Akla hasretiz

Akıl Kayda Geçsin Medyada içerik yani kapsam fark yaratamıyor , ilgi çekemiyorlar, beşi bir araya gelseler yine olmuyor. Nedir o diziler , sürekli diş...

Akıl Kayda Geçsin

Medyada içerik yani kapsam fark yaratamıyor , ilgi çekemiyorlar, beşi bir araya gelseler yine olmuyor.

Nedir o diziler , sürekli diş sıkan, öfkeli yüzleriyle selam niyetine sağ koluyla kalbini yumruklayan muhtemel göğüs kafesi kırıkla gezdiğini tahmin ettiğim ‘oyuncu’ ların oynadığı tarihi dizilerde kadınların kafalarındaki süsler koşum takımı gibi kazanda bir şey karıştırırken kafa ağırlığından kazanın içine düşebilirler hissi veriyor , süs tamam da günlük yaşamda öyle miydiler ?

Bunca tarihi dizi ama bir Marco Polo yapamamak gururuna dokunuyor insanın , fark yaratılamadı bir türlü , böyle içerik mi olur .

Ezikliği paraya tahvil etmek takdire şayan bir uyanıklık ama hepsi bu .

Övünmenin içinde eziklik olur mu , bunuda bizimkiler başardı ‘ Hadi bakalım çok mu olmuşuz, birazda onlar yabancı dilde alt yazıyla bizi izlesinlermiş ‘ tarzı eziklikerin gazını alan söylemler yakışmıyor.

Türk dizilerinde Türk ismi kalmadı , Güney Amerika ülkelerinde bizim dizilerden çocuklarına ‘Türk’ isim takıyorlarmış diye övünülüyor , kimler bu arkadaşlar ;

Papanın Gezisinde belki köyümüzden geçerken çişi gelir diye varını yoğunu harcayıp tuvalet yapanların filimlere konu ülkelerin dost ve kardeş halkları , çocuklarına ‘Melis’ ‘Alya’ ‘ Salya’, ‘Mira’ ‘Ezel’ ‘Eyşan’ ‘Havin’ ‘Zenan’ ‘Tuval’ ‘Ogeday’ ismi filan mı koyuyorlar , böylece biz fark yaratmış , onlarda üşütmüş mü oluyor .

Sanat;

Para

Kontrol

Son ikisiyle ‘Sanat’ zaten bir araya kolay kolay gelmez aralarında mutlaka hır

çıkar .

Genova’da görülmekte olan Benny Steinmetz davası kapsamında ( Dünyanın en yoksul ülkelerinden biri olan Gine’de Simandou demir cevheri alımında Başkanın karısına ödenen rüşvet ve diğer ilişkiler ) Deutche Bank baştan 130 milyon dolar ödemeyi kabul edip hiç olmazsa ‘Cezai suçlamalar’ dan yırtmayı planlarken , bu araştırmalara yıllarını vermiş usta araştırmacı gazeteci Daniel Balint –Kurti ‘nin şu sözlerini hep hatırda tutmak lazım :

‘ Hukuk, finans ve PR ‘sanatları’ alanlarındaki ‘yetenekli pratisyenler ‘ bu çürük anlaşmalar mutabakatların merkez zeminini hazırlıyorlar ‘ yani onlar olmasa olmaz , bu çürüme zinciri etkinleşemez .

Swiss Leaks, Panama Papers , ICIJ yani uluslararası araştımacı Gazeteciler Konsorsiyumuna bu bağlamda bakmak lazım , bizi aşıyor yakınında bile değil bizim ‘araştırmacı gazeteci’ler.

Ekranlarda sağa sola ‘Selam Olsun’ diye lafa başlayan, haber programlarını izleyici ile interaktif oyun sanıp ‘Sizlerle İyi yayın Yapacağız’ diye saçmalayan basiretsiz, idraksizlerle medyanın hali perişan bir de hallerine bakmadan ülke nasıl yönetilir gönüllü akıl verenler var . Hele ‘Ana Akım ‘ medya ‘Ana Kakım ’ olmuşken bu tamamlamayı kullanmak bile anlamsız.

Kimileri kendi uydurdukları tarihi dizilere , kimileri okullarının kimliğine sığınıp kimileri bulundukları yayın kuruluşlarında geçici sürelerine güvenip kendi efsanelerini yaratmaya çalışırlarken onların saçma sapan maksatlarına hizmet eden ‘PR Sanatları Yetenekli Pratisyenleri’ ne var ki bu etkisizleri etkinleştiremiyor artık . Çakma efsanelere ne gerek var.

Tek gerçek efsanemiz Cumhuriyetimiz ve Atatürk, etrafınıza bakın , şimdi ve gelecekte efsane durmadan kendini yeniden yazarken kırıp dökmek hangi akıldır , bunu hala görmeyenlerle işimiz bile olmamalı .

Ulusal Gurur ; kardeş şehir verdi diye Nuremberg’den ıskartaya çıkmış tamvayları alıp sefere sokup sonra bir Türk’le evli Nuremberg’li kadına aaahh bu koltuklarda oturdunuz mu , annenizde oturdu mu filan saçmalığında nedense büyük duygulanmalarla ‘Program’ yapmak olduysa pes, sorsaydın ya mahkemelerede gitmişler mi bu vagonlarda Nazi Amcalar Yargılanırken ?

Iskartaya çıkan umumi hela klozetlerinide alıp ‘Belgesel’ çekerse bu zihniyet şaşmayalım .

Nerede Ulusal Gurur ?

Maksat döveni dövmek , söveni sövmek, zulmedene zulmetmek değil elbette

Ama dangalaklığa teslim olmakta artık hayli yakışıksız hal aldı , hani saldım çayıra mevlam kayıra durumu , demokrasiyi kalitesizleştirmenin ne alemi var.

Demokrasi demişken olmazsa olmazı parti isimleri de dizi isimleri gibi oldu ‘Deva’ ‘’Gelecek ‘ partileri.

Demek yakında ‘Şifa ‘ Şifacılar’ , ‘Ati’ ‘ Atide Bir gün’ filan gibi isimlerde olabilir , biri anlamında şifa olmak iddiası taşıyor demokrasiyi çağrıştırmıyor , öbürü şimdi değil gelecekle ilgileniyor Jüpiterle Satürn’ün ayrılmasını mı bekleyeceğiz, velhasıl siyasette de ‘ Fark yaratmak ‘ da zaten kolay iş değildir, nasıl sayıları 10, 15 kişii geçmeyen aynı kadroyla her gün yeni dizi filim karakteri yaratmak aynı oyuncuların kafalarına peruk takmak veya saç stilini değişmekle mümkün görünmüyorsa bu parti isimleriyle de öyle ….

Velhasıl akıl derim , hepimize lazım hele deli olanı daha da lazım Saygıyla Kayda Geçsin efendim .