CHP Sözcüsü Faik Öztrak'tan iktidara 'deprem projesi' çağrısı

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Parti Sözcüsü Faik Öztrak, partisinin MYK toplantısının ardından açıklamalarda bulundu.

CHP Sözcüsü Faik Öztrak'tan iktidara 'deprem projesi' çağrısı

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Parti Sözcüsü Faik Öztrak, partisinin MYK toplantısının ardından CHP Genel Merkezi'nde gerçekleştirilen basın toplantısında konuştu.

İktidara bir çağrıda bulunan Öztrak, "Siz iktidar olarak kendinize çılgın projeler arayıp duruyorsunuz, biz size son derece akıllı bir proje öneriyoruz. Gelin aktif fay hatlarında ve hassas deprem bölgelerinde kentsel dönüşüm gerçekleştirmek üzere gelecek 5 yılı seferberlik yılı olarak ilan edelim. Projenin adını da 'Hayatta kal projesi' koyalım yapalım" ifadelerini kullandı.

Öztrak'ın açıklamalarından satırbaşları şu şekilde:

24 Ocak akşam saatlerinde merkez üssü Elazığ olan, çevre illerimizde ve yakın çevremizde hissedilen, 6.8 büyüklüğünde bir deprem yaşadık. Son bilgilere göre, depremde 40 vatandışımız hayatını kaybetti, 1607 vatandaşımız da yaralandı.

Depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyoruz. Yakınlarına ve milletimize baş sağlığı ve sabı diliyoruz. Yine depremde yaralanan vatandaşlarımızın da sağlıklarına kavuşmalarını temenni ediyoruz. Depremin ardından vatandaşlarımıızn yaralarını sarmak için tüm ülke seferber oldu, başta sahada canla başla çalışan arama kurtarma ekiplerimiz olmak üzere, herkese çok teşekkür ediyoruz. Genel Başkanımızın talimatıyla, CHP yönetimindeki büyükşehir belediyelerimiz kurtarma ve ilk yardım ekiplerini hızla deprem bölgesine gönderdi. Gönderilen ekipler kurtarma ve arama faaliyetlerine iştirak ettiler.

Soğukların etkili olduğu deprem bölgesinde vatandaşlarımız başta ısınma ve barınma olmak üzere acil ihtiyaçlarının karşılanması ve özellikle kırsal bölgelere yardımların ulaştırılmasında yaşanan sıkıntıların giderilmesi için sahada etkin çalışma ihtiyacı devam ediyor. Çok şükür zorlukları beraberce göğüsleyen büyük bir milletimiz var. Depremin ardından aziz milletimiz, güçlü bir dayanışma ile dertte tasada daima omuz omuza olacağını bir kez daha tüm dünyaya gösterdi.

Ancak her deprem sonrasında yaşanan sahnelerin Elazığ depreminden sonra da tekrarlanması üzücüydü. Millet depremin acısıyla, 'depreme karşı önlem alınıyor mu, deprem vergileri nasıl kullanıldı' diye sorunca memur bakanlardan fırçayı yedi. Arkasından da tehditler geldi. Enerji Bakanı "Her şeyi devletten beklememeliyiz" dedi.

İKTİDARA YÖNELİK ELEŞTİRİLER BASTIRILDI

İçişleri Bakanı, "Türkiye'nin deprem konusundaki yeterliliğini tartışmaya açmak bu saatte yapılacabilecek insanlık dışı davranıştır" diyerek iktidarlarına yönelik eleştirileri bastırmaya kalktı.

Onun bıraktığı yerden AKP Genel Başkanı sözü devraldı, "20 yıldır bu hükümet depreme yönelik ne yapmıştır" sorusunu ahlaksızlıkla suçladı. Madem ahlak tartışacağız, o zaman tartışmaya deprem için milletten toplanan vergilerin nereye harcandığını konuşarak en mantıklısı.

Erdoğan soruyor, "Depremi durdurma şansımız var mı"... Yani milletimize, depreme razı olun telkininde bulunuyor. Bunları söyleyen Erdoğan, çok daha büyük depremlerde benzer kaderi Japonların neden yaşamadığını, milletimize söylemiyor.

