Uzaktan eğitim velileri yeniden öğrenci yaptı!

Pandemiyle oluşan açığı kapatmak için uzaktan eğitimde artan ödevler nedeniyle öğrenciler ailelerinden daha fazla destek istemeye başladı. Eğitim uzmanlarının da doğruladığı süreci kimi veliler, “Uzaktan eğitim velilere eğitime döndü” diye tanımladı.

Uzaktan eğitim velileri yeniden öğrenci yaptı!

Koronavirüs nedeniyle bu yıl 1, 8 ve 12'inci sınıflar dışında diğer sınıflarda okuyan öğrenciler uzaktan eğitim ile okullarına devam ediyorlar.

İlk defa yaygın bir şekilde uygulanan bu model kendi içinde bazı sorunları da beraberinde getirdi.

Neredeyse geçen şubat ayından beri eğitimden uzak kalan öğrencilerin açığını kapatmak isteyen öğretmenler, online anlattıkları dersler dışında verdikleri ödevlerle de öğrencileri evde çalışmaya teşvik etmeye çalışıyor.

Ancak yüzyüze eğitime oranla artan ödev yükü adeta velilerin omuzlarına yük olmuş durumda.

Uzun süredir eğitimden uzak kalan ya da online eğitimde yüzyüze eğitime oranla yeterli düzeyde verim alamayan öğrenciler ödev yükü karşısında daha fazla aile desteğine ihtiyaç duymaya başladı.

Kimi öğretmenlerin zaten eğitimde geri kalan öğrencilerin durumunun göz önüne alınmadan ileri seviyelerde ödev verdiği, bunları çözemeyen öğrencilerin de ailelerinden yardım istediği de iddia edildi.

Tabii her çocuk ödevlerinde ailelerinden destek istiyor veya alabiliyor değil.

Duyarsız olanlar kadar kimi aileler, bilgi olarak yetersiz olmaları ya da işlerinin yoğun olması nedeniyle çocuklarına destek olamazken, kimi aileler de yoğun iş yükünün dışında artan ödev yükü ile mücadele ediyor.

"Uzaktan eğitim velilerin de üzerinde ciddi bir yük oluşturmuş durumda"

Söz konusu sıkıntıları eğitim uzmanları da doğruluyor.

Bunlardan biri de Eğitim Sen Genel Yükseköğretim ve Eğitim Sekreteri Özgür Bozdoğan.

Independent Türkçe'den Ali Kemal Erdem'e yaptığı açıklamada "Uzaktan eğitim sadece öğretmenlerin değil velilerinde üzerinde ciddi bir yük oluşturmuş durumda" diyerek sözlerine başlayan Bozdoğan, şöyle devam etti:

Öğretmenler uzaktan eğitim için ders içeriği hazırlamak için uzun zamanlar harcamak durumunda kalıyor. Dijital ders içerikleri hazırlamak, etkinlikler oluşturmak ve bunu öğrencilere ulaştırmak için yoğun emek harcıyorlar. MEB'in uzaktan eğitim için gerekli hazırlıkları yapmamış olması, ders içeriklerinin ve materyallerini amaca uygun olarak hazır etmemiş olmaması öğretmenler ve dolayısıyla öğrenci velileri üzerindeki yükü artırmış durumda.

"Velilerin sosyoekonomik ve eğitim durumunun farklılığı eşitsizlik yaratıyor"

Bozdoğan, "Öğretmenlerin öğrencilere ulaşmak ve katkı sunmak için yoğun çaba harcaması sonucu ödev ve alıştırma yoğunluğu yaşanmakta" dedikten sonra sözlerini şöyle tamamladı:

Bu yoğunluk öğrencilerin uzaktan eğitim deneyimi olmaması ile birleştiğinde öğrenci velilerinin devreye girmesine ve öğrencilere katkı sunmak için çaba harcamasına neden olmaktadır. Öğrenci velilerinin sosyoekonomik düzeyi ve eğitim durumu öğrencilere sundukları katkının farklılaşmasına neden olmakta ve bu durumda öğrenciler arasında eşitsizlik oluşturmaktadır. MEB'in uzaktan eğitim alanında bıraktığı boşluk eşitsizlik olarak öğrencilerin yaşamına yansımaktadır. Bu nedenle MEB uzaktan eğitimde gerekli hazırlıkları yaparak tüm ders içeriklerini eksiksiz hazırlamalıdır.

