'Devlet zarar ediyor, şirketler zarar ediyor. Peki, kim kazanıyor?'

Ekonomist Murat Muratoğlu, Kolin İnşaat'ın havalimanındaki hisselerini devretmesini köşesine taşıdı.

'Devlet zarar ediyor, şirketler zarar ediyor. Peki, kim kazanıyor?'

Sözcü yazarı Murat Muratoğlu, "İstanbul Zararlimanı!" başlıklı yazısında, İstanbul Havalimanı ihalesinin perde arkasını yazdı.

Muratoğlu, "İhaleyi kazanan konsorsiyum üçün­cü ha­va­li­ma­nı­nı in­şa et­me ve 25 yıl bo­yun­ca iş­let­me hak­kı­nı KDV dahil 26.1 mil­yar Euro'lukbir tek­lif­le al­dı. Maliyetin üzerine bunu da ekle…" ifadelerini kullandı.

İŞTE O YAZI:

“Kolin İnşaat İstanbul Havalimanı'ndaki hisselerini devrediyor” haberinin ardından Prof. Dr. Emre Kongar; “Nedir bunun altındaki gerçek olay?” diye bana sordu. Cevaplamak boynumun borcu…

Proje başladığında ihaleyi alan şirketlerde tabii ki yok öyle bir para… Proje finansmanı için bütün büyük yabancı finansörlerinkapısı çalındı. Hepsinden “ret” cevabı alındı.

★★★

Yıllar önce ortada kriz yokken, alacaklar devlet garantisindeyken neden böyle kârlı projeye beş kuruş bile kredi vermediler?

Yabancı bunlar, yaralı parmağa işemezler! Fizibilite yaptılar, raporları incelediler, kâr edemeyeceğine karar verdiler! Hazine devreye girdi. Gerekli emirler verildi. Yaklaşık 3.4 milyar Euro'su kamu bankalarından olmak üzere 4.5 milyar Euro borç ile inşaata başlandı. Dört yılı ödemesiz, 16 yıl vadeli kredi… Arasan dünyada bulamazsın böylesini…

★★★

Bakanlıklar inşaata başlamış bölgenin onay sürecini 2 yıl uzatıptahsisi geciktirdi. İki yılda devletin alması gereken 2 milyar 90 milyon Euro şirketlerin kasasına girdi.
Yetmedi… İhale yapılırken 90 metre dolgu yapılacak denildi. Şirketler; “Yuh be kardeşim kim o kadar kazacak 60 metre iyidir” dedi. Hop, onay verildi. Maliyet, milyarlarca Euro daha indirildi.

Yine de para eksik kaldı. Geçen yıl Hazine garantisi ile 1.4 milyar dolar daha kredi alındı.

★★★

Tatlı tatlı inşaat devam ederken Türkiye krize girdi. Şirketler parayı harcamış. Euro'ları Türk Lirası'na çevirip taşeronlara dağıtmış. Bir anda Euro fırladı. Faizler katladı! Borç iki katına çıktı mı? Al başına belayı…

Öngörülen 90 milyon kişilik ilk fazı dahi bitirilemedi. Hangi 150 milyon yolcu? Kalan inşaatın bitirilip kapasitenin 150 milyona çıkması için 5 milyar Euro daha gerekli.

★★★

İhaleyi kazanan konsorsiyum üçün­cü ha­va­li­ma­nı­nı in­şa et­me ve 25 yıl bo­yun­ca iş­let­me hak­kı­nı KDV dahil 26.1 mil­yar Euro'lukbir tek­lif­le al­dı. Maliyetin üzerine bunu da ekle… İşletme giderleri de ayrı bir kalemde…

Devlet ilk 13 yıl için 6.3 milyar Euro yolcu garantisi verdi. Bu para ancak mahsuplaşmaya yeter. Hani anapara ve borcun faizi? Onlar Hazine garantili!

★★★

Basit bir hesapla, Türkiye daha fazla kriz yaşamasa bile sözleşme sonunda şirketler kâr edemeyecek. Büyük ihtimalle zarar yazacak. Bu sebeple 90 milyon kapasitenin üzerine uzun yıllar çıkılmayacak. Bu da arsa hariç 4 milyar dolarlık Atatürk Havalimanı'nın kapasitesinin biraz fazlası… O zaman neden yedik biz bu haltı? İktisadi açıdan tam bir israf ve felaket! Giren yine sana, bana girecek.

★★★

Devlet zarar ediyor, şirketler zarar ediyor. Peki, bu durumda kim kazanıyor? İşte onun sırrı havalimanının boyutunda saklı. Durun hisse devirleri daha yeni başladı!


Yıllık yolcu sayısı 150 milyon kişilik havalimanı için 7400 hektar alan tahsis edildi. İşin ilginci 3500 hektar yeterliydi. Boşuna mı verdiler 7400 hektarı? Hikaye zaten havalimanı değil ki… Etrafı! Yok ki onun süre sınırı!

Etiketler
Zarar Murat Muratoğlu