'Belli ki bir oyun çevirmeye kalktılar, çarşafa dolandı…'

'Belli ki bir oyun çevirmeye kalktılar, çarşafa dolandı…'

ABD'li Pastör Andrew Craig Brunson'ın İzmir'de "terör örgütü adına suç işlemek ve casusluk" suçlamalarıyla yargılandığı ve Türkiye ile ABD arasında krize yol açan davada 12 Ekim'de karar çıktı. Brunson hakkındaki adli kontrol şartları ve yurtdışına çıkış yasağı da kaldırılırken, içeride geçirdiği süre göz önüne alınarak serbest bırakıldı.

Sözcü yazarı Bekir Coşkun Brunson'un tahliyesine ilişkin kalem aldığı yazısında, "Şu rahip…Casus değilse niye tutukladınız, casussa niye bıraktınız?… Üç sene mi sürdü casus olmadığını anlamak?..Belli ki bir oyun çevirmeye kalktılar, çarşafa dolandı…Neyse…Casusluk kapsamına girecekse; buranın bir tımarhaneye döndüğünü söylemeyiz…Aramızda…"değerlendirmesinde bulundu.

Bekir Coşkun'un yazısı şöyle:

Editörler bir haberde kullanmak üzere demiryollarımızın uzunluğunu istemişlerdi…

Ulaştırma Bakanlığı'nı aradık memur “Ne yapacaksınız?” dedi… “Haberde kullanacağız” dedik… “Ama öyle lap diye veremeyiz ki, gizlilik diye bir şey var… Dilekçe yazacaksınız, ilgili daire bakacak, sivil savunmadan geçecek, belki bakan beyin onayı alınacak… Şimdi ben sana söylersem o laf nereye gider biliyor musun?..” diye demiryollarımızın uzunluğunu vermedi…
Belli ki casuslara karşı önlem almışlardı…

Arkadaşlar bir emekli makinist buldular, demiryollarının uzunluğunu sordular “Uuuu git git bitmez” gibi bir bilgi verdi, biz de editörlere “Çok uzunmuş” diye bilgi verdik, beğenmediler…

Bakanlığın basın ofisini bulduk, çıkan arkadaş epeyi düşündükten sonra “Gizlilik tamimi var, şimdi içeriye sorarsam işkillenecekler… En iyisi mi bana sormamış olun” diyerek kapattı…

Muhabirler garda görevli bir tamirat şefine ulaştılar, gazetenin dağıttığı tencerelerden iki tane vermemiz karşılığında bilgi verebileceğini söylediler…
Tamam dedik ama “Demiryollarımızın uzunluğunu valla bilmiyorum… Ama size bir ray kaç kilo gelir, söylerim” dedi…
Sonunda bulduk…
Ortaokul kitaplarında vardı…

Ben oldum olası devletin şu casusluk işleriyle imtihanını anlayamadım…
Karakolun sokağına oturmuş çizen sokak ressamını “Jandarma sayısını Ruslara bildiriyor” diye yakalamışlardı…
Elin oğlu uzaydan insanların vesikalığını çekmeye başlamıştı, MİT'e yakın bir yerde karısının resmini çeken turisti alıp götürdüler…
Oysa Ankara Yenimahalle'de adresler MİT'e göre tarif edilir:
“MİT'i biliyor musun?..”
“Bilmem mi?..”
“Hah, orayı geçip sağa doğru çıkınca…”

Şu rahip…
Casus değilse niye tutukladınız, casussa niye bıraktınız?… Üç sene mi sürdü casus olmadığını anlamak?..

Belli ki bir oyun çevirmeye kalktılar, çarşafa dolandı…
Neyse…
Casusluk kapsamına girecekse; buranın bir tımarhaneye döndüğünü söylemeyiz…
Aramızda…

Bekir Coşkun'un yazısını Sözcü'de okumak için TIKLAYIN

Etiketler