"Yüzyüze eğitim olmayınca her öğrenci yeterli düzeyde konsantre olamıyor"

Eğitim Uzmanı Salim Ünsal ise uzaktan eğitimin baştan aşağı yanlış gittiğini öne sürerek, günde 6 ile 8 saat eğitim verilmesinin hatalı olduğunu belirterek şöyle konuştu:

Kimi okullarda yüzyüze eğitimdeki gibi 10 dakikalık aralar konulmuş. Zaten o aranın beş dakikası da diğer dersi açmakla geçiyor. Yüzyüze eğitim olmayınca her öğrenci yeterli düzeyde konsantre sağlayamıyor, her öğrenci aynı yeterlilikte olmayabiliyor. Bunun yanında bir de bilgisayarı, tableti olmayanlar ve erişim sağlayamayanlar var. Bu nedenle online eğitimin çok verimli gittiğini söyleyemeyiz.

"Fazladan ödev veriliyor. Her veli çocuğuna yardım edebilecek noktada değil"

Ünsal, günde 6 ile 8 saate varan eğitimi doldurabilmek için öğretmenlerin fazladan ödev verdiğini söyleyerek sözlerini şöyle sürdürdü:

Bazı ödevler öğrencilerin yapabileceği seviyenin üstünde veriliyor. Ödevlerin öğrencilerin zihinsel ve fiziksel gelişimine uygun verilmesi gerekiyor. Öğrenciler bu sefer velilerinden yardım istiyor. Sonuçta her veli de çocuğuna yardım edebilecek noktada veya düzeyde değil. Çalışan insanlar da var.

Öğretmenlerin uzaktan eğitimde sınıfta anlatır gibi anlatmaması gerektiğini söyleyen Ünsal, mutlaka daha dikkat çekici görseller de kullanması gerektiğini kaydetti.

"Uzaktan eğitim velileri eğitmeye döndü"

Anne babası çalıştığı için altıncı sınıfta olan torununa derslerinde yardım etmeye çalışan Naciye Büklü de artan ödev yükünden şikayetçi velilerden.

Sohbet ettiği diğer velilerden de benzer şikayetleri duyduğunu söyleyen Büklü, şu iddialarda bulundu:

Öğretmenlerin henüz anlatmadıkları konulardan dahi biraz da çocukları evde çalıştırmak için ödev gönderdiğini görüyoruz. Ya da internetten kısaca anlattıkları bir konunun ardından peş peşe ödev geliyor. Çocuk yapamayınca bu sefer bizden yardım istiyor. Sonuçta evde olan velilerin büyük bir kısmı uzun yıllardır eğitimden uzak olan insanlar. Vereceğimiz bilgi ne kadar doğru olabilir. Uzaktan eğitim öğrenciler kadar velileri de eğitmeye, çalıştırmaya döndü.

“Eğitim tamamıyla öğrencinin ve velinin üzerine bırakılmış görünüyor”

Pandemi nedeniye eğitimin uzaktan olması, ödevlere daha fazla ağırlık verilmesine neden olduğunu belirten eğitim yazarı Yurdagül Uygun, sözlerine şöyle devam etti:

Ancak ödev, öğrencinin öğrendiklerini pekiştirmesi için verilir. Uzaktan eğitime tüm öğrencilerin ulaşamadığı, öğrencinin anlamadığını soramadığı bir ortamda, öğrenci ortalama bir şekilde bir dersi anlayamazken verilen ödevler, öğrencinin öğrenmesine ne kadar katkı sağlar, bu tartışılır. Bu haliyle eğitim tamamıyla öğrencinin ve velinin üzerine bırakılmış görünüyor. Evden çalışan anne babalar için durum gittikçe zorlaşırken, çocuk için de içinden çıkılmaz bir hal alıyor. Bunun nedeni de Türkiye'deki eğitim sistemi.

