde başlatılacak, cesur ve ezber bozan, yeni bir yapısal reform hamlesi, küresel rekabette bizi öne çıkaracaktır."

Vay başkan vay…

16 yıl AKP tek başına iktidar, 2 yıldır da Tek Adam Rejimi ile Erdoğan iktidarda ve TOBB başkanı olarak her daim destekçisiniz 18 yıldır yapısal reform hamlesinin yapılmadığını neden söylemiyorsunuz?

Hani tek adam rejimi tüm sorunları ortadan kaldıracaktı diye neden sormadınız?

Değerli okurlarım,

Hisarcıklıoğlu cumhurbaşkanına dedi ki;

"Kısa çalışma ödeneği başta olmak üzere, firmalarımızın üzerindeki istihdam yüklerini azalttınız.

İç Piyasaya destek için, vergi indirimleri gerçekleştirdiniz.

Kredi Garanti Fonu'nun kefalet kapasitesini 2 katına çıkardınız.

Kamu bankaları vasıtasıyla işletmelerimize düşük maliyetli kredi imkanı sundunuz.

Yine bu vesileyle, size ve şahsınızda tüm bakanlarımıza, emek ve gayretlerinizden dolayı, camiam adına ve Türk özel sektörü adına, en içten teşekkürlerimizi sunuyorum…"

Değerli okurlarım,

İşçinin, emeklinin, asgari ücretlinin, esnafın, tüccarın, sanayicinin sıkıntıları, sorunları TOBB Başkanının anlaşılan o ki umurunda bile değil.

Onu sadece, "iş alemi" dediği kesim ilgilendiriyor ki, şunları vurguluyor:

"İş alemi önünü görmek, ileriye bakarak hesap yapabilmek ister. Yatırımların, üretimin ve istihdamın artmasında ön koşul, istikrardır, güvendir ve geleceğe dair belirsizliklerin azalmasıdır.

Bunun yolu da fiyat istikrarıdır.

Enflasyonla mücadele, döviz kurlarında da istikrar gerektirir.

Fiyatların ve kurların devamlı arttığı bir ortam, iş yapma iştahını azalmakta, üretim ve yatırım kararlarını olumsuz etkilemektedir.

Dolayısıyla döviz kurlarında istikrarın sağlanması da önem arz etmektedir."

Değerli okurlarım,

Cumhurbaşkanı Erdoğan tek başına artık icraatın yani yürütmenin başıdır.

TOBB gibi sivil toplum kuruluşları eğer üyelerinin yaşadıkları sıkıntıları açık ve net şekilde ortaya koymazlar, toz pembe bir tablo çizerlerse bu çok yanlış olur.