Evet, depremleri önleyemeyiz ama önlem alırsak, depremin hasarını en aza indirebiliriz, can kayıplarını en aza indirebiliriz. Bu da siyasetin ve siyasetçinin işidir, iktidarda olanların önde gelen görevidir.

İKTİDAR ALDIĞI VERGİLERİ AÇIKLAMAK ZORUNDA

1999'da yaşanan depremlerin ardından geçici bir süre için Özel İletişim Vergisi getirilmişti. Bu vergi daha sonra AKP iktidarı tarafından 2004'ün hemen başında sürekli hale getirildi. Verginin kalıcı hale getirildiği 2004-2019 yılları arasında 65 milyar TL toplandı. Bunu dolarla ifade edersek 2004-2019 arasında yaklaşık 34 milyar dolar vergi toplanmış. Vatandaş da bunu soruyor 17 yıldır iktidardasınız ve deprem vergisi alıyorsunuz. Elazığ'da Malatya'da ve bilinen tüm deprem bölgelerinde can kaybını ve tahrimatı önlemek için neler yaptınız diyor. Kızmadan, tehdit etmeden, efendi efendi bu iktidar neler yaptığını açıklamak zorunda.

Meclisimiz bunu 3 ay önce tartışmak istemişti. Geçen ayında Türkiye'nin depreme hazırlık durumu araştırılsın diye Meclis'e bir önerge verildi. Bu önerge de AKP ve MHP oylarıyla reddedildi. Türkiye'nin depremlere hazırlık durumunu depremden önce tartışmayalım, depremde tartışmayalım, depremden sonra tartışmayalım... Peki biz bunu ne zaman tartışacağız?

Millet deprem paralarını sorunca iktidar deprem üzerinden siyaset yapmayın diyor, soranlara da soruşturma açıyor. Ama bakıyoruz iktidar deprem enkazında dahi siyasi şovu ihmal etmiyor.

NUMAN KURTULMUŞ HANGİ SIFATLA AÇIKLAMA YAPIYOR? TAM BİR PARTİ DEVLETİ UYGULAMASI

AKP Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, bugün basın toplantısında assolist edasıyla toplantının sonunda depremde alınan önlemlerle ilgili konuşuyor. Sayın Kurtulmuş hangi sıfatla bakanların toplantısına katılıyor? Hangi sıfatla konuşuyor? Tam bir parti devleti uygulaması.

PENGUEN BASINI SEFERBER EDİLDİ

Dert algıyı yönetmek. Sağ olsun derdin algıyı yönetmek olduğunu da Elazığ Valisi açık seçik ifade ediyor. O kadar acı var, insanlar yaşamını kaybetmiş, Sayın Vali 'algı çok iyi' diyor. Algı yönetmek için penguen basını deprem bölgesinde seferber edilmiş. Tabii algı yönetimi dediğimiz zaman, AKP Genel Başkanı'nı da ihmal edemeyiz. Deprem bölgelerinde çalışmaların akmaması için protokolün deprem bölgesine hemen gitmemesi genelde kabul gören bir yaklaşımdır. Orada çalışanlar, göçük altındakileri mi kurtaracak, protokolle mi ilgilenecek. Erdoğan çalışmaların sürdüğü alana yanında bir orduyla gidiyor. Bir de nasılsa denk geliyor, aynı anda göçük altından bir depremzede çıkarılıyor. Erdoğan'ın tam önünden geçiriliyor, o sırada da kameralarla bu görüntüler alınıp basına servis ediliyor.

Tüm gelişmiş ülekeler gibi depreme karşı tedbirler almak zorundayız, deprem riskine depremle mücadeleye deprem olamdan önce önlem alınır. Depremden sonra da, kriz yönetimi yapılır. Ama baktığımız zaman bizim her iki konuda da, eksiklerimiz var. Artık aktif fay hatları üzerinde yerleşime izin vermemeliyiz ya da özel tedbirler aldıktan sonra yerleşime izin vermeliyiz. Esasen bu konuda kanunlarımız var, aktif fay hatlarının da en ince detayına kadar bilyioruz ama kanunlara uyan yok. Rant söz konusu olunca gözler kanun görmüyor.

