Gezi Parkı Davası | Can Atalay: Fetullahçı çetenin raporunu iddianameye koydunuz!

Gezi davasının ikinci duruşması başladı.

Gezi Parkı Davası | Can Atalay: Fetullahçı çetenin raporunu iddianameye koydunuz!

GEZİ Parkı eylemlerine ilişkin işadamı Osman Kavala, Can Dündar, Ayşe Mücella Yapıcı ve Memet Ali Alabora'nın da aralarında bulunduğu 2'si tutuklu 16 sanık hakkında açılan davanın ikinci duruşması başladı.

Osman Kavala, ilk oturuma tutukluluğunun 600’ncü gününde katıldı. Tutuklu olan diğer isim Yiğit Aksakoğlu ile tutuksuz sanıklar Mücella Yapıcı, Çiğdem Mater, İnanç Ekmekci, Ali Hakan Altınay, ,Mine Özerden,Can Atalay, Tayfun Kahraman, Yiğit Ali Ekmekci ilk oturumda duruşma salonundaydılar. Osman Kavala ve Yiğit Aksakoğlu salona girdiklerinde izleyici sıralarındakiler ayağa kalkarak alkışladı.

Duruşmada bugün mahkemede hazır bulunan diğer tutuksuz sanıklar dinlenecek. Ardından da avukatların beyanları alınacak.

Can Atalay savunması için söz aldı.

Atalay, en sonda söyleyeceğimi başta söyleyeceğim diyerek, "Bu iddianame esas olarak Türkiye tarihinin, topraklarının en onurlu toplumsal olaylarından birini karalama çabasının en güncel örneği. Bu iddianame uzun yıllar boyunca siyasi ve toplumsal hayatı, ceza yargılamasını basit bir aracı haline getiren bir örnektir, yamalı bir bohçadır" ifadelerini kullandı.

"İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'nın anayasal düzenden ne anladığını anlamadık" diyen Atalay, savcılığın anayasal düzenden sadece Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 8. Maddesi'ni anladığını belirtti.

(Madde 8 Yürütme yetkisi ve görevi: Yürütme yetkisi ve görevi, Cumhurbaşkanı tarafından, Anayasaya ve kanunlara uygun olarak kullanılır ve yerine getirilir.)

Atalay savunmasına şu sözlerle devam etti:

"İddianame, anayasal düzenin diğer unsurlarıyla ilgilenmediği gibi hükümetin yükümlülükleriyle de ilgilenmemiş ve hiçbir şey dememiştir. Anayasal düzenden bahsederken 25. maddeyi, 28. maddeyi 33. maddeyi konuşmayacak mıyız? " (25. madde: Düşünce, vicdan ve kanaat hürriyeti, 28. madde: Basın hürriyeti, 33. madde: Dernek kurma hürriyeti.)

"Anayasal düzenden bahsederken herkesin izin almaksızın gösteri düzenlemekten, konut hakkından, sağlıklı çevre hakkından, sosyal güvenlik hakkından bahsetmeyecek miyiz?"

"İddianamedeki tez o kadar zayıf ki... 312. maddeden ceza isterken iki tartışmayı yapmalıydı. İlk olarak Taksim Dayanışması açısından TMK 7/2 (“örgüt propagandası” suçu) unsurlarını konuşmalıydı."

"Bu maddede “terör örgütünün cebir, şiddet ve tehdit içeren yöntemlerini övmesi ve iyi göstermesi” deniyor. Taksim Dayanışması’nın açıklamalarında TMK 7/2 unsurları oluşmuş diyebilir misiniz? Diyemezsiniz."

"İkincisi 2911'den (Toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanunu) suçun unsurları oluşmuş mu diye bakmalıydı. Çünkü Taksim’de yapılmak istenen inşaat kaçak. Bunun hukuka uygun değeri yok mudur? Savcı tartışmayacak mı bunu?"

"Savcılık ağırlaştırılmış müebbetle yargıladığı insanlara yanlış bilgi veremez. “Delilleri yeniden kıymetlendirdik” diyor savcı. Ceza Muhakemesi Kanunu’nda yeniden kıymetlendirme ile ilgili tek bir hüküm yoktur. Savcılığın yeniden kıymetlendirme hakkı yoktur. Yeniden kıymetlendirme kabul edilebilir bir usul değildir."

" Fetullahçı çetenin iki savcısının hazırladığı raporu olduğu gibi iddianamenize koydunuz"

"Bu soruşturmada bir acayiplik var. Gezi öyle bir şey ki aradan 6 yıl geçmesine rağmen hiç karalanmamış bir umut. İnsanların barışma kararlılığının iradesi. Bu iradeyi karalamak için Fetullahçılarla birlikte hareket ediliyor. Fetullahçı çetenin iki savcısının hazırladığı raporu olduğu gibi iddianamenize koydunuz."

"Barolar, TMMOB’ye bağlı tüm odalar ve tabii ki Mimarlar Odası ile Şehir Plancıları Odası da hizmet yönünden yerinden yönetim kuruluşlarıdır. Yani tıpkı 61. hükümet gibi, tıpkı dönemin İBB’si gibi anayasal düzenin olmazsa olmaz parçalarıdır."

"Neoliberalizmin ideolojik mücadelesini verip, kamusallığı tasfiye etmeye çalıştılar"

"İdari Yargılama Usulü Kanunu’nda 1994’te yapılan değişiklikten bu yana ülkenin tüm varlıklarını satanlara bu davaların açılamaması için pek çok yasal düzenleme yaptılar. Neoliberalizmin ideolojik mücadelesini verip, kamusallığı tümü ile tasfiye etmeye çalıştılar."

"2010 Anayasa referandumundan sonra yargının kritik tüm noktalarının tümü ile Fethullahçılara teslimi sonucunu doğuran bu plebisit sonrasında, iyi-kötü kamu yararını korumayan çalışan yargının gözümüzün önünde aşama aşama çözüldüğüne şahit olduk."

"Savcılık makamı Gezi’yi karalamak için fon kullanımını şeytanlaştırıyor. Fon kullanımı suç değil. Tek bir kör kuruşun Taksim Dayanışması’nın cebine girdiğinin kanıtı yok. Gezi’nin böyle kirletilmesine bizim karnımız tok."

"Kamu kaynakları bir insanın evladının hırsı yüzünden yıkıma terk ediliyor"

"Türkiye’nin kamu kaynakları bir insanın evladının hırsı yüzünden yıkıma terk ediliyor. AKM’ye sahip çıkışımız suçlanabilir mi? Gezi direnişinde içeri girenlerin fotoğraflarıyla AKM’nin nasıl yıkıma terk edildiğini gördük."

"Demokrasi denilen şey sadece sandık olabilir mi? Demokrasi sandığa sıkıştırılabilir mi? Devlet yönetimine katılmanın tek biçimi sandık mı? Dava açarak, itiraz ederek demokrasi yönetimine katılmaya çalışıyoruz. Demokrasi tüm kurum ve kuruluşlarıyla bir bütündür. Sandığa indirgenemez ve bölünemez."

"Ekolojik kriz ve ekolojik kriz cenderesindeki kentlerimizin durumu ciddidir. Bunu dile getirmenin, buna karşı mücadele etmenin suç olarak nitelenmesi kabul edilemez."

Etiketler
Gezi davası Can Atalay