'Erdoğan bırakmalı, halkla inatlaşmamalı'
Siyasi yarışa, kurucusu 53 yaşındaki Ali Babacan önderliğinde katılan, Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi 1. Kuruluş yıldönümünü kutladı. Babacan'ın yazılı basın temsilcilerine verdiği akşam yemeğinde bir araya geldik.
Babacan'ın konuşmasının çarpıcı kısımları şöyle;
- Özgürlükler ve gazeteciler;
"Özgürlükler ve temel haklarla ilgili sorunlar büyüyor.
İki yıl önce siyasal şiddet diye bir şeyi konuşmuyorduk.
Gazetecilerimizin, düşünürlerimizin, siyasi partilerin üst düzey yöneticilerinin sırf yazdıkları ve söyledikleri sebebiyle fiziki şiddetle karşı karşıya kalması bu ülke için utanç kaynağı.
Türkiye'nin hukuk devleti niteliğiyle ilgili de çok ciddi sıkıntılar var.
Anayasa rahatlıkla çiğnenebiliyor.
AİHM ve Anayasa Mahkemesi kararlarına uyulmuyor. Bu tablo felaket..."
- Erdoğan'ın 3. kez adaylığı ve YSK;
"Erdoğan işi tadında bırakmalı, halkla inatlaşmamalı.
YSK'nın yasalara ya da Anayasaya rağmen verdiği kararlar bile sorgulanamıyor.
Toplumda demokrasinin özüne dokunacak şekilde bir müdahale olursa bu ülkenin demokrasisi ve toplumsal huzuru açısından iyi olmaz.
Bunlar sistemi gerer. Ülkemize yazık olur.
Siyasi liderlerin toplumda belli bir kanaat, belli bir eğilim oluştuktan sonra işi tadında bırakmayı öğrenmelerinde yarar var.
Halkın genel eğilimine karşı ısrar ve inat olmaz."
- Erdoğan'dan davet;
"Taksi durağında çay içerken bir teyze geldi. 'Ali Babacan burada mıymış?' dedi.
'Erdoğan, bir gün seni çağırabilir, sakın ha' dedi ve çıktı gitti."
- Erdoğan da "parlamenter rejim" derse;
"Sorunların temelinde sistem ve zihniyet yatıyor. Zayıf bir ihtimal ama vatandaşın parlamenter sisteme desteğini görüp 'gelin sistemi konuşalım' diyebilirler. Sistem mutlaka değişmeli ama ülkeyi yöneten zihniyet de değişmeli.
Bunun yolu da ancak topyekûn iktidar değişikliğidir."
- İnsan hakları;
"AİHM'de sözleşmeye taraf 40 ülkenin dosya sayısını topluyorsunuz, sadece Türkiye'nin dosyası o kadar. Anayasa Mahkemesi esastan incelediği dosyalarda yüzde 95 oranında hak ihlali tespiti yaptı.
Keşke insan hakları ekonomi dibe vurduktan veya AB'yle ilişkiler sıkıştığında hatırlanmasaydı.
İnsan haklarını Avrupa Birliği için değil, kendi vatandaşlarımız için düzeltmeliyiz."
- Ekonomiyi düzeltmenin yolu;
"Hükûmet, ekonomiyle ilgili sorunların çözümünün hukuktan başladığını anlamakta güçlük çekiyor.
Bakanı ve Merkez Bankası'nın başkanını değiştirip, ekonomiyle ilgili üç beş karar alınca ekonominin düzeleceğini zannediyor.
Olmaz, hiç boşuna uğraşmasınlar. Uzun vadeli yatırımdan bahsediyorsak, yatırımcıların hukuki güvenliğe verdikleri değer çok yüksek."
- Sorunları çözmek
"O kadar uzun uzun reformlara, planlara falan gerek yok. 1 saatlik bir basın toplantısında 'Anayasa Mahkemesi kararlarına saygılı olacağız, uymayan mahkemelere karşı HSK'yı göreve davet ediyoruz' desinler.
'Bizden yargıya pusula gitmez' desinler; 'Basın hürdür, şiddeti teşvik etmedikçe karışmayacağız' desinler.
Samimi bir açıklamayla sorunların en az yarısı çözülür."
- S-400 meselesi;
"S-400 meselesi ABD-Türkiye arasında sorun alanı.
Bu mesele tam bir kaybet-kaybet oldu.
F-35 için harcadığımızı kaybettik, F-35 projesinden atıldık, 2,5 milyar dolar verdiğimiz S-400'lerin de kapağını açıp kullanamıyoruz.
Bu nasıl bilgisiz, bilinçsiz bir dış politikadır, anlamak güç."
- ABD'nin Türkiye'ye Patriot satmaması
"Türkiye Patriot sistemlerini resmen talep etti. ABD'nin o dönemde buna soğuk bakması ve bu sistemleri Türkiye'ye satmaması büyük bir hata."
- Vatandaşın borcu;
"Vatandaşlarımızın iki sene önceki borcu, üzerine faiz eklenerek katlandı.
Taraflı cumhurbaşkanı ve akraba bakan el ele verip Merkez Bankası'nın 130 milyar dolar rezervini çarçur etti.
Yedek akçelerin de iki yıl üst üste bir günde harcanmasına içimiz cız ediyor.
Zamanı geldiğinde bunların hepsi hem idari hem de yargı denetimine tabi tutulur. Er geç olur."
- Tek yol devrim;
ODTÜ'lü Ali Babacan devrimcilerin sloganından esinlenmiş olacak ki şu cümle ile sözünü bağladı:
- "Tek yol iktidar değişikliği..."