“Kırsaldaki çocuklar derslere ulaşamazken, kentteki çocuklar ödev yüküyle boğuluyor”

Bir çocuğun başarılı olmasında eğitim sistemi ve öğretmenin yanında ailesinin de etkisi büyük olduğunu kaydeden Uygun, şu tespitlerde bulundu:

Eğitimli ailelerin çocuklarının daha başarılı olduğunu hepimiz biliyoruz. Pandemi, eğitimde fırsat eşitsizliğinin boyutunu çok net ortaya çıkardı. Türkiye'de her üç çocuktan biri şiddetli yoksunluk yaşıyor. Bilgisayarı, tableti, interneti, televizyonu olmayan çocuklar var. Kentteki çocuklar ödev yüküyle boğulurken, kırdaki çocuklar derslere ulaşamazken, ödev söz konusu dahi olamıyor.

Uygun, bu dönemde yardımcı eğitici araçlardan destek almanın önemli olduğunu kaydederek bir de öneri getirdi:

Önerim; ödevlerin yükü değil çocuğa, ailelere bile ağır gelirken, kar amacı gütmeyen, dünyanın her yerinden herkese ulaşma imkanı sağlayan 'khan academy' deki derslerden destek almaları. EBA'dan daha ulaşılır, daha anlaşılır bir sistem. Ümidimiz, öğretmeninden alt yapıya, teknolojik yeniliklere kadar Türkiye'deki eğitim sisteminin baştan sona yenilenmesi gerektiğini Milli Eğitim Bakanlığı'nın görmüş olmasıdır.

Velilerin gündüz iş, akşam ödev mesaisi

Çocuğunun beşinci sınıfta olduğunu belirten Nilüfer Meşeli de artan ödev yükünden şikayetçi.

"Çocuklar EBA üzerinden ve zoom programı üzerinden eğitim görüyorlar. Dersler yarım saat sürüyor ama günün bitiminde hem Whatsapp grubu üzerinden hem EBA'dan peşi sıra ödev geliyor. Çocuklar aylardan beri eğitimden uzak. Yüzyüze eğitimde olmadığı yoğunlukta ödev geliyor" diyen Meşeli, iddialarını şöyle sürdürdü:

Sonuçta online eğitimde çocukların birçoğu anlatılan dersi yeterli düzeyde anlamayabiliyor. Öğretmen dersi anlatıyor, birkaç çocuk bir şey söylerse söylüyor sonra ders bitiyor. O sırada dersi dinleyen onlarca çocuğun anlayıp anlamadığı meçhul.

Yüzyüze eğitimde öğretmen, çocukların gözünden bile anlamadığını görüp dersleri tekrar edebiliyordu. Online eğitim biraz daha yüzeysel kalıyor. Çocuk, ödevlerle başa çıkamayınca bu sefer bizden yardım istiyor.

Ben de kendi mesleğimi bu süreçte evden yürütüyorum. Akşam 19.00'da iş bitiyor sonra da saatler boyu ödev yapma mesaisi başlıyor.

Biz de bilmediğimiz ödevleri yapabilmek için internetten öğrenmeye çalışıyor, anladığımız kadarını anlatıyoruz.

Ancak profesyonel bir öğretmenle bir velinin anlatımı ne kadar olabilir. Evet eğitimde veliler de çocuklarına destek olmalı ancak sanırım bu süreçte velilerin yükü istemeden çok artırıldı.

"Annelerin yükü çok arttı"

Bilgen Şengül de henüz ikinci sınıfta olan çocuğunun ödevlerine yardımcı olmaya çalışan bir anne.

Şengül, geçen yıl verilen aradan dolayı çocuklarının eğitiminin yetersiz kaldığını bu yıl bu açığın kapatılmaya çalışıldığını kaydederek, "Açık görebildiğim kadarıyla fazladan ödev verilerek kapatılmaya çalışılıyor. Her gün en az iki saat çocuğumla birlikte ödev yapmaya çalışıyorum. Kendi işlerimiz, ev işleri derken çocuklara ödev için yardım derken özellikle annelerin yükü çok arttı"

Etiketler
Öğrenci