Malatya’da insan hakları paneli düzenlendi

İnsan Hakları Haftası kapsamında, İnsan Hakları Derneği (İHD) Malatya Şubesi, “Türkiye’de Demokrasi ve İnsan Hakları” başlığıyla bir panel düzenledi.

Malatya’da insan hakları paneli düzenlendi

İnsan Hakları Haftası kapsamında, İnsan Hakları Derneği (İHD) Malatya Şubesi, “Türkiye’de Demokrasi ve İnsan Hakları” başlığıyla bir panel düzenledi.

İnsan Hakları Derneği Malatya Şubesi, “Türkiye’de Demokrasi ve İnsan Hakları” başlığıyla bir panel düzenledi.

Moderatörlüğünü İHD MYK Üyesi Av. M. Rali Bilici’nin yaptığı panele konuşmacı olarak, Türkiye İnsan Hakları Vakfı Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, CHP Milletvekili Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu katıldı.

Bugün (Pazar) saat 13.00’te bir otelde yapılan panelde yapılan açıklamada, “İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin kabul edilişinin 71. yılındayız. Bu yıl da İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nde belirtildiği gibi barış, adalet, eşitlik, özgürlük ve insan onurunun korunmasını ve bunları güvence altına alacak demokrasi mücadelesi verilmesini savunmaya devam ediyoruz” denildi.

Açıklamada şunlar kaydedildi:

“İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin hazırlanması, Birleşmiş Milletler bünyesinde, 29 Nisan 1946 tarihinde, İnsan Hakları Komisyonu’nun kurulmasıyla başlamıştır. Komisyonca hazırlanan bir Giriş ve 30 maddeden oluşan İnsan hakları Evrensel Bildirgesi, 10 Aralık 1948 günü Fransa’nın başkenti Paris’te toplanan BM Genel Kurulu’nda kabul ve ilan edilmiştir. Türkiye, Evrensel Bildirge’yi, 27 Mayıs 1949 tarihli Resmi Gazete’de yayınlayarak yürürlüğe koymuştur.

Evrensel Bildirge 500’den fazla dile çevrilmiştir. Bu özelliği ile de en çok dile çevrilen insan hakları belgesi olma özelliğini taşır. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 4 Aralık 1950 tarihinde gerçekleştirdiği toplantıda, 423 sayılı kararıyla “10 Aralık” gününü, “İnsan Hakları Günü” olarak ilan etmiştir.

“CEZAEVLERİNDE 286 BİN 500 TUTUKLU VE HÜKÜMLÜ BULUNUYOR”

Adalet Bakanlığı verilerine göre 31 Aralık 2002 tarihinde yani AKP iktidara geldiğinde Türkiye cezaevlerinde 59.429 mahpus bulunmakta idi.
Adalet Bakanlığı Genel Müdürü’nün TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’na açıkladığı verilere göre 15 Kasım 2019 tarihinde toplam 286 bin 500 tutuklu ve hükümlü bulunmaktadır.

11 BİN CİVARINDA KADIN MAHPUS VE 3 BİN 100 ÇOCUK MAHPUS

11 bin civarında tutuklu ve hükümlünün kadın olduğu ifade edilmiştir. Cezaevlerinde 3 bin 100 çocuk hükümlü ve tutuklu bulunurken, 780 çocuk ise anneleri ile birlikte cezaevlerinde kalmaktadır.

İHD’nin Nisan 2019’daki raporlarına göre hapishanelerde 457’si ağır 1334 hasta mahpus bulunmaktadır.

“ÇATIŞMALARIN HEMEN DURMASINI İSTİYORUZ”

Kürt meselesinin barışçıl ve demokratik çözümüne yönelik esas olarak iktidar tarafından içtenlikli, bütünlüklü adımların atılmaması, yanı sıra Ortadoğu’daki gelişmelerin de etkisi ile 7 Haziran 2015 Genel Seçimleri’nin hemen ardından başlayan silahlı çatışma ortamı halen sürmekte ve başta yaşam hakkı olmak üzere ağır ve ciddi insan hakları ihlallerine yol açmaktadır. Bizler, Kürt sorununun her zaman demokratik ve barışçıl çözümünü savunduk. Bunda ısrarlıyız. O nedenle, çatışmaların hemen şimdi durmasını istiyoruz.

19 Ağustos 2019 tarihinde sabahın erken saatlerinde ise İçişleri Bakanlığı kararı ile HDP’li Diyarbakır, Mardin ve Van büyükşehir belediye başkanlarının görevden alındığını ve onların yerine aynı illerin valilerinin görevlendirildiğine dair açıklama yapılmıştır.

“DÜŞÜNCE VE İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ ALANINDA ÇOK CİDDİ İHLALLER VAR”

Başta HDP’nin eski Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ olmak üzere çok sayıda seçilmiş Kürt siyasetçinin tutuklu bulunması veya hapis cezaları ve uzak cezaevlerine sürgünler ile cezalandırılmaları adil yargılanma, seçme seçilme, örgütlenme, düşünce ifade özgürlüğü gibi pek çok temel hak ve özgürlüğün ihlaline yol açmaktadır.

Düşünce ve ifade özgürlüğü alanında çok ciddi ihlaller yaşanmıştır. Bu yıl içinde de gazeteci, yazar, insan hakları savunucusu vb. çok sayıda kişiye davalar açılmış, tutuklamalar olmuş, dergi ve kitaplar toplatılmıştır.

“734 AKADEMİSYENE DAVA AÇILDI”

Gazetecilik faaliyetleri nedeniyle yüz binlerce lira para cezası ve onlarca yıl hapis cezası tehdidi altında bulunan İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin başta olmak üzere birçok kişi her an hapse girme tehdidi altındadır.

