Yunanistan'da ayaklanma başladı... Konu: Mülteciler

Mülteci kamplarının yerine kapalı mülteci kamplarının inşa edilmesini protesto eden Yunan vatandaşları ile polis arasında çatışmalar silahlı bir hal aldı.

Yunanistan'da ayaklanma başladı... Konu: Mülteciler

Üç Yunan adasındaki mülteci kamplarının yerine kapalı mülteci kamplarının inşa edilmesini protesto eden Yunan vatandaşları ile polis arasında çatışmalar silahlı bir hal aldı.

Independent Türkçe’den Ioanna Kleftogianni’nin haberine göre; Yunanistan’ın Midilli adası sakini Nikos, “Hükümet adamızda kapalı mülteci kamplarını ancak cesetlerimizin üzerine inşa edebilir. Kan akacak!” dedi. Yeni Demokrasi Partisi seçmeni Nikos, “verdikleri sözleri tutmadığı” için seçtikleri hükümeti suçluyor. Nikos, pazartesi gününden beri sokaklarda, elinde kararlı biçimde tuttuğu taşlarla polisle çatışıyor.

Nikos, dün bütün gününü, pazar gecesi Atina’dan adalarına gelen çevik kuvvet polisiyle eşi görülmemiş bir “gerilla savaşı” yürüterek ve milli marşlarını söyleyerek geçiren binlerce ada sakininden sadece biri.

Kiriakos Miçotakis hükümetinin mülteciler konusunda son dönemdeki manevraları beklenmedik toplumsal ve siyasi sonuçlarla evrilerek yenilgiye uğrarken Midilli ve Sakız adalarının savaş alanına dönmesine neden oldu. Hatta bu, yönetimi Kuzey Ege bölgesinin Yeni Demokrat Partili valisiyle dahi karşı karşıya getirdi. Bu adalar son 5 yılda Türkiye’den geçen mültecilerin asıl baskısını gören Yunanistan’ın üç adasından (Samos’la) ikisi olmaya devam ediyor.

Vatandaşların kapalı sabit mülteci kamplarının inşa edilmesine gösterdiği reaksiyonu kontrol altına almak için hükümetin adaya pazar gecesi çevik kuvvet polisini göndermesi, toplumsal ayaklanmaya ve ada sakinlerinin şiddet içeren eylemlerine neden oldu. Her yaştan ve siyasi geçmişten ada sakini sokaklara dökülerek, çevik kuvvet polisinin karaya çıkmasını ve kendilerini ülkenin ilk kapalı mülteci kamplarının inşası planlanan alandan çıkarmasını engellemek için Midilli ve Sakız adalarının dağ yamaçlarına çıktı. Syriza yetkilileri bu kampları “toplama kampı” ve “Guantanamo” diye nitelendiriyor.

"SON KULLANMA TARİHİ GEÇMİŞ GAZLAR"

Polis göstericilere göz yaşartıcı gaz sıkarak (ada sakinlerine göre gazlar son derece tehlikeliydi çünkü “son kullanma tarihi geçmişti”) yeni kamp alanları için belirlenen noktalara ulaşmayı başardı. Buldozerler adayı ikiye bölen polisin koruması altında bu noktalara ulaştı.

Sakız Adası'nda pazar gecesi Meston limanındaki öfkeli kalabalık, “Burası bizim adamız. Defolun gidin! Hayatımızı geri istiyoruz! Bu bir cuntadır. Mülteciler için hapishaneler istemiyoruz” diye bağırdı. Çevik kuvvet polisinin göz yaşartıcı gazla ilk saldırısının ardından Sakız Adası Belediye Başkanı Satamatis Kamacis bayıldı ve bilincini yitirdi, bir kadın da gözünden ciddi şekilde yaralandı.

Ada sakinlerinin yoğun tepkilerinin ardından dün, yeni mülteci yapılarının inşa edileceği çevrelenmiş alanlara yürüyen insanları göz yaşartıcı gaz ve tazyikli suyla durdurmakla görevli 4 çevik kuvvet polis ekibi bir C130 askeri nakliye uçağıyla adaya getirildi.

Dün sivillerle (plastik mermi kullanmakla da suçlanan) polis arasındaki çatışmalarda her iki adada hem vatandaşlardan hem de polisten onlarca insan yaralandı (Polis 43 güvenlik görevlisinin yaralandığını belirtiyor).

Midilli Adası'nda kendiliğinden silaha sarılan halk polislere karşı neredeyse “mini bir gerilla savaşı” sürdürdü. Protestocular, çevik kuvveti sarp kayalar, tepeler ve ormanlar barındıran dağlara çekti, bölgeyi çok iyi bilen çobanların önderliğinde çevik kuvveti pusuya düşüren ada sakinleri, pompalı tüfekler ve karabinalarla iki polisi bacaklarından vurarak yaraladı.

Sakız Adası'nda ise polis kalabalığı şiddet kullanarak püskürtürken, bir kadının bacağını kırdı. Kadınlar “Defolup gidin buradan, p.ç kuruları, korkaklar, yazıklar olsun! Suçluları vurmak yerine bizi mi vuruyorsunuz, kadınlara mı saldırıyorsunuz? Size oy verdiğimiz için biz suçluyuz!” diye bağırırken, polis sonunda geri çekilmek zorunda kaldı.

"BÜTÜN SEÇMENLER BULUŞTU"

Independent Türkçe'ye konuşan Nikos, “Çevik kuvvet polisinin adalarımızda uyguladığı şiddet Kiriakos Miçotakis hükümetinin sonu olacak” tahmininde bulundu. Midilli’de Herkes için Dayanışma örgütünden Katerina Voltsiou, “Durum kontrolden çıktı ve bu daha devam edecek. Bu, partiye yönelik genel bir reaksiyon. Bu, solu, Syriza, Yeni Demokrat Parti ve hatta Altın Şafak seçmenlerini birleştiren bir seferberlik. Polis insanlara acımasızca saldırıyor, onlar da polise taş fırlatarak karşılık veriyor. Kaotik bir durum” dedi.

Selanik’te koronavirüs salgını görülmüş olmasına rağmen kapalı mülteci kampları halen Yunanistan’da ana gündem maddesi olmayı sürdürüyor. Voltsiou, Midilli Adası'nda adeta savaş alanına dönüşen anlatırken şunları söyledi:

“7 bin mülteciyi barındırabilseler bile sorun yine çözülmeyecek. Kamp yaza kadar dolacak, İdlib cephesindeki çatışmalardan dolayı sığınmacı akını durmayacak. Diğer taraftan Midilli'nin Moria açık kampı kapatılmayacak. Bu insanlar nereye gidecek? Bu açık. Hükümet Sakız, Samos ve Midilli adalarını gri bölgeler, Yunan Lampedusa’sı (Malta ve Tunus arasında bulunan ve Tunuslu mültecilerin akınına uğrayan ada ed. n.) yapmak istiyor. Ana karada yaşayanları hayal kırıklığına uğratmak istemiyorlar çünkü oralarda daha fazla oy var. Hesap kitap yaptılar ve adaların kurban edilmesine karar verdiler, daha az kayıpları olacak: adaların parlamentoda sadece 6 sandalyesi var!”

Etiketler
Polis Silah Yunanistan