İKTİDARA ÇAĞRI

Başta İstanbul olmak üzere, şimdiden kriz masası oluşturmalıyız. Deprem için yapılan kriz senaryolarını yeniden gözden geçirmeliyiz. Toparlanma ve barınma alanlarını yeniden belirlemeli sayılarını çoğaltmalıyız. İletişim ve ulaşım altyapımızı hazırlamalayız. Liste çok uzun, kaynak ve zaman gerekiyor.

İktidara açık bir çağrımız var, siz iktidar olarak kendinize çılgın projeler arayıp duruyorsunuz, biz size son derece akıllı bir proje öneriyoruz. Gelin aktif fay hatlarında ve hassas deprem bölgelerinde kentsel dönüşüm gerçekleştirmek üzere gelecek 5 yılı seferberlik yılı olarak ilan edelim. Müteahhitleri rant için değil hayat için seferber edelim. Ortak aklı kullanarak uygun finansman yöntemlerini derhal devreye alalım. Depreme karşı en son inşaat teknolojilerinden, yararlanalım. Gerekiyorsa biz geliştirelim. Projenin adını da "Hayatta kal projesi" koyalım. Böyle bir seferberlikle sadece milyonların hayatını kurtarmayız, ekonominin ihtiyaç duyduğu güven ve talebi de yaratırız. Ekonomiyi içine düştüğü çukurdan çıkarırız.

İDLİB KONUSU


İdlib'de ateşkes bir defa daha yürümedi. Çatışmalar yeniden başladı. 4 mliyon kişi yaşıyor İdlib'de ve şimdi bunların 400 bini bizim sınırlarımıza doğru geliyor. Bunların içinde eli kanlı radikal teröristlerin de olduğu, bölgede yaşayanlar tarafından ifade ediliyor. Erdoğan şimdilik bunlara Türkiye sınırına yakın yerlerde 10 bin briket ev yapılacağını söyledi. Herhalde bu evlerin parası da bizim vergilerimizden çıkacak.

EKONOMİ TEPKİSİ

Yazın yapılan zamlar şimdi cep yakıyor. Sosyal medyaya dönüp bakıyoruz, 'elektrik faturası değil, pavyon faturası geldi' diyorlar. Yurdun dört bir yanından şikayetler yağıyor. Doğalgaz faturaları şişiriliyor.

Saray ne derse desin, milletin gerçekleri değişmiyor. Tencerelerde et yerine dert kaynıyor. Milletimiz alışverişi ucuza getirmek için pazar pazar dolaşıyor. Yetmediği yerde de yurttaşlarımız üçü öğünü iki öğüne indirerek hayatta kalmaya çalışıyor.

Saray iktidarı seçimde harcamak için Merkez Bankası'nın karına, 2019 başında el koymuştu. Bu yetmedi Temmuz ve Ağustos aylarında Merkez Bankası'nın ihtiyat akçelerine de el koydular. Milletin kefen parasına musallat oldular. Bu şekilde iktidar geçtiğimiz yıl bankanın kasasından tam 78 milyar lira kullanmış oldu.

MERKMEZ BANKASI İDDİASI

15 Ekim ile 31 Aralık 2019 tarihleri arasında, yapılan hesap oyunlarıyla Merkez Bankası kanunun arkasından dolaşıldığı ve aslında gerçekleşmeyen bir takım karların gerçekşeşmiş gibi gösterilerek 22 milyar civarında bir kaynağın Damadın başında olduğu haneye aktarıldığı iddia eidliyor. Böyle bir şey dünyanın neresinde olsa yer yerinden oynar. Neden... Çünkü bu paraları Merkez Bankası matbaasını çalıştırarak öder, yani bir başka ifadeyle karşılıksız para basar. Merkez Bankası bütçe açığı finanse etmek için karşılıksız para basarsa bunun kalpazanlıktan farkı nedir? Sonunda bu uygulamayla milletin cebindeki para pul olur.

Etiketler
Ağrı Faik Öztrak Cumhuriyet Halk Partisi