11 Ocak 2016 tarihinde kamuoyuna duyurulan “Bu Suça Ortak Olmayacağız” 784 akademisyenlere dava açıldı.

“ALEVİLERİN EŞİT YURTTAŞLIK HAKKI TALEPLERİ 2019’DA DA KARŞILIK BULAMADI”

Alevilerin eşit yurttaşlık hakkı talepleri 2019 yılında da karşılığını bulamamıştır. AİHM’nin zorunlu din derslerinin kaldırılması ve cemevlerinin ibadethane olarak kabul edilmesi ile ilgili kararlarının gereği yerine getirilmemiştir. Ancak 2018 yılında Yargıtay Aleviler lehine karar vermeye başlamıştır. Aleviler, Hristiyanlar ve Yahudiler radikal sünni ve ırkçı grupların tehdit ve söylemlerine maruz kalmıslardır.

İNSAN HAKLARI ÖRGÜTLERİ VE SAVUNUCULAR ÜZERİNDEKİ BASKILAR

2019 BM İnsan Hakları Savunucularının Korunması Bildirgesi’nde yer alan ilkeler çiğnenerek gözaltına alındığı, tutuklandığı ve saldırıya uğradığı bir yıl olmuştur.
1 Haziran 2019 tarihi itibarıyla İHD yöneticilerine açılmış olan dava sayısı 500’den fazladır. Sadece İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin’e toplam 143 dava açılmıştır. Davalardan birinde 7,5 yıl hapis cezası ile cezalandırıldı.

İHD Malatya Şube Başkanı Gönül Öztürkoğlu 27 Kasım 2018’de gözaltına alınıp tutuklandı ve 22 Mart 2019’da tahliye edildi, 6 yıl 3 ay hapis cezası verildi. İHD Bitlis eski temsilcisi Hasan Ceylan, İHD Dersim Şube yöneticisi Özgür Ateş, İHD Kars Şube Başkanı Güldane Kılıç, İHD Dersim Şube Başkanı Gürbüz Solmaz gözaltına alındı.

İHD MYK üyesi Gençağa Karafazlı uğradığı silahlı saldırı sonucu yaralandı. 27 Kasım 2019 İHD Ankara Şube Başkanı Fatin Kanat, gözaltına alındı.

Çağdaş Hukukçular Derneği Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı ile birlikte dernek yöneticisi ve üyesi çok sayıda avukat halen hükmen tutukludur.

Gezi davası adıyla bilinen Osman Kavala ile birlikte toplam 16 kişi yargılanmıştır. Osman Kavala halen tutuklu olarak yargılanmaktadır. AİHM ise Osman Kavala’nın başvurusuna ilişkin tahliyesine karar vermiştir.

Cezasızlıkla mücadele ve adalet arama ekseninde özellikle Cumartesi Anneleri ile Barış Anneleri’nin, kayıp yakınlarının ve insan hakları savunucularının İHD çatısı altında “Kayıplar Bulunsun Failler Yargılansın” haftalık oturma eylemleri her türlü baskı ve yasaklamaya karşı ısrarlı bir şekilde sürdürülmektedir.

“KADINLARIN HAK VE ÖZGÜRLÜKLERİ ENGELLENDİ”

Kadınların hakları söz konusu olduğunda 2019 yine birçok hak bakımından ihlalin yaşandığı bir yıl oldu. Kadınların yaşam hakları başta olmak üzere birçok hak ve özgürlükleri engellendi.

2019 yılının ilk 11 ayında en az 305 kadın erkek şiddeti nedeniyle hayatını kaybetti. En az 46 kadın tecavüze, 204 kadın tacize, 556 kadın şiddete maruz kaldı. Resmi rakamlar ise şiddete uğrayan kadın sayısının 10 binlerle ifade edildiğini, şiddet sonucu yaşamını yitiren kadın sayısının ise daha yüksek olduğunu göstermektedir.
8 Mart Dünya Kadınlar Günü için eylem yapmak isteyen kadınlar birçok ilde yasaklama, engelleme ve müdahaleyle karşılaştılar.
İstanbul Sözleşmesi Türkiye tarafından 11 Mayıs 2011 tarihinde imzalanmış ve 14 Mart 2012 tarihinde onaylanmıştır..

MÜLTECİLER SORUNU

Mülteciler konusunda Türkiye’nin tutumu 2019 yılında da değişmemiştir. Mültecilerin sorunlarına kalıcı çözümler üretilememektedir; izlenen politikalar kısa vadeli ve birlikte yaşamı kolaylaştırmaktan uzaktır.

EKONOMİK VE SOSYAL HAKLAR

OHAL KHK’ları ile kamudan (135 bin) ve özel sektörden ihraç edilip işsiz bırakılan 200 bin civarında emekçinin aileleri ile birlikte yaklaşık bir milyon insan açlığa mahkûm edilmiştir. Sivil ölüm diye tabir edebileceğimiz ihraçlar çok ağır bir ekonomik ve sosyal hak ihlali oluşturmaktadır.

Son söz yerine; insan eliyle gerçekleştiği için önlenebilir olan Türkiye ve dünyadaki bu kötü sürecin son bulması ve barışçıl, demokratik, insan haklarına dayalı bir ortak yaşam idealini geliştirmek için çok daha fazla çaba göstereceğimiz aşikârdır.

Bizler insan hakları savunucuları olarak, hayatımızdaki ihlallerin insan eliyle Her koşul altında dil, din, ırk, milliyet, cinsiyet, etnik ve kültürel farklılık ayrımı yapmadan, yaşam hakkının kutsal olduğu vurgusunda bulunuyor ve özgürlüklerle dolu, onurlu bir yaşam temenni ediyoruz. İnsan Hakları haftası kutlu olsun.”

Etiketler
Malatya İnsan hakları Türkiye