Pfizer: Kahraman mı, fırsatçı mı?

Avrupa Parlamentosu'nda Hristiyan Demokratlar üyesi ve tıp doktoru olan Peter Liese, AB’nin bu konuda gecikmesinin arkasında şirketle yapılan pazarlıklar olduğunu belirtiyor. Liese, bu konuda Pfizer'ı suçluyor.

Pfizer: Kahraman mı, fırsatçı mı?

Tüm dünyayı etkileyen koronavirüs salgınında vakalar artarken, bir yandan da aşılama uygulamaları devam ediyor.

İsrail, İngiltere ve ABD gibi ülkeler nüfusunun büyük bir bölümünü aşıladı. Ancak Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde aşılama uygulamasının yavaş ilerlemesi tepkilere neden oluyor.

AB'nin aşıyı bulan şirketlerle anlaşmada geç kaldığı ve bu sebeple ülkelerin yeterli miktarda aşıyı gerekli sürede temin edemediği yönünde eleştiriler yapılıyor. Peki AB ülkeleri aşı konusunda neden gecikti?

Avrupa Parlamentosu'nda Hristiyan Demokratlar üyesi ve tıp doktoru olan Peter Liese, AB’nin bu konuda gecikmesinin arkasında şirketle yapılan pazarlıklar olduğunu belirtiyor.

Bu konuda Pfizer'i suçlayan Lieser, "Pfizer, Avrupa Komisyonu üzerinde baskı uyguladı. Aslında Pfizer, başlangıçta Avrupa'da kanun olan bir şeyi kabul etmek istemedi: Bir hata yapıldığında, biri zarar gördüğünde, sorumluluğu üstlenmesi gerektiğini" diyor.

Lieser, "Pfizer yöneticileri, kendi kârlarını insan sağlığının da ötesine koydukları suçlamasını tatmin edici bir şekilde çürütmediler" ifadelerini kullanıyor.

Arjantin'de de Pfizer’a yönelik benzer eleştiriler var. Arjantin Sağlık Bakanı Gines Gonzalez Garcia, şirketin kendilerine "çok kötü davrandığını" söylüyor.

Arjantin hükümeti, Pfizer'i aşının olası etkileriyle ilgili sorumluluk almaya ikna edemediklerine dikkat çekiyor.

Arjantin Devlet Başkanı Alberto Fernandez de "Aşının sorumlusu devlet değil. Devlet satın alır ve satarlar. Onlara neden tüm hukuki ve cezai sorumluluklardan kurtaracak bir standart sunmamız gerektiğini anlamıyorum" diyor.

Pfizer ise Arjantin ile müzakerelerin "sorumluluk" konusundan dolayı başarısız olmadığını, aksine Arjantin'in son derece düşük bir sıcaklıkta saklanması gereken aşı dolaplarının nakliyesini ödemek istemediğini savunuyor.

Arjantin bu nedenle Sputnik V aşısı için Rusya ile anlaşma sağladı.

Peru'da ise hükümet ile şirket yetkilileri 20 milyon doz aşının ülkeye temin edilmesi için anlaşmaya vardı. Sağlık Bakanı Victor Zamora, "Yüksek fiyatlar dikkate aldığında bu karar çok şaşırtıcı. Pfizer, ülkelerin hangi fiyattan ve hangi şartlarla satın alacağını, hangi ülkenin hangi maddeleri kabul edeceğini biliyor" diyor.

Gizli yapılan Pfizer ile pazarlıklar sırasında Zamora, şirketi devletten tedarik karşılığında teminat talep ettiğini kamuoyuyla paylaşmıştı. Hatta şirket yetkililerinin teminat olarak devlet mülkiyetlerine erişim istediği haberleri de basına yansımıştı.

Peru Tıp Federasyonu Başkanı Godofredo Talavera Chavez, "Pfizer'in ticari bir yaklaşımı var. Güçlerini daha önce Viagra satmak için kullandılar ve aşı için de aynısını yapıyorlar" diyor.

DW Türkçe, Pfizer’ın şu anda tıpkı diğer ilaç firmaları gibi aşısının patentini elinde bulundurduğuna dikkat çekiyor ve şöyle devam ediyor:

Şirket, aşının patentini neden paylaşmadığı sorularına ise "hastaları sahte ve onaylanmamış ürünlerden koruma" amacında olduklarını, ayrıca bu yolla aşının diğer şirketler tarafından uygunsuz kullanımının engellendiğini savunuyor.

Küresel ölçekte bakıldığında dünyadaki zengin ülkeler, üretilen aşıların çok büyük bir kısmını şimdiden sipariş etmiş durumda. Bu da daha yoksul ülkelerde yaşayan insanların aşıya daha geç erişeceği gerçeğini gün yüzüne çıkarıyor. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) bu konuyla ilgili bir adım attı ve COVAX adlı bir girişimle zengin ülkelerin aşı almaları için yoksul ülkelere ödeme yapmasına olanak tanıdı. DSÖ'nün hedefi, salgının mevcut, akut aşamasına son vermek için 2021'de iki milyar dozu bu ülkelerde kullanıma sunmak.

Ancak COVAX girişimini heyecan verici bulmayan Sınır Tanımayan Doktorlar Örgütü'nden Elisabeth Massute'e göre, aşıda patent fikri tümüyle yanlış. Massute, "İnsülin ilacını keşfedenlere bakarsanız, patent sembolik bir dolara sattılar. Ya da çocuk felci aşısını geliştirenler neden patent almadıkları sorusuna 'Güneşi patentleyebilir misiniz?' diye yanıt verdiler" örneğini veriyor.

İnsan sağlığıyla ilgili konuların sistemin geleneksel kurallarına uymadığını savunan Massute ekliyor: "Çünkü insan hayatının bir fiyat etiketi yok."

Etiketler
Avrupa Parlamentosu