ABD ile gerilim artıyor: AB ile yeniden mi?

ABD ile yaşanan kriz, uzun bir aradan sonra bir kez daha “Acaba AB ile yeniden mi” sorusunu gündemin ilk sırasına taşıdı.

ABD ile gerilim artıyor: AB ile yeniden mi?

Erdem Gül/Cumhuriyet- ABD ile Rahip Brunson ve dolar krizi nedeniyle yaşananlar sonrası, AKP’nin dünkü 6. Olağan Kongresi’nde akıllarda “Acaba AB ile yeniden mi” sorusu vardı. Bu nedenle AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın konuşmasında bu yolda vereceği mesaj merak ediliyordu.

AKP’nin dünkü kongresi, partinin kuruluşunun 18’inci, kesintisiz iktidarının 17’inci yıldönümüne rastladı. 24 Haziran seçimleriyle geçilen Türk Tipi Başkanlık döneminin tartışmalarına karşın, ABD ile yaşanan döviz kurları ve Rahip Brunson gerilimi kongreye de damgasını vurdu. ABD gerilimi, Erdoğan’ın konuşmasının çerçevesini de belirledi. Erdoğan’ın konuşmasında asıl ağırlığı bu geginlik oluşturunca, ülkenin sorunlarının gerçekçi çözümü için çıkış olabilecek yol haritası umanların beklentileri karşılık bulamadı.

AB mesajı merakı

Kongre öncesi, Rahip ve dolar gerilimi arasında, tutuklu 2 Yunan askerin tahmliye edilip ülkelerine dönmelerine izin verilmesi, uzun süredir buzdolabında bulunan AB ile ilişkilerin yeniden canlandırılabileceği beklentilerine neden olmuştu. Hatta iktidar içinde de bu beklentiler içinde olanların bulunduğuna dair işaretler de gelmişti. Bir süre önce OHAL’in sona erdirilmesi de bu umutları artırıcı bir işlev görmüştü. ABD ile yaşanan kriz nedeniyle ne olsa nedeni ne olursa olsun AB sürecini yeniden isteyenler dün, Erdoğan’ın konuşmasında bu çerçevede mesaj arayışındaydı. Erdoğan, “aynı gemideyiz” dediğine göre “Gemi AB limanına da uğrar mı” sorusunu soranlar artmıştı. Bu arayışla kulaklar, CHP milletvekili Enis Berberoğlu’nun, Osman Kavala’nın ve tutuklu gazeteci, akademisyen, öğrenci, siyasetçilerin tahliyelerini getirebilecek bir süreç beklentisiyle Erdoğan’ın kongre konuşmasına çevrildi.

Erdoğan renk vermedi

Ancak, Erdoğan’ın her zamanki uzun konuşmasından bu beklentilere cevap olacak mesaj dün çıkmadı. Erdoğan, konuşmasında hemen tüm ağırlığı ABD konusuna ve yaşananların bir ekonomik kriz olmadığı, “ekonomik savaş” olduğu dolayısıyla burdan çıkışın da “savaşın kazanılmasıyla” mamkün olacağı tezine verdi. AB konusunda özel bir mesaj yoktu. AB ile ilgili bir mesaj olmayınca, ülke içindeki demokratikleşme, ifade ve düşünce özgürlüğü, cezaevleri ve yargıdaki sorunların çözümü konusunda da beklentiler cevapsız kalmış oldu. Erdoğan konuşmasında aynı çerçevenin içinde yer alan Kürt sorunu konusunda da mesaj vermemeyi tercih etti.

Almanya ziyaretine doğru

Bu beklentilerle kulağını kongreye vermiş olanlara dün durumun umutsuzluğunu yansıtmak için “Başka bahara” karşılıkları verildi. Ancak hemen arkasından, Erdoğan’ın 28-29 Eylül tarihlerinde 4 yıl aradan sonra Almanya’ya yapacağı resmi ziyarete de gönderme yapıldı. Bu ülkeyle yaşanan kriz, geçen yıl gazeteci Deniz Yücel’in tahliye edilip ülkesine gönderilmesiyle aşılabilmişti. Ancak AB’nin amiral gemisi konumundaki Almanya’ya yapılacak ziyarete kısa bir süre kalması, “Henüz her şey bitmiş değil, Adım atılması için zaman var” beklentisinin de hala en önemli gerekçesini oluşturmaya devam ediyor.