Nuri Bilge Ceylan ‘Ahlat Ağacı’nı anlattı

Yönetmen Nuri Bilge Ceylan, dünya prömiyeri Cannes Film Festivali’nde yapılan yeni filmi ‘Ahlat Ağacı’nı anlattı.

Nuri Bilge Ceylan ‘Ahlat Ağacı’nı anlattı

Uzun yılların ardından köyüne dönen genç bir yazar adayının babasının borçları altında ezilmesini konu eden film, baba-oğul ve aile ilişkilerine odaklanıyor.

‘Ahlat Ağacı’nda komedi filmleriyle tanınan Murat Cemcir ve Güldür Güldür Şov’dan bilinen Doğu Demirkol’un yanısıra Bennu Yıldırımlar, Tamer Levent, Serkan Keskin, Ercüment Balakoğlu, Hazar Ergüçlü, Kadir Çermik, Kubilay Tunçer ve Ahmet Rıfat Şungar da oynuyor.

Senaryosunu Akın Aksu, Ebru Ceylan ve Nuri Bilge Ceylan’ın yazdığı filmin görüntü yönetmeni ise Ceylan’ın pek çok filminde birlikte çalıştığı Gökhan Tiryaki.Cannes Film Festivali’nde dünya prömiyerini yapan ‘Ahlat Ağacı’ dakikalarca ayakta alkışlanmıştı. Film, festivalde ödül alamadı. Saygın İngiliz gazetesi Guardian’ın sinema yazarının beş yıldız verdiği filmin IMDB puanı da 10 üzerinden 9.4.

‘Diyaloglardaki bu artış bazı dogmalara karşı bir tür başkaldırı’
Milliyet’ten Nil Kural’a konuşan Ceylan, ‘Ahlat Ağacı’nda çocukluğunun geçtiği Çanakkale’ye dönme sebebini şöyle anlattı: “Aslında başlangıçta biraz da “Mayıs Sıkıntısı”na benzemesin düşüncesiyle farklı bir coğrafyada çekmek istiyorduk filmi. Fakat Ebru (Ceylan) ile dolaştık dolaştık, tam olarak içimize sinen bir yer de bulamadık. Ebru pek taraftar olmasa da, bir noktadan sonra yine iyi bildiğim, hem lojistik hem de başka açılardan bize bir sürü kolaylık da sağlayacak kendi büyüdüğüm topraklara geri dönmeye karar verdim.”

Kış Uykusu’nun ardından ‘Ahlat Ağacı’nda da ağırlığın diyaloglarda olmasını “Diyaloglardaki bu artış, aynı zamanda sinema üzerinde oluşmuş bazı dogmalara karşı bir tür başkaldırı anlamı da taşıyordu benim için. Tiyatroda, romanda ve bazen de sinemada gördüğümde hoşuma giden, dengesi iyi tutturulduğunda tarifi zor bir haz aldığımı kabul etmek zorunda kaldığım bir şeyi, kendi yöntemlerimle deneyimlemek ve sınırlarını kurcalamak konusunda duyduğum karşı konulmaz bir meraktı da benim için bu. Sonucunu kestiremediğim endişe verici bir merak. ‘Daha da arttırsam ne olur?’ gibi bir şey” diye anlatan yönetmen, kendisi için karakterlerin psikolojik tutarlılığı veya doğruluğu daha önemli olduğunu söyledi.

Ceylan, “Murat Cemcir ve Doğu Demirkol gibi komedi kariyeri ağırlıklı oyuncularla çalışmanızın nedeni nedir?” yönündeki soruyu şöyle yanıtladı: “Hiçbir özel sebebi yok. Tesadüf. Beni ikna eden amatör, hiç tanınmayan biri olsa, bin kat tercih ederim. Özellikle bunun gibi geveze bir filmde, her şeyden önce öyle ya da böyle rolün ve diyalogların altından kalkabilecek biriyle çalışmak en önemli şeydi. Yoksa set tam bir cehenneme dönüşebiliyor. Çaresizlik içinde çırpınıp duruyorsun.”

‘Beni en fazla ikna eden Doğu oldu’Doğu Demirkol’u ilk kez Doğu Yücel’in Facebook’ta paylaştığı, kısa bir stand-up gösterisinin yer aldığı bir videoyla keşfettiğini aktaran Ceylan, ilgisini çekince biraz daha araştırdığını ve Demirkol’u çağırdığını söyledi.

Ceylan şöyle devam etti: “Tipi, hayalimde canlandırdığımdan epey farklıydı ama bugüne kadar yazdığımız en uzun ve en ağır rollerden biri olduğu su götürmez olan geniş spektrumlu Sinan karakterinin altından kalkabileceğine beni en fazla ikna eden de, yine de Doğu oldu. Bu kadar uzun konuşmaları olan karmaşık bir karakteri bu kadar sorunsuz bir şekilde halledebildiğim bir çekim süreci pek de hatırlamıyorum, doğrusu. Doğu, son derece geniş spektrumlu, sokaktaki hayatı iyi bilen, entelektüel donanımı ve bilgisi fazla geniş olmasa da -ki belki de bu bir oyuncu için fazla gerekli değildir- tanıdığım en zeki ve sezgili insanlardan biri.”

Ceylan, Murat Cemcir’i tercih nedenini ise “Oynadığı dizilerden, beğendiğim birkaç uzun monolog sahnesine rastlamıştım YouTube’da. O andan sonra, o da bir daha aklımdan çıkmadı nedense” diye anlattı.

‘Kimseye bir şey öğretmek, ders vermek gibi bir niyetim yok’
“Sinan’ın taşralı yazar karakteriyle yaptığı konuşmada sanatçının kendisini ortaya koymasındaki çelişkiler üzerine uzun bir tartışmaya şahit oluyoruz. Bir sanatçı olarak siz bu tartışmanın neresinde yer alıyorsunuz?” sorusunu ise Ceylan şöyle yanıtladı: “Tabii bu tartışmalar aracılığıyla kimseye bir şey öğretmek, ders vermek gibi bir niyetim yok. Ya da bir sırrı ortaya çıkarmak, ya da hiç söylenememişi söylemeye yeltenmek. Bir bildiri, bir demeç verilmiyor burada kuşkusuz. Bunları bizden çok daha iyi yapacak kaynak dolu ortalık zaten, kitaplar, araştırmalar. Benim için konuşmanın havası önemli daha çok. Karakterlerin o sözleri ne şekilde söyledikleri. Neye karşılık söyledikleri. Karakterlerin ruhsal niteliklerini entelektüel olarak kavramaktan çok, sezgisel olarak hissetmemizi sağlayacak bir ortam oluşacak şekilde bir dramatizasyon kurmaya çalışmak önemli.”

Etiketler
Nuri Bilge Ceylan Cannes Film Film festivali